Fehim TAŞTEKİN
Fes artık Arap basınında yeni Türkiye’yi betimleyen bir simge. Bir öcü, geri dönmekte olan. Türkiye-Katar ve Suudi-Emirlikler medyası karşılıklı suçlamalarla balon patlatıyor. Bu tarafta komplo, o tarafta korku! AKP iktidarının Orta Doğu’da İhvan (Müslüman Kardeşler) kuşağına yatırım yapıp bir de Katar’a kalkan olduğundan beri kavga dallanıp budaklanıyor. Bu kavga sahada özellikle Libya ve Suriye’de doğrudan ya da dolaylı savaşlar, diplomaside ise ‘soğuk savaş’ olarak kendini gösteriyor.
Fakat aktörlere atfedilen önem çok abartılı. Ankara’dan bakınca Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid (MbZ) ‘karanlıklar prensi’ olarak Türkiye’nin önünü kesmek için kirli bir savaş yürütüyor. Bununla MbZ’ye cirminden fazla kredi yazılıyor.
İhvancı kampa tercüman olan Middle East Eye sitesi geçenlerde gerilime köpük sıkan bir habere imza attı. Altında David Hearst gibi bir gazetecinin imzası olunca daha da dikkat çekti. Ankara ve Doha kaynaklı olduğu izlenimi veren iddiaya göre MbZ, 5 Mart Moskova Mutabakatı’ndan hemen önce 3 milyar dolarlık yardım vaadiyle İdlib’de savaşı sürdürmesi konusunda Suriye Devlet Başkanı Beşşar el Esad’ı ikna etti. MbZ bu pazarlık için kardeşinin yardımcısı Ali el Şemsi ve ulusal güvenlik danışmanı Tahnun bin Zayid’i Şam’a gönderdi. Paranın 250 milyon doları hemen ödendi. 1 milyar dolarlık kısmın mart sonuna kadar ödenmesi öngörüldü. Maksat Türkiye’yi İdlib’de oyalanıp Libya’yı unutturmaktı.
MbZ’nin tek kaygısı yardımı Amerikalıların bilmemesiydi! Ancak planı öğrenen Rusya lideri Vladimir Putin hemen Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu Şam’a göndererek Esad’ı yola getirdi. Yine de MbZ ateşkese uyulmaması konusunda ısrarını sürdürerek mart bitmeden 1 milyar doları Şam’a gönderdi. Daha sonra MbZ toz bulutunu dağıtmak için korona bahanesiyle Esad’ı aradı. Amerikalıları da kızdıracak yardım böylece kılıfını bulmuş oldu.
Yani haber bize Esad’ın bir çeke kanarak Rusya ile ortaklığın ağırlığını unutacak kadar naif olduğunu, MbZ’nin de Washington’dan habersiz numara çevirebileceğini söylüyor. Şahane! Hem Rusya’yı açığa düşürecek hem Amerikalıların hışmını çekecek bir hamle. Küçük bir ülkeden sadır oluyor bunlar!
Anadolu Ajansı da büyük bir kıvraklıkla durumu kavramış: “Körfez ülkelerinin desteğini elde eden Şam rejimi, kendini daha cesur hissederek Rusya’nın çıkarlarıyla örtüşmeyen hamlelere girişebilir.”
***
Suriye’deki aktörler ve krizin barındırdığı bel bükücü dengeler var. Ve bunlar, işleri bir prensin yazacağı çeke bırakmayacak kadar ciddi. Hem de karmaşık. Ayrıca MbZ’nin kesesi şıngırdasın ya da şıngırdamasın İdlib eninde sonunda Suriye devletinin kontrolüne geçecek.
Suriye’nin bu süreçte Emirlikler’den yardım aldığını kimse inkâr etmiyor. BAE’nin, Türkiye’nin işini zorlaştıracak pozisyonlara girmesi de şaşırtıcı olmaz. Fakat MbZ tamamen bağımsız ve özgül ağırlığıyla oynayabilen bir aktör olarak görülemez. MbZ daha büyük bir konseptin parçası. Ayrıca kımıldayan her taş Türkiye’nin ayağına da değmiyor.
Dahası benim konuştuğum BAE’den bir kaynak, MbZ’nin Suriye’ye yardımının arkasında asıl faktörün Rusya olduğunu söylüyor. Rusya bir süredir iyi ilişkiler geliştirdiği Arap ülkelerini Şam’la yeni bir başlangıç teşvik ediyor. Amerikan freni olmasa Rusya bu konuda daha fazla mesafe alabilir. Bu ülkelerin artık hem Rusya hem ABD ile paylaştıkları ama birbiriyle uyumsuz çıkarları var.
Körfez’in Şam’la diyalog sürecine etki eden faktörler az değil:
– Suriye’yi Amerikan güdümlü bir tezgâhla hep birlikte cehenneme çevirdiler. Fakat bir noktadan sonra Suriye’nin siyasal İslamcıların kontrolüne geçmesinin, Körfez’deki emirlere de sıra geleceği korkusunu tetikledi. Mısır’da İhvan iktidarına son veren Sisi darbesini finanse edenler, Suriye’de yavaşça farklı pozisyonlara kayarken Tunus, Libya ve Sudan gibi ülkeleri de yakın plana aldılar.
– Rejim değiştirme oyunundaki hezimetin ardından Suriye’nin Arap Birliği’ndeki koltuğuna dönmesi gerektiği konusunda eğilimler arttı. Dönem başkanlığında sırası gelen Cezayir de mart sonunda korona nedeniyle iptal edilen zirve öncesi “Suriye olmadan açılışı açmam” diyordu. Ancak bu adımın önünde iki engel duruyor: Amerikan baskıları ve Şam’ın eksenini değiştirmesi beklentisi. Korona alarmından sonra beklenmedik gelişmeler yaşanabilir.
– Hedef Suriye’yi İran’dan koparmak, Lübnan ile Filistin’e uzanan ellerini kesmek ve İsrail’le düşmanlığına son vermekti. Suriye’de yakılan ateş İran’ın bölgedeki nüfuzunu daha da artırdı. Trump yönetimi Suriye’de yeni siyasetini İran’ın kollarını kesme hedefine göre güncelleyince Şam’ı Tahran’dan uzaklaştırmak için bir de havuç taktiğini deneyelim dediler. “Acaba bir dost eli iş görür mü” diye nabız yokladılar. BAE ve Bahreyn elçiliklerini yeniden açtı. Kuveyt “Ben zaten kapatmamıştım ki” dedi! Fakat Şam, İranlıları gönderme şartına yanaşmayınca ilişkileri normalleştirme süreci donduruldu. Yine de Emirlikler Şam’la ilişkileri ilerletme konusunda ısrarlıydı.
– Şam’la diyalogun bir benzeri Tahran’la kurulmaya çalışılıyor. Umman Sultanı Kabus’un ölümünün ardından İran’la konuşan kanal olarak Emirlikler öne çıkıyor. Bu bakımdan Tahran ve Şam hattındaki temasların ABD’den habersiz olduğu düşünülemez. Hakeza Yemen’de Emirlikler ile Suudiler arasına kara kedi girmesine rağmen Tahran ve Şam’a dönük adımlar Riyad’la paslaşmayı da gerektiriyor. Bu temaslardaki temel amaç İran’ı ‘makul’ olmaya yani Arap sokağından uzak durmaya razı etmek; Suriye’ye de “İran’dan uzaklaşırsan dostluğumuzu kazanırsın, ülkenin yeniden imarı için kesenin ağzını açarız” mesajı vermek.
– Suudi Arabistan ve BAE, Suriye’deki Kürtlere de yakınlık gösteriyor. Burada da Amerikan yönlendirmesi etkili. ABD bazı faturaları bu ikiyi ülkeye ödetirken Deyr el Zor ve Rakka civarındaki Arapları Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile birlikte hareket etmeleri için Suudi nüfusunu kullandı. Kürtlere yakınlık politikası Irak Kürdistan’ı için de geçerli. Türkiye’ye Kürdistan yönetimiyle iyi ilişkiler içinde olmasını salık veren ABD aynısını Körfez ülkelerinden istiyor. Bu yakınlaşma Türkiye’de “Şeytani ittifak” olarak manşete kavuşuyor.
– Beri tarafta Türkiye’nin Katar ve Somali’de üs kurup Sudan’ın Sevakin Adası’nı istemesi Araplarda ‘Yeni Osmanlı’ korkusunu canlandırdı. Arapların İran korkusuna Türkiye de eklenmiş oldu. Hem İran’ın nüfuzunu kesmek hem de Türkiye’yi Suriye’de durdurmak için “Suriye’nin yeri Arap kalbidir” denmeye başladılar.
– ABD ile ortaklığın mutlak koruma sağlamadığını gören Körfez ülkeleri Washington’ı çok huylandırmadan Rusya ve Çin’le ilişkileri artırıyor. Putin’in geçen ekimde Riyad ve Dubai’ye yaptığı ziyaretler Rusya’nın Orta Doğu’da artık güçlenen bir aktör olduğunun ileri bir göstergesiydi. Ruslar Orta Doğu’da bu kıvamı, Suudi destekli İslam Ordusu olmak üzere silahlı örgütleri yenilgiye uğrata uğrata yakaladı. Rus diplomasisi ve güvenlik bürokrasisi Körfez ülkeleriyle ilişkileri boyutlandırmaya devam ediyor. Rusya’nın Araplarla mesaisi elbette Suriye’ye yaklaşımları da etkiliyor.
– Libya ve Suriye dosyaları artık ayrı tutulamaz. Libya’da Trablus merkezli İslamcı güçlere karşı Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu’nu destekleyen blokun yaptığı, 2013’te Mısır’da başlayan müdahalenin devamı olarak görülebilir. Libya İslamcıların eline düşürse İhvan’ın oradan aldığı güçle Mısır’da rövanşa kalkışacağı öngörüsü Hafter’in desteklenmesindeki temel motivasyondur. Türkiye’nin Trablus’tan yana savaşa dahil olması Tobruk merkezli hükümeti de Şam’la ortaklığa götürdü. Hatta Hafter için Suriye’den Libya’ya milis taşındığına dair iddialar da bugünlerde sıklıkla gündem oluyor.
***
Amerikan yönetiminin nasıl bir yol tutturacağına dair belirsizlikler içeren politikası bölgedeki ortaklarının daha özel inisiyatifler almasına da alan açıyor. Suudi Arabistan ve Mısır gibi ağır tonajlı ülkelerden ziyade BAE ölçeğinde küçük aktörler riskli alıyor. BAE bir bakıma ötekiler adına da deneme vuruşu yapıyor, buz kırıyor.
Kadrajı genişlettiğimizde Türkiye’nin Orta Doğu maceralarından rahatsız olanların kalabalıklaştığını görüyoruz. Ayrıca Ankara ile hesaplaşma güdüsüyle hareket edenler bir kenara Şam’a uzanan her el illa Türkiye’ye düşmanlık olarak görülemez. Rüzgâr tersine döndüğünde kadraja girecekler arasında BAE muhtemelen çok küçük kalacaktır. İktidar, Türkiye’ye karşı şeytani bir cephe oluştuğundan yakınıyorsa bir an önce oyunun merkez üssü Şam’a dönmelidir. Bu dönüşü Suudilerin bile sırt çevirdiği selefi cihatçıları yedekleyerek yapamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025