Fikret Bila
Ücretleri ve tazminatları ödenmeyen Soma maden işçileri Ankara'ya yürümek için yola çıktılar.
Her ilçede yolları kesildi.
Son olarak Salihli'ye ulaşabildiler.
Orada da güvenlik güçleri işçilere müdahale etti. 31 işçiyi gözaltına aldı. Onlar da Salihli meydanında oturma eylemi yapmaya karar verdiler.
Güvenlik güçleri yine önlerini kesince bir maden işçisi artık isyan etti.
İsyanını da şöyle ifade etti:
"Sanki hırsızlığı, namussuzluğu, arsızlığı biz yapmışız gibi hesabı bizden sormaya çalışıyorlar. Yani hesabı sorması gerekenlere gidip, hesap soramayanlar, bize hesap sormaya çalışıyorlar. Oysa bizim haklılığımızı cümlealem biliyor. Bir tek işveren, bir tek adama gücü yetmeyen devlet gücünü bizde sınıyor. Biz bir kere daha bağırıyoruz buradan, devletin gücünü bizde sınamayın! Yerin yedi kat altında alın teriyle yaşamını devam ettirmek durumunda kalıp kör edilenlerden, sakat bırakılanlardan, ciğerleri çürütülenlerden hesap sormasın devlet, devlet bunları yapanlardan hesap sorsun, gücü yetiyorsa!"
Yerin yedi kat altında nasıl çalıştıklarını şöyle haykırdı:
"Yıllarca arkadaşlarımızın bedeninden parçalar koparıldı o madende, parçalar! Şimdi bize güç gösterecek ha! Biz de o güçten korkacağız öyle mi? Vallahi de billahi de korkmuyoruz!"
O Somalı madenciler ki, 301 arkadaşlarının acısı henüz dinmemişken, aynı madenlerde, aynı koşullarda çalışmaya mecbur kaldıkları gibi ücretleri, tazminatları ödenmiyor.
Böyle bir düzen…
İşte o maden işçisi bu düzeni çok çarpıcı sözlerle anlattı, isyanını dile getirirken.
Şu artık çok biliniyor ki, bütün gücünü sermayeden yana kullanan iktidar, hakkını isteyen işçinin karşısına dikiliyor. Grevleri yasaklıyor, protesto yürüyüşü yapmak isteyen işçileri gözaltına alıyor. Önlerine güvenlik güçlerinden set oluşturuyor. Zor kullanarak dağıtıyor.
Devlet olanaklarını aktararak kendi zenginini yaratan iktidarların en çok çekindikleri örgütlü, bilinçli işçilerdir. Devlet gücünü önce onların karşısına yığarlar.
Yandaş sermayeye milyarlarca liralık kaynak aktaran, ucuz kredi veren, bankaları kredi vermeye zorlayan, hazineden çeyrek asır sürecek dolar garantisi taahhüt eden ve ödeyen, onların vergi borçlarını silen, vergi muafiyetleri sağlayan iktidar, iş işçiye, işçi haklarına, ücrete, kıdem tazminatına gelince işçinin karşısına dikiliyor. Katmerli sömürü düzeninin devam etmesi için elinden geleni ardına koymuyor.
İşverenin keyfiliği
İşçi hakları konusunda işverenlerin keyfi tutumu yaygınlaştı ve sıradanlaştı. Çünkü bir maliyet ödemeyeceklerini biliyorlar.
Tazminat ödemeden işçi çıkarmayı yasal hakları gibi görüyorlar.
Hakkını almak için greve giden işçinin sonuç alamayacağını, grevin yasaklanacağını biliyorlar.
İktidarın kendilerinden yana tutum alacağından eminler.
Fransa, Belçika, Danimarka gibi ülkelerde toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısı yüzde 90'ların üzerinde, Türkiye'de ise bu oran yüzde 7 düzeyinde. Bu oran ile Türkiye OECD ülkeleri arasında sonuncu. Kıdem tazminatlarının ödenmesinde de durum aynı; kıdem tazminatını alabilen işçilerin oranı yüzde 10 civarında.
Maden işçileri en ağır ve en tehlikeli koşullarda çalışan işçilerdir. Maden ocaklarının özelleştirilmesiyle çalışma koşulları daha da kötüleşmiş, ücretler düşürülmüş, çalışma süreleri uzatılmış, iş güvenliğinden yoksun kaçak maden ocakları çoğalmıştır.
Başta CHP olmak üzene muhalefet partileri Türkiye'de maden ocaklarındaki çalışma koşullarının düzeltilmesi, maden işçisinin haklarının ödenmesi konusunu sürekli gündemde tutmalı ve tüm güçleriyle Soma maden işçilerinin yanında olmalıdır.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021
3.05.2021
30.04.2021
14.04.2021
5.04.2021