Hasan Bülent KAHRAMAN
Deniz Baykal'ın, 76 yaşında bir "genç" olarak hayli kilolanmış bedeniyle sağa sola gidip konuşmalar yapıp, "bu salonda o enerjiyi görüyorum" demesini hayretler içinde izledim.
Baykal'ın "biz bu tartışmaları parti içinde yaptık, 1973'te iktidar olduk" demesini ve tarihi bu derecede çarpıtıp, gerçeklerin üstünü bu derecede örtmesini hayretler içinde izledim.
CHP'yi Genelkurmay'ın partisi haline getiren, onu 1993 sonrasında, 2007'ye kadar devam eden 14 yıllık süre zarfında ulusalcılığın siyasal örgütüne dönüştürmüş, yani sosyal demokrasiden koparmış bu kişiyi, bu işlerden hiç anlamayan gazete yazarlarının şimdi "ömrünü sosyal demokrasiye adamış siyasetçi" diye nitelendirmesini hayretler içinde izledim.
Muharrem İnce'nin "bu salonda Deniz Baykal var" demesini hayretler içinde izledim.
Gerçekler ne yazık ki bu karikatürler mertebesinde.
Gizleri ise şu yukarıda yazdığım satırlarda. Onları biraz daha genişleteyim...
CHP, 1992'de yeniden açıldı. O yıllar Türkiye'de derin devletin Soğuk Savaş sonrasında öne çıkma dönemiydi. Müslümanlar ve Kürtler iki ayrı düşman odağı seçilmişti. Birisi laiklik, diğeri bölücülük, devlet bekası bağlamında ele alınıyordu.
Bu siyasete bir örgüt gerekiyordu. Bu maksatla, o konulara çok farklı yaklaşan SHP, Baykal'ın açtığı ve hiçbir şey demek olmayan ama hızla Kemalistleşmiş CHP'nin kursağına atıldı. Deniz Baykal, şimdi tartışma falan diyor ama o partiyi tartışanlara adım adım kapattı, o sol, sosyal demokrat kesimi bütün o öne çıkmış isimleriyle birlikte partiden attı ve zaten ilişkisi çok sınırlı CHP'yi sosyal demokrasiye, sola, bırakın onları, demokrasiye kapattı. CHP yükselen bir Ulusalcılık dalgası içinde eridi. Bu grup 2007'deki o Cumhuriyet Mitinglerinin "banisi, hamisi" olduğunu herhalde unuttu. (Şimdi de Baykal o mitinglerin hararetli konuşmacısı eski bir gazeteciyle nikâh şahitliği yapıyor.
Kılıçdaroğlu da yanında...) Fakat olanlar oldu ve 2010'da Baykal bir tertibe kurban gitti. Aynı Ulusalcılığı müthiş bir kafa karışıklığı içinde Kılıçdaroğlu üstlendi. Farkında olarak ve olmayarak o çevrenin etkisi altında, bilhassa Ergenekon davalarında, hukuk ihlalleri bahanesiyle, gene ulusalcılık damarını işletti. Sonra malum İhsanoğlu çalkantısına kapıldı. (Bütün bu gelişmelerin içyüzü hâlâ meçhuldür.) Şimdi o kanat istifasını isteyince onları tasfiyeye karar verdi.
Edecektir de. Etmelidir de. Şöyle düşünüyorum...
Bir kere CHP'nin siyasal bir ideolojisi yok. Kültürel ve eskilleşmiş (yani geçmiş bir zamana ait, arkaik, eskimiş değil; eskimişlik ayrı bir mesele...) değerleri savunuyor. Sosyolojik tabanı yok. Olan yetersiz. 1973'te birçok farklı nedenle Ecevit'in sadece dört yıl için yanına çektiği kitleler artık çok farklı bir toplumsal nitelik taşıyor. Ak Parti'yle çok farklı bir ilişki içinde.
Onları kazanacak sosyo -ekonomik bir modelden uzak.
Böyle bir kapana kısılmışken ve İhsanoğlu modeli sonucu Ulusalcılarla şimdi beklenen kapışma yaşanıyor.
Önce şunu belirteyim. Bir duygusal paradoks içindeyim. Baykallı falan bir ekibe karşı kesin olarak hiçbir siyasal vizyonu, ne vizyonu, siyasal bilinci bile olmayan Kılıçdaroğlu'nu desteklerim. Ama ulusalcılar kazansın diye de gönlümden geçiriyorum.
Bir kere kazansınlar ve bu iş ebediyen bitsin. Veya daha önce yazdığım gibi, Ulusalcılar ayrılsınlar, gitsinler kendilerine, madem çok güveniyorlar, tıpkı zamanında "dede Feyzioğlu"nun yaptığı gibi bir parti kurup boy ölçülerini alsınlar. Ama yapmazlar, o CHP "makinesi" içinde kalacaklar, tutundukları yere, güne kadar.
Hiç şaşırtıcı değil, sadece komik, tükenmiş bir ideolojinin bu "iç savaşları"...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024