Hasan Bülent KAHRAMAN
15 Temmuz darbe girişimini, dün yayınlanan, Pazar ekinde 'haramilik' olarak nitelendirdim. Bunun bir 'mafya' tavrı olduğunu belirttim. Öyledir. Siyasal, meşru ve demokratik iktidarı silah zoruyla, FETÖ darbe girişimiyle devirmeyi düşünmek haramiliktir.
Fakat siyasetin en önemli özelliği, kendisine yönelik her girişimi siyasallaştırmasıdır. Siyaset, siyaset dışı ve karşıtı olanı da kapsayacak yöntemleri bulmak zorundadır. Güç olanı bunların da gene siyasal, meşru ve demokratik platformlarda gerçekleştirilmesidir.
Şimdi FETÖ girişimini bütün dehşetiyle birlikte konuşuyoruz. Çünkü, kendisi de çok eski bir asker olan Ömer Laçiner, halkına ateş etmenin askerlik şerefiyle bağdaşmayacağınıbelirtti. Bu çok önemli bir husustur. Çünkü, Roma ordularından beri askerliğin üzerine oturduğu temel kavram 'erdem'dir. Onun kişilerde somutlaşmış hali olan 'şeref'tir.
Bana kızanlar olduğunu biliyorum ama ne yapayım, gene de belirtmek zorundayım, bugüne kadar yaşanmış tüm darbeleri bu açıdan değerlendirdim. Şimdi geriye dönüp bugünkü günde şunu bunu eleştirmeyi de şık bulmam ama askerin/ordunun örgütlüdarbe girişimini bile erdem planında çok sorunlu görürken milletine uçakla, tankla, en ağır silahlarla saldıranları mı erdem-şeref çizgisinde göreceğiz?
Oysa Yenikapı mitingi, bilhassa bütün partilerin iştirakiyle bu çarpıklığı, bu yozlaşmayı düzeltme girişimiydi. Bana inanınız! Her defasında ordu bozmuş, halk düzeltmiştir. Ordu'modernleşme' adı altında kendi iktidarını istemiştir, hem de en çarpık bir şekilde. Halkonun karşısına erdemini, onurunu yüceltecek ve koruyacak şekilde siyaseti ve demokrasiyiçıkarmıştır.
Bilmediğimiz, gözden ırak ettiğimiz budur. Modernleşme-demokrasi ilişkisinin erdem ve bireysel irade planındaki yansımalarıdır, son 60 yıllık darbeler tarihimiz. Onurla, faziletleharamiliğin çarpışmasıdır.
Gene size bir şey söyleyeyim. 15 Temmuz akşamı darbe haberini aldıktan hemen sonra sokaklarda dolaşırken, henüz Başbakan Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğanaçıklamalarını yapmamışken, insanları caddelere taşarken gördüm. Açıklamalardan sonra ise iş bir kaynamaya döndü. İnsanlar onurlarına, haysiyetlerine sahip çıkıyordu.
Size bir şey daha söyleyeyim: Bu işin kökeni 27 Nisan 2007'dir. O utanç verici, yüz karası '367 şartı' milletin iradesine dayatılınca ve Gül'ün Cumhurbaşkanlığı o yoldan engellenmek istenince, hem o sabah yazılan bildirge, hem de erken seçimde halkın Ak Parti'ye verdiği oy haysiyetini korumak içindir. 1960 darbesinin 1965'te, 1971 darbesinin1973'te, 1980 darbesinin 1983'te halk tarafından aşılmasından insanlar hiç mi ders almamıştı, sorusunun yanıtını biliyorum ama şimdi söylemeyeyim. İş 15 Temmuz'a kadar geldi sonunda...
Yenikapı mitingi alanı dolduran milyonlarca insanla bir milat oluşturdu. Şeki şüphesi yok bunun. O milat 'geleneksel' olarak, kültürel olarak, yapısal olarak darbelere taraftar olan kesimi de şimdi darbe karşısında durmaya itti. Bu bir dönüm noktasıdır, Türkiye'nin bundan sonraki tarihi bakımından. İş bundan sonrasını buna göre düzenlemektedir. Ona da 'demokratik devrim' diyorum işte.
Tanpınar, gittiğini birkaç kez gördüm de, demokrasinin geldiğini hiç görmedim diyordu. Ben demokrasinin geldiğini de gördüm!...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024