İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci
İbrahim Kahveci
Tüm Yazıları
Asgari ücret 30.000 TL
30.09.2025
107

Geldik yine asgari ücret pazarlığına. Türk-İş ve Hak-İş bu sefer masada olmayacaklarını açıkladılar. Kamu işçisi adına pazarlıkta kendileri figüran rolü üstlendikleri için artık pes dediler.

Peki, asgari ücret ne olacak?

Biliyorsunuz 2023 seçimlerinden önce asgari ücreti yılda iki kez belirliyorlardı. Ocak 2022’de 4.253,40 TL olan asgari ücret Temmuz 2022’de 5.500,35 liraya yükseltilmişti. Ocak 2023’de 8.506,80 lira olan asgari ücret yıl ortasında 11.402,32 liraya yükseltilmişti.

Tabii ki seçim bitti ara zamlar rafa kalktı…

2024 yılında tek sefer zam yapılacak diye yıl başında zam oranı biraz yüksek tutuldu. Bu sayede Mart yerel seçimlerinin kaymağı da verilmiş olacaktı. Ve sonrasında seçim olmadığı için artık ara yıl zammı rafa kalktı.

Sadece ara yıl zammı mı rafa kalktı? Elbette hayır…

Rafa kalkan bir şey daha vardı: Gerçekleşen enflasyon…

Evet, iktidar için seçim bitince gerçekleşen enflasyona göre zam oranı da rafa kalktı. Ve dediler ki “beklenen enflasyona göre zam yapacağız.”

Nitekim enflasyon yüzde 44,38 iken asgari ücrete beklenen enflasyon olarak yüzde 30 zam yaptılar.
Seçim bitince vatandaş nasılsa hatırlamaz diye bunu da uygun gördüler…
Ama geldik tıkandık…

Şimdi ne yapacaklar?

Gelin önce beklenen enflasyonu dikkate alalım: OVP’de 2026 yılı enflasyonu yüzde 16,0 olarak gösterilmiş. Aynı hedef Merkez Bankası tahmininde de yer alıyor. Hadi buna 4 puanlık bant aralığı verin ve bandın üstünü kabul edin… En fazla yüzde 20 eder…

O zaman asgari ücret 25.640 lira ile 26,525 lira aralığında bir denge eder.

Sizce böyle bir zam mümkün mü?

Bence hayır.

İki neden söyleyeyim.

1-Geçen yıl verilmeyen bir zam var. Diyelim ki yılsonu enflasyon hedefi yüzde 30 olarak tutturuldu. (Yüzde 24 ana hedef artık laf bile edilmiyor)

Bakın bu şartlarda yıllık ortama enflasyon yüzde 34,9’a karşılık geliyor. Yani şimdiden asgari ücretlinin yüzde 4,9 oranında bir alacağı oluşmuş demektir. Bu nedenle asgari ücrete zam pazarlığı 22,104 liradan değil 23.180 liradan başlayacaktır.

Tutmayan enflasyon nedeniyle asgari ücretli 1.076 lira geçen yıldan alacaklı duruma gelmiştir.

2-Asgari ücrette Türk-İŞ’in açıkladığı “Açlık Sınırı” sene başlarında baz alınmaktadır.

kahvecigraffff.png

Grafikte görüldüğü gibi asgari ücret ile açlık sınırı en azından ocak aylarında eşitleniyor. Açlık Sınırı ağustos ayı itibari ile 27.111 liraya geldi bile.

Yılsonunda ulaşması beklenen seviye yaklaşık 30 bin lira.

Bakınız bu yılın başında bile asgari ücret 22.104 lira olarak belirlenirken açlık sınırı 22.131 lira olmuştu.

İşte o nedenle asgari ücret sene başındaki açlık sınırına eşitlenmek zorundadır.

Asgari ücretin 30 bin lira olmasına işaret eden bir başka gösterge daha var. Onu da izah edelim:

Ne demiştik az önce: Asgari ücretli 2025 yılında hedeflenen enflasyon tutmadığı için yüzde 4,9 alacaklı duruma geldi. Yani pazarlık 22.104 liradan değil 23.180 liradan başlayacaktır.

Ve bu fiyata gerçekleşen enflasyon yüzde 30 olarak eklendiğinde karşımıza yine 30 bin lira çıkmaktadır.

Kısaca asgari ücrette denge seviyesi 30 bin lira olarak görülmektedir. Bunun altında bir rakam haksızlık ve ücretliyi ezme politikasıdır. Ya da seçim yok diye vurun abalıya sistemidir.

TÜKETEN KİM?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bence tarihi bir hata yapıyor. Tüketimi kısmak ve kemerleri sıkmak için odak noktasını ücretlilere çevirmiş durumda.

Oysa dış ticarete baktığımızda ithal tüketimin çılgın ötesi devam ettiğini görüyoruz. Hatta defalarca burada grafiğini vermiştim: Yatırım malı ithalatı ilk kez tüketim malı ithalatının gerisine düştü.

2021 sonunda tüketim malı ithalatı 25 milyar dolarken yatırım malı ithalatı 36 milyar dolardı. Şimdi yatırım malı ithalatı 51,7 milyar dolarken tüketim malı ithalatı 59 milyar dolara çıkmış oldu.

Çılgınca tüketen, fiyata ve faize bakmadan tüketen kimse onların frenlenmesi gerekiyor. Mehmet Şimşek tam da buraya odaklanmalıdır.

O çılgın tüketiciler ülkedeki fiyat seviyesini de aşırı yukarı çekiyor ve bütün dengeleri alt-üst ediyorlar.

Bakınız daha 3 yıl önce 1 aylık gıda harcaması 300 dolardı; şimdi aynı ürünler 660 dolara gelmiş durumda.

Bu ne demektir biliyor musunuz? Ülkede fiyatlar dolar bazında bile anormal şekilde uçmuştur. Bunun müsebbibi ücretliler değil, rantçılardır.

Umarım anlayan çıkar.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar