Markar ESAYAN
DAEŞ’in bir maymuncuk gibi Suriye haritasını istenen şekilde çizmek üzere ya yaratıldığı ya da kontrol edildiği apaçık ortaya çıkmadı mı?
Tüm analistler DAEŞ’i yönetenlerin çok zeki olduklarında hemfikirler.
Yani örgüt aklının manipüle edilmesinden bahsedilemez. Örgüte hâkim olan aklın kendisi bilinçli şekilde bu haritaya hizmet ediyor.
Hollywood prodüksiyonlarını aratmayan kafa kesme, kafeste asker yakma video kliplerini hatırlayın. Sürecin başında bu ağır/sinematografik vahşet yüklemesiyle kabaca iki şey oldu.
İlki İslam marjinalleştirildi. Yasak savar açıklamaları bir kenara koyarsanız bugün Batı’da İslam’a yüklenen suni algılar kabul gördü. Öyle ki, Batı’nın iki yakasında ırkçı/ayrımcı parti ve hareketler merkezileşmeye başladı. Kimsenin Suriye veya bir başka gariban İslam ülkesinde yapılan vahşete duyarlılığı kalmadı.
Bu durum harita çizmek için gerekli irrasyonel, antidemokratik müdahalelere meşruiyet kazandırdı.
İkincisi ise Özgür Suriye Ordusu’nun direnme gücü kırıldı. Para/güç DAEŞ ve PKK/PYD’ye aktığı için, DAEŞ’in vahşet gösterisinden sinen ve destek bulamayan yerel halk ve savaşçılar adeta DAEŞ’e yönlendirildi.
Böylelikle Esed (Nusayri), DAEŞ (Sözde Sünni) ve PKK/PYD (Sözde Kürt) olarak Suriye’nin bütünlüğü üzerinde uzlaşamayacak üç düşman gruba indirgendi savaş.
Bu üç grubun da birbiriyle bağlantılı oldukları, belirli bir yol haritasına göre alan tuttukları gözleniyordu. PKK/PYD’nin ele geçirmesini istedikleri Tel Abyad gibi Arap bölgelerini önce DAEŞ işgal ediyor, sonrasında ABD destekli PYD bu bölgeleri “özgürleştiriyordu”. PKK sınırın Türkiye tarafında “hendekistan” inşa etmeye çalışırken, Suriye tarafında ona paralel bir terör koridorunun ortaya çıktığını gözlemledik.
Yani ortaya bir Nusayri devleti, bir PKK devleti ve bir de uzun yıllar bu ikisine ama özellikle PKK koridoruna meşruiyet sağlayacak DAEŞ devleti çıkartmaktı amaç.
Bu DAEŞ öyle menem bir örgüttü ki, onun uzun yıllara dayalı varlığı Türkiye’nin PKK ile birlikte kontrol ve dizayn edilmesini sağlayacaktı. DAEŞ’in yaptıklarının faturası Türkiye’ye kesilecek ve hem Türk/Kürt, hem de Sünni/Alevi çatışması kaşınacaktı.
Bir süre sonra tıpkı Taliban meselesinde olduğu gibi DAEŞ ile “oturup konuşulmasının şart olduğunu” bizzat BM düzeyinde tartıştıklarına şahit olunacaktı.
Böylelikle Türkiye, Irak, Suriye ve tüm Ortadoğu yeniden bir örgüt üzerinden dizayn edilecekti.
15 Temmuz bunun denemesiydi. Başarılı olunsaydı DAEŞ ve PKK aynı anda Suriye/Irak üzerinden harekete geçecek, arada Barzani’nin defteri de dürülecekti. Türkiye bir İç Anadolu beyliğine dönüşecekti; tabii uzun/yıkıcı bir savaştan sonra.
İşte bozduğumuz ve bozmaya çalıştığımız oyun budur.
Bu planlamayı bozacak tek gücün Erdoğan olmasıdır asıl mesele.
Gezi bu nedenle FETÖ tarafından kışkırtılmış, nedense hep Alevi gençler öldürülmüştür. Bu başarısız olunca, siyaseten çok güçlü olan Erdoğan’ı muhafazakârların kafasını karıştıracak şekilde yolsuzluk susturucusu takarak 17/25 Aralık kumpası ile düşürmek istediler. O da olmayınca 6-7 Ekim ve 22 Temmuz’da PKK devreye girdi.
CHP, elitler ve liberal yazarlar bu tuzağın üzerine atladılar.
“Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin” diyenler ülkenin mahvoluş ateşine odun taşıdılar. FETÖ’nün sunduğu iftira malzemelerini kullandılar.
Onca yıllık “kutuplaşma/diktatörlük/otoriterleşme” yatırımlarının bir zararı olacaktı elbette. Şükür ki aziz millet oyunu gördü, ülkesine sahip çıktı.
Konunun birkaç bakanı Yüce Divan’a göndermek olmadığını, tıpkı 7 Şubat MİT darbesi gibi Erdoğan’a ulaşmak olduğunu anlatmakta çektiğimiz zorluğu hatırlıyorum. Ne iyi ki siyasetin çok önünde giden bir millet feraseti var.
Mesleğe veda etmeleri gereken sosyolog ve yazarların iddia ettikleri gibi meselenin bir lider kültü değil, vatan olduğunu bu millet biliyor.
“Göbeğini kaşıyan adam”ın feraset ve bilgisinin zekâtı yok bunlarda.
Ancak artık 15 Temmuz bir milattır. Özür, gerekçe, mazeret kalmamıştır.
Bu işin şakası yok ve herkes çok ciddi...
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019