Mississippi’deki mitingde, Başkan Trump, “Kral Salman’ı severim, ama ona dedim ki, ‘Bak Kral seni koruyoruz. Biz olmasak orada 2 hafta bile duramazsın. Ordun için ödeme yapmalısın” deyiverdi.

Sonra bir ifşaat daha yaptı Trump.

“Dedim ki, ‘Kral Selman, kusura bakma, acaba askeriye için ödemeni rica edebilir miyim?’ Kral dedi ki ‘Daha önce kimse bizden para istememişti.’ Dedim ki, ben istiyorum. Kral ‘Sen ciddi misin?’ dedi. Dedim ki ‘Ben ciddiyim, güven bana.’ Ve ödeyecekler. Burada milyar dolarlardan bahsediyoruz.”

Taha Dağlı haber7.com sitesinde Trump-Selman maceralarını derleyen güzel bir yazı yazmıştı. 20 Eylül’de Trump yine Kral’ı tehdit etmiş ve şöyle demişti: “Sizin güvenliğinizi biz sağlıyoruz ama siz petrol fiyatlarını düşürmüyorsunuz.”

Trump daha Başkan olmadan önce Suud’a kafayı takmış ve 10 Eylül 2014’de “Suudi Arabistan’la diğerlerine anlatın, önümüzdeki 10 yıl boyunca bedava petrol istiyoruz yoksa özel Boeinglerinizi korumayız” deyivermişti. Tabii bu çıkışların alt-orta sınıf ABD vatandaşlarının ne kadar hoşuna gittiğini tahmin edebilirsiniz. Şimdi de Kasım seçimleri söz konusu.

Trump’ın başkan seçilir seçilmez soluğu Suudi Arabistan’da alması ise tesadüf değildi. Hani şu meşhur “Küre” pozunun verildiği, kılıç dansının yapıldığı ziyaret.

5 Kasım 2017’de ise o ünlü saray darbesi gerçekleşecekti. Taha Dağlı şöyle özetliyordu durumu:

“Trump’ın damadı Kushner’in Riyad’da olduğu gün Suudi Arabistan’da ABD destekli veliaht Prens Muhammed Bin Selman’a muhalif olan onlarca prens gözaltına alındı. O prenslerin çoğu Türkiye’de yatırımları olan Türkiye ile yakın ilişkileri destekleyen isimlerdi. En başta da Velit bin Talal geliyordu.”

Bu sürecin sonunda, Suud, ABD ile 110 milyarı silah olmak üzere 350 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı. Ama daha da önemlisi, Aramco’nun el değiştirmesi anlamına gelecek şirketin halka açılması süreci başlatıldı. Her şey Trump, Kushner, BAE veliaht Prens Muhammed bin Zayed ve Kral Selman’ın oğlu Prens Muhammed bin Selman arasında dönüyordu.

Prens Selman’ın 21 Mart 2018’deki ABD ziyaretinde, Trump’ın “Sizde para çok” diyerek elinde katalogla ona silah satmaya çalışması kırılma noktası olarak görülüyor. Dağlı, Riyad yönetimi ve Kral Selman’ın “Artık yeter” noktasına bu noktada geldiğini ve Trump’ı şoke eden bir adım attığını aktarıyor. Kral Selman ABD’ye 2 trilyon dolar bırakacak Aramco anlaşmasını iptal ediyordu.

Arka planda hep çalışmış olan çirkin tahakküm sisteminin Başkan Trump ile alenileştiğini görüyoruz. Bu tavizlerin bir sonu olmadığını, korkulan kaderi onursuz biçimde sadece ertelediğini söyleyebiliriz.

Teslimiyet/acz ile dürüst ortaklık/diplomasi arasındaki farkı anlamayanlar Suud örneğini iyi incelemeliler.