Mehmet ALTAN
TSK’nın hayata dönüş şifrelerini de konuşalım
Üniversiteye girişte birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda “şifre” tartışması dün de alabildiğine sürüyordu...
Hâlbuki Türkiye’nin ürkütücü şifrelerini ortalığa seriveren bir dehşet gelişme söz konusuydu...
“Hayata Dönüş Operasyonu” kapsamındaki son gelişmelerden söz ediyorum...
***
19-22 Aralık 2000 tarihleri arasında, 20 cezaevinde yapılan Hayata Dönüş Operasyonu’nda ikisi asker 30 kişi hayatını kaybetmişti. Operasyonları takip eden süreçte ve ölüm oruçlarında toplam 122 kişi hayatını kaybederken, 600’den fazla insan sakat kaldı.
Bayrampaşa Cezaevi’ndeki operasyonda ise 12 kişi yaşamını yitirdi, 55 kişi yaralandı. Bayrampaşa’da, 12 kişinin hayatını kaybettiği C-1 koğuşunda bulunan 5 kadının yanarak öldüğü, birinin de gazdan zehirlendiği bilirkişi raporuyla tespit edildi.
10 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması 23 Kasım 2010’da Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İkinci duruşma da dün yapıldı.
***
Tam da dünkü duruşmadan bir gün önce...
Bayrampaşa Cezaevi’nde gerçekleştirilen operasyonun dayandırıldığı “Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı EH-3” başlıklı 15 Aralık 2000 tarihli belge, olaydan 10 yıl sonra ortaya çıktı. Planın gün yüzüne çıkmasıyla kamuoyuna “Hayata Dönüş” olarak açıklanan operasyona “Tufan” adının verildiği anlaşıldı. Planda, mahkûmlara karşı “tereddütsüz, misliyle mukabelede bulunulacak, zor ve silah kullanılacak” gibi sert ifadeler kullanıldığı da görüldü.
Planda, tutuklu ve hükümlülerin üzerine gaz bombası atılmasının ardından, tazyikli su ve köpük sıkılması da öngörülüyor. Müdahale edecek birlikte, kalkan, gaz maskesi, çelik yelek, jop, gaz bombası, bomba atar, otomatik av tüfeği, kırıcı, kesici ve delici alet bulunuyordu.
Belgeye göre, operasyonu Tuğgeneral Engin Hoş ile Albay Burhan Engin yönetti.
Hâlbuki...
Jandarma Genel Komutanlığı, mahkemeye yolladığı 11 Şubat 2011 tarihli belgede, Bayrampaşa Cezaevi davasında yargılanan erlerin burada görev yapmadığını açıklamış, harekât planı da dâhil istenen belgeleri “bulunamadığı” gerekçesiyle mahkemeye sunmamıştı.
***
Planın ortaya yeni çıkması yanında...
Bir başka skandal da ortaya çıkan plan ile mahkemenin hazırladığı “iddianame” arasındaki fark.
Operasyonda zarar gören tutuklu ve hükümlülerin avukatları, savcı hakkında suç duyurusunda bulunarak, savcının, “soruşturma sonunda hazırladığı iddianame ile hakkında soruşturma yaptığı askeri personeli korumaya çalıştığını” ifade ettiler.
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde şimdi sadece 39 er yargılanıyor...
***
Geçen yıl operasyon mağdurları AİHM’e başvurdu. Bu başvuru iç hukuk yolları tüketilme koşulu aranmaksızın kabul edildi.
Ardından da mahkeme geçtiğimiz ay Türkiye’ye bir dizi soru göndererek yanıt istedi.
AİHM, “bu kadar güç kullanmak kesinlikle gerekli miydi” diye sordu.
Acaba, son düzenlemelerle AİHM yerini alacak olan Anayasa Mahkemesi de bu tür işlevleri yerine getirecek, askeriyenin planlı, programlı bir imha operasyonunun hesabını sorabilecek mi, bu da bir başka konu...
***
“Hayata Dönüş Operasyonu” etrafındaki gelişmelerin incelenmesi Türkiye’nin gerçek şifrelerini tüm çıplaklığıyla ortaya seriyor...
Ne var ki...
Genelkurmay Başkanlığı’nın bu konuyla ilgili açıklama yapması gerekirken...
“Balyoz darbe planı” ile ilgili sessizliğini bozdu...
Ve hukuku çiğneyerek, görüşülmekte olan davaya müdahale etmekte beis görmeden, “163 personelin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekiyoruz” açıklamasını yaptı.
***
Genelkurmay’ın Balyoz açıklaması nedeniyle askeriyeyi eleştirmenin gereği yok...
Dün, son anda gelen açıklama, AB istikametinde sistemi tümüyle dönüştürmeyip, siyasal çıkarlara göre orta sahada top döndürüp, eski güç dengeleriyle birlikte mevzuatı da olduğu gibi korumanın, bizi geriye doğru hangi noktalara kadar götürebileceğinin de güzel bir örneğini verdi...
Hâlbuki referandum ertesinde “Yeni Türkiye”nin “ileri demokrasisinden” söz eden bir hükümet var...
O halde, bu olup biteni izah etmek de hesabını sormak da onlara düşüyor...
Bu savsaklandıkça, demokratik bir
“hayata dönüş” hiçbir zaman
gerçekleşemeyecek..
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi (7): Simit
27.11.2025 - Alev rengi hüznüyle sonbahar…
25.09.2025 - Basın Tarihi: “Al sana misilleme”…
17.09.2025 - Basın Tarihi: Çözüm sürecinin yargı bacağı
10.09.2025 - Basın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor…
4.09.2025 - Basın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik…
28.08.2025 - Basın Tarihi: Alevi Hakları…
22.08.2025 - Basın Tarihi: Rojava Hep Gündem…
14.08.2025 - Basın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm”
7.08.2025 - Basın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl…
1.08.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Ad Soyad Giriniz...
Tuhaf bir gündem bu, istihbaratın kimden geldiğinden çok sivillerin neden öldürüldüğüne dair bir cevap verilse, sorumlular bulunsa ya. Bu arada Hakkaride ekmek parası için çalışan işçilere saldırıldı bir ölü var, arkasından bu tür cinayetlere devam edileceğine dair tehdit dolu bir açıklama yapıldı. Konuşması gerekenler yine susuyor. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, nasıl bir muhalefetiz biz, insan hayatından daha değerli bir mücadele olabilir mi ve nereye gidiyoruz?
murat ufacık
Allahın elçisi İsrailoğulları nı serbest bırak buradan başka biryere göçelim teklifine bile yanaşmadığı gibi onlar kaçarlarken de kovalayıp yok etmeye çalıştığı noktada Allah müdahale etti ve insanları zalimin elinden kurtardı. Demekki fravun ne imiş gücünün yettiği bir alanda Allahın kullarından birkısmını kasıtlı ve keyfi yoketme çabasının sembolik ismi imiş.Şimdi dünyaya bakıyorumda hemen her ulus devlet kendini fravunla yoldaş sayıyor
murat ufacık
Firavun Hangi suçu işlediği için Alah onu tüm zamanların zalimi ilan etti.Biliyoruz ki Yusuf peygambere inanıyordu(40.mümin s 34. ayet).Yusufun şeriatının bozulmuş haline iman ediyordu.Musa nın peygamberliğine inanmadı.Asıl suçu da bu değildi.O bölgenin hakimi sahibi(Rabbi) kendisi olduğu için bölgesinde yaşayan birtakım insanları(israiloğullarını) ezme hakkını kendinde görmesiydi.