Mehmet ALTAN
Daha önce de söylediğimiz gibi 1960 ve sonrasındaki yıllar sol dergiciliğin de şahlandığı dönemdi.
Yön’ün ortaya çıkışını daha önce gördük…
Devrim gibi (1969-1971) Ant dergisi de (1967-1971) bu dönemde yayımlandı.
Ant dergisi 1967 yılında Fethi Naci, Yaşar Kemal ve Doğan Özgüden tarafından kuruldu. O yıllar, TİP’in yükselişe geçtiği, kamuoyunda ve mecliste etkinlik kazandığı yıllardı.
Tüm dünyada sosyalizmin ivme kazandığı ve Türk siyasî tarihi açısından çok renkli gelişmelerin gerçekleştiği
bu yıllarda çıkan Ant, Türk belirli bir siyasal partinin veya eğilimin sözcüsü olmaktan kaçınmış, varlığını hâkim
örgütsel yapının dışında, nispeten özerk bir çizgi içinde bulmaya çalışmıştı.
Ant dergisi böyle bir dönemde, TİP'ten bağımsız haftalık bir sosyalist bir dergiye duyulan ihtiyacı
karşılamak amacıyla kurulmuştu.
***
Ant, o yıllarda kendine meşru zeminde yer edinebilmiş tek sosyalist parti olan ve sosyalizm düşüncesinin
Türkiye genelinde yayılmasında büyük bir rol oynayan TİP'in düşüncelerine paralel bir çizgide yayın
hayatına başladı.
Ancak TİP’in resmî yayın organı gibi hareket etmekten özellikle uzak durdu.
Ant Türkiye'deki tek sosyalist çevrenin TİP olmadığının farkındaydı ve buna uygun hareket ediyordu.
Ant'ın hitap etmeyi amaçladığı kitle sosyal mücadele içinde yer alan tüm kesimlerdi; işçiler ve emekçiler, köylüler, öğrenciler...
***
Ant dergisinin kurucusu Doğan Özgüden, derginin özelliklerini ve Yön’den farkını verdiği bir röportajda şöyle anlatıyordu:
“Her iki derginin, farklı zamanlarda da olsa, yayına girişleri, Türkiye toplumundaki değişim sürecleri, iç ve dış dinamiklerin oluşumuyla yakından bağlantılı.
Yön, 27 Mayıs darbesi sonrasında başlayan görece demokratikleşme sürecinde solun da sesini
duyurmak üzere yayınlanan bir dergidir.
Bu bakımdan, geleneksel TKP'liler tarafından olduğu kadar, yeni kuşaklardan kendisini sola yakın bulan binlerce kişi tarafından desteklenmiş.
Yön bildirisi, içeriğiyle ilgili görüş farklılıklarına rağmen yeni bir ses olduğu için imzalanmıştır.
Ne ki, Yön kısa bir süre sonra, belki de Baas ve Nasır hareketlerin de etkisiyle, gecmişteki kadrocu hareketin mirasına
sahip çıkarak tepeden inmeci bir sosyalizm anlayışının sözcüsü haline gelmiştir.
Ant dergisi ise, Türkiye İşçi Partisi'nin siyasal planda işçi sınıfının tek temsilcisi olarak kendini kabul ettirdiği, Meclis'te temsil edildiği, devrimci. sendikaların ABD çizgisindeki Türk-İş'ten koparak devrimci bir konfederasyon kurmaya hazırlandıkları günlerde, işçi sınıfı öncülüğünü esas alan bir sosyalizm anlayışını savunmak amacıyla yayın hayatına girmiş bu ilgiyi de1971 askerî darbesiyle kapatıldığı günlere dek sürdürmüştü.
***
Daha önce de dediğim gibi, Yön'ün çıkışında bir ilk olması nedeniyle çeşitli eğilimlerden aydınlar imzalarıyla, yazılarıyla bir araya geldiler. Ancak Yön'ün giderek tepeden inmecive kadrocu bir
çizgide karar kılmasından sonra bu çoğulcu yapıdan bahsetmek pek mümkün değil.
Ant ise baştan itibaren işçi sınıfı öncülügünden ödün vermediği, Kemalizme ve militarizme karşı eleştirilerini giderek daha da yoğunlaştırdığı, Kürt sorununu sık sık öne çıkarttığı, dünyadaki farklı devrimci mücadele
yöntemlerini tanıttığı için bunlara karşı çıkanları da içeren çoğulcu bir yapıda olamazdı.
***
Kominternin dayatmaları nedeniyle Türkiye solunun geleneksel çizgisinde Kemalizm'e hep hayırha bir bakış olagelmiştir.
Özellikle ABD hegemonyasına karşı mücadelede Kemalistler doğal müttefik olarak görülegelmiştir. Ancak, özellikle
Yön Dergisi ve onu izleyen Türk Solu, ‘Milli Demokratik Devrim’ stratejisi kapsamında Kemalistlere
bir ‘müttefik’ olmanın da ötesinde devrimin öncü ve belirleyici gücü misyonu yüklemeye, hatta Kemalizm'in
vurucu gücü olan orduyu kutsamaya kalkınca, sosyalist devrimin ancak işçi sınıfı öncülüğünde yapılacağını savunan
TİP yanlısı sosyalistler haklı olarak buna karşı tavır almışlardır.”
***
Genç kuşaklara Türkiye İşçi Partisi’ni de hiç olmazsa ansiklopedik düzeyde tanıtmakta fayda var…
Bir yanda 27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası’nın yarattığı siyasi iklimin, diğer yanda da 1965 Genel Seçimleri’nde Sosyalist Türkiye İşçi Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grup kurmasının sol düşünceyi yeşerttiğini, toplumsal düşünce iklimini renklendirdiğini belirtmiştim.
Türkiye İşçi Partisi (TİP), 13 Şubat 1961'de, 1961 Anayasası'nın getirdiği demokratik ortamda, 12 sendikacının İstanbul Valiliği'ne verdikleri bildirimle kurulmuştur. Kurucular, Şaban Yıldız, Kemal Sülker, Kemal Türkler, İbrahim Güzelce, Ali Demir, İbrahim Denizcier, Adnan Ardan, Avni Erakalın, Kemal Nebioğlu, Hüseyin Uslubaş, Ahmet Muslu ve Salih Özkarabay’dır.
TİP TBMM'ye milletvekili seçtirebilen ilk sosyalist parti olmuştur.
1971 ve 1980 darbeleri sonrasında kapatılmış, 1988 yılında TKP ile birleşmiştir.
***
TİP 1961 seçimlerine katılamadı.
1962 yılında kurucular, işçi sınıfı ile aydınları buluşturmak ve yaşadıkları tıkanıklığı aşmak için aydınları partiye çağırdılar.
Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Adnan Cemgil, Nazife Cemgil, Cemal Hakkı Selek, Yunus Koçak, Fethi Naci ve daha birçok aydın partiye üye oldular. Kurucu genel başkanı, sendikacı olan Avni Erakalın'dı.
Kurucular Doç. Dr. Mehmet Ali Aybar'a genel başkanlık önerdiler. Böylece Mehmet Ali Aybar genel başkan oldu.
Türkiye Sosyalist Partisi Mayıs 1962'de TİP'e katıldı. Kasım 1962'de Parti’nin iki kurucusu Ahmet Muşlu ile Saffet Göksüzoğlu partiden ayrıldılar.
Şubat 1963'te bağımsız senatör Niyazi Ağırnaslı ve kontenjan senatörü Esat Çağa TİP'e girdi.
1963 yerel seçiminde parti 9 ilde 36 bin oy aldı. 1964 senato yenileme seçimlerine YSK kararı yüzünden katılamadı.
Diğer partilere yapılan hazine yardımı TİP'e yapılmadı.
***
TİP, 1965 seçimlerinde, 54 ilde toplam 276 bin 101 oyla yüzde 2,97 oy oranına ulaşarak TBMM'ye 15 milletvekili göndermeyi başardı: Mehmet Ali Aybar, Rıza Kuas, Muzaffer Karan, Tarık Ziya Ekinci, Sadun Aren, Yahya Kanbolat, Cemal Hakkı Selek, Adil Kurtel, Behice Boran, Yunus Koçak, Şaban Erik, Yusuf Ziya Bahadınlı, Ali Karcı, Kemal Nebioğlu, Çetin Altan.
TİP, 1966 Senato kısmi seçimlerinde de bir senatörlük kazanarak (Fatma Hikmet İşmen) TBMM grubunu 16 üyeye çıkardı.
Çetin Altan'ın da aralarında olduğu bu milletvekilleri etkili bir muhalefet görevi üstlendiler.
Bu durum, Türkiye'de temsilî demokrasinin gelişiminde bir dönüm noktası sayılır…
***
Fakat sosyalist hareketin yükselmesi karşısında hükümet, bu muhalefetin TBMM'deki varlığını önlemek amacıyla seçim barajını devreye soktu.
Ayrıca TBMM'de görev yapan sosyalist milletvekillerine çeşitli baskı yöntemleri uygulandı; Çetin Altan'a Meclis’te linç girişiminde bulunulmasının yanı sıra dokunulmazlığın kaldırılması gibi hukukî saldırılar da yürürlüğe sokuldu.
Bu sonuncu girişim Anayasa Mahkemesi tarafından engellendi .Bu linç girişimi ile dokunulmazlığın kaldırılmasını çok daha detaylı göreceğiz…
Ancak seçim barajları TİP'in sonraki dönemlerde TBMM'ye girememesini sağladı.
1968'de Senato kısmî seçimlerinde TİP oy oranını yüzde 4,7'ye yükselttiyse de senatörlük kazanamadı. Ancak yerel seçimde Yozgat Bahadın'da belediye seçimini kazandı. O yıl TİP'e yapılan saldırılar şiddete dönüştü ve Vedat Demircioğlu öldürüldü.
***
1965 seçimleriyle birlikte, partide Mihri Belli'nin Milli Demokratik Devrim (MDD) grubu yenilgiye uğradı. 1966 yılında Malatya Kongresi ile ilk büyük ayrılık yaşandı ve MDD'ci olarak bilinenler partiden ihraç edildi.
Yaşanan tartışmaların, esasen parti paralelinde 12 Kasım 1965 tarihinde kurulmuş olan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) içine taşınması ve MDD grubunun zamanla FKF yönetiminde etkin hale gelmesi, 5-6 Ocak 1969 tarihlerindeki kongrede TİP yanlılarını yönetimden uzaklaştırması, 1969 Ekim ayındaki kongrede FKF'nin adını Devrimci Gençlik (Dev-Genç) olarak değiştirmesiyle birlikte, TİP ve Dev-Genç arasındaki bağlar tümüyle koptu.
Bunun üzerine TİP destekçisi gençler Sosyalist Gençlik Örgütü (SGÖ) adlı bir oluşuma gittiler.
***
Diğer yandan parti içindeki görüş ayrılıklarında Mehmet Ali Aybar'ın tam bağımsız, insancıl sosyalizm görüşüyle, Behice Boran'ın Emek grubunun görüşü arasında ayrılık çıktı.
1968'de Sovyetler Birliği'nin Çekoslovakya'yı işgali ise bu ayrılığı derinleştirdi; parti yönetiminin görüşünü almadan parti adına açıklama yaparak söz konusu işgali kınayan Aybar ile işgali destekleyen Behice Boran ve arkadaşları arasında gerilim yükseldi.
1969 seçimlerinde TİP'in oylarının azalması üzerine Aybar genel başkanlıktan istifa etmek zorunda kaldı.
TİP 1969 seçimlerinde de yüzde 3 oy almasına rağmen, TİP'in önünün kesilmesi için seçim kanununun değişmiş olması nedeniyle ancak 2 milletvekilliği (Mehmet Ali Aybar ve Rıza Kuas) kazanabildi.
Şubat 1971'de Aybar parti üyeliğinden de istifa etti. Partiden ayrılmalar yaşandı.
12 Mart 1971 muhtırası sonrasında alınan kararlar kapsamında TİP, 21 Temmuz 1971 tarihinde kapatıldı, parti liderleri tutuklandı ve 15 yıla kadar değişen hapis cezaları aldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025