Mehmet TIRAŞ
Ülke seçime girmiş toplumun her kesiminde kıyametler kopuyor…
İşsizlik,açlık, yoksulluk ve hayat pahalılığı kol geziyor…
Hatta seçim, seçim olmaktan çıkmış bir referanduma dönüşmüş durumda.
Türkiye hukuka mı dönecek, yoksa tek parti rejimini mi oylayacak tartışmaları gırla sürüp giderken…
En küçük esnaftan, hurdacısından, pazarcısına kadar seçimler ve toplumsal sorunlar üzerine negatif veya pozitif bir görüş belirtirken…
Anlı şanlı Türk Burjuvazisi ise “üç maymunu oynuyor.”
Başta zenginler kulübü olarak bilinen Türkiye Sanayi İş Adamları Derneği(TÜSİAD) üyeleri…
Hiçbir görüş belirtmemeleri akıllara durgunluk veriyor.
Siz bu ülkede olandan bitenden haberinizi yok mu,bu ülkede yaşamıyor musunuz?
“Siz bu ülkeye kısa süre konaklayıp giden göçmen kuşları mısınız?”
“Hani siz liberaldiniz, bireyin özgürlüğünü, azınlık haklarını savunuyor…Toplumsal sorunun çözümünü toplumsal mutabakatla çözülmesini öneriyor, Türkiye’nin AB üyeliğini savunuyordunuz?”
İktidarın hukuksuzluktan kaynaklanan uyguladığı ve ülkeyi felakete sürüklediği ekonomik politikalarının topluma;”işsizlik,yokluk,yoksulluk,hayat pahalılığı ve gelir adaletsizliği olarak yansımasından” neden rahatsız değilsiniz.
”Sesiniz soluğunuz çıkmadığına göre” memnun olmalısınız…
AKP hükümetlerinin “beton ekonomisinden”, “hukuku yok sayan” uygulamalarından hiç rahatsızlık duymuyorsunuz?
AKP’nin doğaya karşı acımasız çevre politikalarından da rahatsız değilsiniz…
Dağların delik deşik edilmesinden, havanın ve suyun kirlenmesinden, ormanların imara açılmasından, orman yangınlarından da rahatsız olmadığınız gibi…
Kadın ve iş cinayetlerinden, kadınların yaşam sigortası olarak bilinen “İstanbul sözleşmesinin” iptal edilmesinden, yargının muhalefete karşı sopa olarak kullanılmasından, yargı kararlarının uygulanmamasından da, rahatsız değilsiniz.
Bana dokunmayan Yılan bin yıl yaşasın modundasınız ama bu böyle gitmez…
İktidar AB’den uzaklaştıktan sonra kendine muhalif olan toplumun her kesimini terörist ilan ederken…
Siz de nasıl olduysa iktidara hukuka dön çağrısı yapmıştınız ya; Muktedir de size “ya bir taraf olursunuz yada bertaraf olursunuz” diye tehdit etmişti…
Ardından bazı iş insanlarının işyerlerine vergi operasyonundan sonra, hiç konuşmaz oldunuz...
Kamuoyunun bilmediği iktidarla bir anlaşmanız olmalı ki,ülkenin hiçbir toplumsal sorununa o günden bugüne kadar sesiniz soluğunuz pek çıkmaz oldu...
İktidarın felç ettiği TÜİK bile yoksulluk ve açlık rakamlarını gizleyemedi;
20 Milyon insanın açlık sınırında yaşadığını,50 milyon insanın da yoksullukla boğuştuğunu açıklamak zorunda kaldı.
Milyonlarca insan patates ve soğanı tane ile alır duruma düşerken,ucuz ekmek kuyrukları olağan hale gelirken, Türk burjuvazisinin bu manzara karşısında sessiz kalması, ayağına ateş etmesidir…
Türk Burjuvazisinin sessizliğini Forbes Dergisi berrak bir şekilde açıklıyor:
“Amerikan iş dünyası dergisi FORBES’un 2022 yılının milyarderler listesinde bu yıl Türkiye’den de 26 isim yer aldı…
En zengin Dolar milyarderi ise Erdemoğlu Holding yönetim kurulu başkanı İbrahim Erdemoğlu oldu.
Türk milyarderlerinin toplam serveti ise yaklaşık 57.8 milyar dolar olarak hesaplandı.
Türkiye’de 13 dolar milyarderinin serveti, 44 milyon insanın servetinden fazla olduğu açıklandı…
13 dolar milyarderini serveti 38 milyar 900 milyon dolar iken,44 milyon insanın toplam serveti ise 38 milyar 500 milyon dolar.”
Türk Burjuvazisinin İktidarın ekonomik politikalarından neden rahatsız olmadığı, çok açık değil mi?
Temel hak ve özgürlükleri yok sayan, serbest piyasa ekonomisini kar etme durumuna göre savunan; toplumun yoksulluğunu kader sayan iktidarla iş tutan, bir burjuvaziye burjuvazi denilir mi?
Bizim tuzu kuru zenginler iktidarla bir olup, insanlara kazandığından fazla harcattırıp, borçlandırarak tüketen ve gösterişe düşkün bir toplum yaratırken;milyonlarca insanı da kredi kartlarının esiri yaptı.
Şimdilik keyfiniz yerinde ama…
Bilesiniz ki, hukukun olmadığı toplumlarda hiç kimsenin “ne can ne de mal güvenliği” olur.
“Yalnız adaletsizlik, işsizlik,yoksulluk,yolsuzluk ve hayat pahalılığı karşısında, hiçbir toplum yutkunarak bu zulmü sineye çekmez…
Huzursuzluğun ve barışın olmadığı topraklarda, Göçmen Kuşları da kalmaz.”
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025