Melih ALTINOK
Tehlikeli sularda kulaç attığım farkındayım. Açık’tan, iki yazıdır ele aldığım mevzua devam ediyorum bugün de.
Bazı kesimlerde “Son on yılda Türkiye’nin felakete sürüklendiğine” dair yaygın bir söylem var.
Bu kaygıyı ifade eden, dünün cehennemini asrısaadet devri gibi sunan, iyileşmeleri örtüleyen, gelecekten korkutan cümle ise şu: “Türkiye’nin geleceğinden hiç bu kadar kaygılanmamıştım!”
Ne yazık ki bu söylem, muhalefetinden medet umduğumuz demokrat, liberal sol çevrelerde de kabul görmeye başlıyor.
Geçmişle kıyasın ortaya çıkartacağı tablonun siyasal iktidara yaracağı fobisinin motivasyonu öyle güçlü ki. “2003’te muhtıra konuşuldu” diyen Özkök’ün itirafları bile “Darbe davalarına işaret eder, bu da AK Parti’ye yarar” diye önemsenmiyor.
Ondan sonra “Bir kaç yıl önceki Genelkurmay Başkanı’nın muhtıra itirafı üzerinde tepinmeyen muhalefet aslında o ülkenin ‘gerçek’ iktidarıdır” deyince alınıyorlar.
Ancak makarnanın kıvamını AK Parti’den bağımsız değerlendiremeyen muhalefetin “sefaletinde” güncel parametreler dışında “varoluşsal” etkenler de olduğu aşikâr.
Geçen salı Stephan Davies’in bir makalesine atıfta bulunup, Herbert Spencer’ın adıyla anılan “kanundan” bahsedeceğimi söylemiştim.
Spencer 1891 tarihli “Özgürlükten köleliğe” isimli makalesinde özetle şöyle diyor:
“Sorunlar ne kadar çok iyileşme sürecine girerse, onların fenalıkları hakkındaki feryatlar da o kadar çok gürültülü olmaya başlar.”
Spencer’ın tezini desteklemek için verdiği örneklerden bazıları ise şunlar:
19. yüzyılın başında Britanya’da alkol tüketimi ve buna bağlı hastalıklar, suçlar tavan yapmıştı. 1880’lerde alkol tüketimi keskin bir şekilde düştü. Ancak her nasılsa Britanya’da içki kullanımına karşı kampanyalarda bir artış yaşandı. ABD’de de içki yasağına ilişkin “soylu deneme” ve Britanya’daki kısıtlayıcı lisans kanunları bu iyileşme döneminde çıktı.
Yoksulluk. İstatistikler, gelir ortalaması, yaşam maliyeti, hayat koşulları, yoksullara yapılan yardım miktarı gibi ekonomik göstergeler bakımından 1870’de Britanya’daki çalışanların koşullarının 1840 yılına göre çok daha iyi olduğunu ortaya koyuyordu. Ancak 1870’lerde Rowntree ve Booth’un çalışmalarıyla yoksulluk keşfedilmiş oldu. Zihinsel ve politik akımlardaki büyümenin etkisiyle Britanya toplumunda refah devleti anlayışı gelişti.
Eğitim. Okuma yazma oranın süründüğü 18. yüzyılda kılını kıpırdatmayan Britanya toplumu ve devleti, 1860’lara gelindiğinde nüfusunun büyük çoğunluğu okuryazar olunca hareketlendi. 19. yüzyılda zorunlu ilk ve orta eğitim kurumlarının kurulmasıyla sonuçlanan “kamu cahilliğine karşı kampanyalar” başlatıldı.
Yüzyılın başında “ayıp” bile sayılmayan çevreye karşı fütursuzluğun yasal olarak suç olduğu günümüzde, çevreci hareketler 50 yıl öncesiyle bile kıyaslanmayacak şekilde güçlü ve yaygınlar, değil mi?
Feminizm, çocuk ve hayvan hakları gibi alanlardaki kıyası ise size bırakıyorum.
Tamam, Davies’in dediği gibi, “İç karartıcı bir karamsarlık iç açıcı bir iyimserlikte bulunmayan cazibeye sahiptir”.
Anlaşılmaz değil, sesini daha çok çıkartmak zorunda olan muhalefet de bunu elbette ki kullanır. Zira,“Durum çok kötü, acil bir şeyler yapılması gerekiyor” ifadesinin yarattığı etki “durum iyileşiyor, biraz daha gayret edilmeli” ifadesindeki kadar heyecan uyandırmaz.
Çünkü devrim esas oğlan, evrim sünepenin tekidir.
“İyileşme sürecindeki tüm sorunların bir plan ve kolektif faaliyet olmadan düzeldiği”tesbiti, tüm kurucu rasyonalistlerin, Türkçe söylersek “toplum mühendisliğini fetişleştiren tüm kolektivizm türevlerinin” de korkulu rüyası.
İyi de sözkonusu pragmatist yaklaşımın pratik başarılarının bu kadar istisnai olduğu ortadayken ısrarın anlamı ne?
Geçenlerde Murat Belge’nin cami tartışmaları üzerinden yaptığı “saf” muhafazakârlık tanımı aklıma geliyor bu noktada.
Belge yazısında bir arkadaşının, Mimar Sinan’ın eserlerinin olabilecek en güzel form olduğunu, dolayısıyla ondan uzaklaşmamak gerektiğini şeklindeki sözlerini aktardı.
Tamam, muhafazakârlık ve devrimcilik tartışmalarını içki kültürü vs. gibi gündelik yaşam patrikleri üzerinden yapmaya alıştık belki. Ama “Muhafazakârlık bu işte!” diyen Belge’nin tanımı bize bir yol haritası çizebilir.
Siyaset yapma, en kötüsünü yaşadığımız ve daha berbatına sürükleneceğimiz umacısı, örgütlülük patrikleri, sınıf çelişkisinin tartışılmazlığı gibi “olabilecek en güzel formlarda” ısrar, siyaseten muhafazakârlığın bir yansıması değil mi sizce?
Yarını kurmanın yegâne devrimci formülü, geçmişi aklayıp bugünü kötülemek ve gelecek korkusu pompalamak mı?
Bu mu “gerici muhafazakâr” iktidara “ilerici devrimci” muhalefet?
İnsanlığa zoru, savaş koşullarında sıkıntıyı, kısacası yoksulluğu ve süreli mücadeleyi vadeden solun, varoluşu daha katlanılır hâle getiren ve ahaliye “dönüşümün” güvenli kollarını işaret eden “kendiliğindenci” yaklaşımlar karşısındaki makûs talihini değiştirmesinin yolu belki de bu ezber bozumundan geçiyor.
Evet, beni gelecek değil, geçmiş korkutuyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019