Mustafa Karaalioğlu
Modern veya eski olsun, bütün toplumların bünyesindeki gizli hastalıklar bir fırsatta nüksetmeye meyillidir.
İşler yolunda giderken ama bilhassa kötüleştiğinde hastalık bir yolla ortaya çıkar. Amerika gibi ırkçılığın her bahaneyi fırsata çevirdiği ülkelerde de mesela Almanya gibi yakın zamana kadar Nazi sembollerinin ima yoluyla dahi gösterilemezken şimdi ortalığa saçıldığı ülkeler de aynı dertten muzdariptir. Kötülük, kötü fikirler, yıkıcı semboller ve parmak sallayan öfke toplumların içinden çıkmaya meyillidir.
Ortak tecrübeyi tehdit eden, makulü hedef alan marjinalizmin merkeze yürüyüşü tahmin edilenden daha sessiz ve sabırlı olur. Küçümsenen, değersiz görünen fikirlerin geniş kitleleri kuşattığını gördüğünüzde şaşarsınız. Ne zaman oldu bu? Ne kadar çabuk!
Düne kadar bir daha ayağa kalkamayacağına bahis oynanan yükselen aşırı sağ, ırkçılık ve otokrasi bugün dünyanın ana fikri haline böyle sessizce geldi. Bu çağda, bu zenginlikte, bu teknolojide hele bu küresel kuşatmada oksijensiz kalacağı varsayılan akımlar yeniden tarih sahnesine çıkıyor. Toplumlar aralarından kötücül liderleri bulup başa getiriyor, onlar da bütün gerilimleri kaşıyarak, gerilimi kışkırtarak önce yönettikleri ülkeyi sonra da elbirliğiyle dünyayı yaşanmaz hale getiriyorlar.
Irkçılık, din ve mezhep ayrışması, öteki olana nefret, şişirilmiş milli duygular, hamaset, öfke ve güç kullanma eğilim bu sayede yayılıyor. Hatta yayıldı ve çok yerde iktidarı ele geçirdi. Sadece Çin ve Rusya gibi korku imparatorluklarında değil, ABD, Hindistan, Macaristan, Polonya, Brezilya’da da... Dermanı bulunmayan hastalık, demokraside de otokraside de aynı hızla yayılıyor. İleri demokrasilerde; Almanya ve Fransa’nın merkezinde güçleniyor. Hatta İngiltere ve Avusturya’da iktidarın bir yüzünü temsil ediyor. En olmayacak zannedilen İsveç ve Norveç gibi sakin yerlerde bile gür sesler çıkarabiliyor.
İnsanlığın gelişimine, sahip olduğu büyük tecrübeye ve en nihayet sürmekte olduğumuz dijital çağa yaraşmayan bir geri dönüş tablosu…
O kadar ki düşünce ve fikir dünyası artık yılgın ve salgın sonrasında dünyanın daha otokrat olacağını ve bireysel hakların gerileyeceğini şimdiden kabul etti bile. Kötülük, lümpenlik, hamaset ve popülizm dünyası pes ettirmek üzere…
Peki final öyle mi olacak?
Hayır. Makul, mantıklı, demokrat dünya kaybetmeyecek çünkü ırkçı, ayrımcı ve ötekileştirici fikirler cazibeli olsa da toplumların yol boyunca sırtlayabileceği yükler değildir. Sloganları coşkulu ama cümleleri zayıftır, tekrara düştükçe sıkıcı hale gelir, usandırır. Ülkeleri ve dünyayı geliştiremezler, aksine felaketlere yol açarlar. Gelecekleri yoktur…
Kazanamayacaklar ama dünyanın kritik yerlerinde hüküm süren lümpen iktidarlar hem ülkelerine hem de çevrelerine büyük zarar verecekler. Toplumlarda ortaya çıkardıkları hastalıkların tedavisi kolay olmayacak ve hasarlar kalacak. Hepsinden önemlisi de onlar işbaşına gelene kadar ayıp, yanlış, yasak, ahlaksız sayılan birçok politik davranış biçiminin yeniden o hale gelmesi zaman alacak.
Bazen, iki kere ikinin dört ettiğini tekrarlamak kadar sıkıcı olsa doğruyu ısrarla dile getirmek gerekiyor. Kötü olanın kötü olduğunu söylemek; ırkçılığın, milli duyguları körüklemenin, hamasetin tehlikeli olduğunu, farklılıklara saygının ve empatinin zaruret olduğunu anlatmak toplumlarda ortaya çıkmayı bekleyen ve çıkmış olan hastalıkların tek çaresidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025