Mustafa PAÇAL
Demokratikleşme süreci tümden durmuş vaziyette, yeni anayasayı yapamıyoruz, AB süreci “olsa da olur, olmasa da” modunda duruyor.
Kürt sorununun çözümünde sonuç alıcı adımların oldukça uzağında bulunuyoruz. Ortadoğu siyasetinde “yalnız efe” durumumuz devam ediyor.
ABD ilişkileri genel olarak donuk seyrederken, Başbakan’ın operasyon nedeniyle büyükelçiyi hedef alması işin tuzu biberi oldu.
“Geleneksel Türk devletinin” kadim sorunları olan Kıbrıs sorunu ve Ermenistan’la ilişkilerde bir türlü ilerleme sağlanamıyor.
Diğer yandan operasyonun ekonomiye çıkardığı on beş günlük fatura oldukça kabarık gözüküyor. Bunun anlamı 2014 yılı üzerine aldığı bu mali yükle, sosyo-ekonomik açıdan daha da zor bir yıl olacak demektir.
Türkiye’nin genel durumu böyle gözüküyor.
Kendi içine doğru kapanan, yalnızlık sendromu ile baş başa kalmış bir ülke görünümündeyiz.
Evet, Gezi olaylarıyla birlikte içe doğru zaten kapanıyorduk, 17 Aralık operasyonu ile daha da hızla içe kapanmaya başladık.
Dershanelerle başlayan AK Parti, Cemaat gerginliği 17 Aralık operasyonu ile devlet içinde sürmekte olan “muktedirlik” savaşının ateşini iyice artırmış oldu.
Konuyu şimdi biraz daha açalım.
Orta yerde bir yolsuzluk iddiası var ve yargının atmış olduğu somut adımlar ve bir de bu yapılanların “hükümeti devirmeye” yönelik uluslararası darbe girişimi olduğu iddiası var. Bu iddialarda yolsuzluğa ilişkin olanın delilleri ve tutuklanan kişiler var. Ancak hükümeti devirmeye yönelik iddianın delil veya delillerini henüz görmüş değiliz.
Başbakan bir illüzyonist gibi, herkesin dikkatini yolsuzlukların üzerinden “hükümete darbe” noktasına çekmeye çalışıyor.
İşi bununla bıraksa iyi, daha dün gibi sanki. 2010 yılı anayasa referandumu öncesinde yargı bağımsızlığı için HSYK’nın yapısını değiştirmenin kaçınılmaz olduğunu söylerken bugün “hata yaptık” noktasına gelmiş olması, peşinden Ergenekon ve Balyoz davalarının yargının kurduğu “kumpas” olabilir iddiasında bulunan başdanışman yorumu sonrası, bu davaların yeniden görülmesi için başlatılan kampanya, hükümetin bırakın demokratikleşeme sürecini durdurmayı, şimdilerde geçmişte atmış olduğu demokratik adımlardan vazgeçme noktasına geldiği ve adeta darbecilerle işbirliğine doğru savrulduğunu söylersek hiç de haksızlık yapmış olmayız diye düşünmekteyim.
Bu Makyavelist siyasi yaklaşımın sonucu olarak, Türkiye hızlı bir şekilde yarı askerî bir rejime doğru sürüklenebilir.
Demek ki 2004 yılı ağustos ayı MGK toplantısında, devlet güvenliği için Cemaat’in varlığının tehdit olduğunu askerlerle birlikte kabul ederek imzalayan AK Parti hükümeti, her ne kadar “bir şey yapmadık ama” dese bile görünen o ki “bin yıl” sürmesi planlanan 28 Şubat sürecinin bir şekilde devam ettirilmesine destek sağlamış olarak gözüküyor.
“Paralel devlet var” iddiaları, savcıya “Seninle daha işimiz var” tehditleri ile “Yargıyı kim denetleyecek” türünden ortaya atılan akıllara ziyan çıkışların karşılığı, devlet içinde az da olsa bulunan denge ve denetleme sistemini tamamen etkisiz hâle getirmek ve Başbakan’ın “tek adam” pozisyonunu daha güçlendirmek diye anlaşılıyor.
Yeni anayasa ve AB üyeliği sürecinde çokça tartışılan devlette kuvvetler ayrılığı kuralı, “millet iradesi” yaklaşımı ile yok sayılarak, yasama, yürütme ve yargı bu anlayışla benim deniyor.
Bu sorunlu anlayış içeride tamamen bir kutuplaşma ve toplumsal gerilim oluşturuyor.
“Beni devirmek istiyorlar” paranoyasından bir an önce çıkarak, Kürt sorununun çözümü, yeni anayasa ve AB’ye tam üyelik yolunda gerekli olan adımların hızla atılmasını öneriyorum.
Herkese iyi seneler dilerim.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020