Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Pozitif ayrımcılık tartışması büyüyor.
Bu tartışmalar bence demokratik sürece ve eğer yeniden başlayacaksa –ihtimaller giderek zayıflıyor– açılım politikalarına da sadece katkı sunabilir.
Sadece katkı sunabilir diyorum, çünkü pozitif ayrımcılığı ben bir alternatif çözüm modeli olarak önermiş değilim. Çözüm modelimiz her ne olacaksa, bu uygulamadan yararlanmak mümkün olabilir diyorum.
Karşı görüşte fikir beyan eden değerli yazarlar, bu politikaların Türk milliyetçilerini ve ırkçılarını daha da azdıracağını iddia ediyorlar ve halkın da buna hazır olmadığını söylüyorlar.
Milliyetçiler ve ırkçılar ne yaparsanız yapın, onların her daim kanı kaynamaya devam edecek. Ama Türk halkının, savaş mağdurlarının yüzbinlercesine kucak açmış bir toplum olarak, mağdurların durumunu eşitlemek için uygulanacak politikalara itiraz edeceğine ve bunun da durumu daha da zorlaştıracağına inanmamız için, ortada ciddi bir sebep yok.
Hiç sorun yaşanmadı demek istemiyorum, her şey güllük gülistanlık değil tabii.
Elbette her iki toplumun bu zor zamanlardaki tarihsel karşılaşması birçok sorun yarattı. Araya ciddi mesafeler girdi.
Ama bunun en önemli sebebi, İstanbul’a ya da İzmir’e gelmiş Kürt’ün göreceli zenginleşmesi filan değildir.
Etnik hınç ve öfkenin zaman zaman gelip sınıra dayanmasının en büyük sebebi, 25 yıldır devam eden iç çatışma, ya da düşük yoğunluklu tabir edilen savaştır.
Bu kadar ölüme, ihlale ve haksızlığa rağmen, her iki toplumun birarada yaşamaya devam etmesi bile kanaatimce bir Türkiye mucizesi olarak görülmelidir.
Birarada kalmaya devam etmenin çarelerini tartışabilmemiz, ‘birliğimizi’ korumamız bu mucizenin hayrınadır.
Kürt sorunu, Cumhuriyet politikalarıyla yüzleşme sorunu, bu politikalarla hesaplaşma sorunudur. Bu hesaplaşmayı göze alan bir siyasi iktidar, sadece ekonomi ve eğitim alanında durumu eşitleme politikalarıyla yetinemez.
Ne demek istediğimi anlatmaya çalışayım. Diyarbakır Cezaevi’nin müze yapılması, Mustafa Muğlalı Kışlası’nın adının değiştirilmesi, devletin Kürtler’e yapılanlardan ötürü özür dilemesi, savaş mağdurlarına yönelik sadece maddi değil, manevi programların hayata geçirilmesi; inanın Şırnaklı ve Hakkârili birkaç gencin pozitif ayrımcılık gereği üniversitelere alınmasından daha önemli sonuç verir ve daha iyileştiricidir.
Kürtler’in bugün Türkiye’nin neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar, ekonomik açıdan en dezavantajlı grup-halk olduklarını yazdım. Tartışmaya katılanlar bu önemli veriden her nedense söz etmediler.
Bir şey daha söyleyeyim o zaman: Bu kadar yoksul olan insanlar, farklı bir etnik kategoriye ait olduklarını düşündüklerinde, etnik kimliklerini daha kararlı bir biçimde savunurlar.
Kürtler’in hâlihazırdaki durumu budur. Kürtler, bu ülkenin en yoksul halkı, ama aynı zamanda da, etnik kimliğini onuru olarak gören ve bu onuru da sonuna kadar savunmaya kararlı bir halk..
Bu gerçeği kabul etmeden, pozitif ayrımcılık dâhil, herhangi bir tartışma yürütmenin faydası olmaz.
Türkler’in ve Kürtler’in eşitlik temelinde beraber yaşayabileceklerine inanan, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bir Kürt olarak, Kürtler’in Cumhuriyet’ten bu yana karşı karşıya kaldıkları muamele, tarihte hangi halkın karşılaştığı muameleye benziyor diye bazen soruyorum kendime.
Ermenilerin durumuna benzemiyor. Bunu geçiyorum. Ermeniler etnik soykırıma uğradılar. Bugün sayıları yüz bin bile değil. Benim ilçem Midyat’ın nüfusu kadar yani.
Kürtler’in durumu Süryanilere de benzemiyor. Süryaniler, kendi yurtları olan Turabdin’de birkaç binle ifade edilen bir nüfusa sahipler, 1915’te onların da başına kötü şeyler geldi, yok edildiler, göç ettiler vs.
Kürtler Amerika’nın yerli halkı Kızılderililere de benzemiyorlar. Kızılderililer de kalmadı..
Sanırım, Kürtler’in Müslüman olması onları toptan bir etnik temizliğe uğramaktan kurtardı.
Çünkü Müslüman İttihatçılar Müslüman olan Kürtler’in zamanla Türkleşebileceğine inanıyorlardı.
Ulus-devlet, özel Türkleşme programlarıyla bunu denemedi değil, ama sonuç başarısız oldu.
Kemalistler, Kürtler’in bütün ulusal farklılıklarını ortadan kaldırmak ve Kürtler’in Türkleşmesini veya Türkler’e benzemesini istediler.
Bir çeşit Kemalist Melting Pot politikası uygulandı.
Bu bakımdan ABD yurttaşı zencilerin yaşadıklarıyla biz Kürtler’in yaşadıkları arasında ciddi benzerlikler var. Bilinçaltında kendini aşağı görme gibi bir his değil bu.
Rengimiz farklı olsa da biz Kürtler’in durumu ABD yurttaşı zencilerin durumunu akla getiriyor.
Kemalistlerin uyguladığı politika, ABD’nin ilk zamanlarda uyguladığı ‘melting pot’ politikasına benziyordu.
Bu erime potasını kabul etmez, Metin Heper gibi, hâlâ Kürtler’in inkâr ve asimilasyona uğramadığını, cumhuriyetçi kadroların, Kürtler’i makbul etnik bir kimliğe, yani Türklüğe, kibarca ve zorlamadan davet ettiğini düşünüyorsanız, İlker Başbuğ’la, bugünlerde yapılan, ‘Kandil’e nasıl sefer yapılır’ tartışmasına Şükrü Elekdağ’ın izniyle dâhil olursunuz; ama pozitif ayrımcılığı tartışmanıza bu durumda gerek de kalmaz, lüzum da...
ABD’de, ‘eritme potası ulusçuluğu’, bu ülkede yaşayan farklı uluslardan grupların-halkların, farklılıklarını ortadan kaldırmayı ve onları benzer kılmayı amaçlayan bir politikaydı.. Amerika hiçbir etnik aidiyeti tanımadığı gibi, anayasası da topluluk haklarına kapalı bir anayasaydı.
Bu yüzden, 60’lı yıllarda uygulamaya giren pozitif ayrımcılık politikası Amerikan tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Gerisini değerli bilim insanı Füsun Üstel’den okuyalım:
“Olumlu ayrımcılık –affirmative action–, başlangıç noktası itibariyle, Amerikan toplumundaki siyahların her anlamdaki gelişimini ve toplumsal terfiini yaklaşık yüzyıl boyunca engelleyen yasa ve gelenek temelli ırk ayrımcılığının sonuçlarını telafi etmeye yönelikti.
Söz konusu politikanın uygulamaya konulması sürecinde, başta istihdam ve eğitim olmak üzere çeşitli alanlarda kota ve tercihli muamele siyasetleriyle, toplumun en az avantajlı kesimlerine fırsat eşitliğinin sağlanmasına çalışıldı. İlk kez J.F. Kennedy tarafından kullanılan olumlu ayrımcılık kavramı, Johnson ve Carter dönemlerinde sistematik bir politikaya dönüştü. Bu süreçte etnik topluluklara istihdam konusunda çeşitli kolaylıklar sağlanmasından federal eğitim burslarının etnik toplulukların nüfuslarına bakılmaksızın bir dizi uygulama yürürlüğe konuldu.” (Füsun Üstel, Yurttaşlık ve Demokrasi, S: 25 ve sonrası, Dost Yay., 1999)
Pozitif ayrımcılık ABD’de, yirmi yıl uygulandıktan sonra, eleştiriler almaya başladı.
Bu eleştirilerden biri, siyahların sayılarını aşan oranda ‘özel muameleye’ tabi tutulduğu şeklindeydi.
Pozitif ayrımcılığa yapılan ikinci eleştiri, Özkök’ün yaptığı eleştirinin benzeriydi:
Bu eleştiriye göre, pozitif ayrımcılık, ‘eşitlik’ ilkesini zedeliyor ve ‘liyakat ilkesini’ de gayrı meşru yollarla tehdit ediyordu.
Buna rağmen, pozitif ayrımcılık ilkesi sadece ABD’yle sınırlı kalmadı. Birçok ülkenin sosyal politikalarına, hukukuna girdi. (12 Eylül referandumunda kadınlara, yaşlılara, güçsüzlere ve engelli vatandaşlara pozitif ayrımcılık ilkesini oyladığımızı hatırlamada fayda var.)
Eşitlik ilkesi derken bir an düşünmeden edemedim.
Ertuğrul Özkök bir yazar, ben de öyle sayılırım.
Ama benim yazdığım gazeteyle, Özkök’ün uzun yıllar genel yayın yönetmenliği yaptığı ve şimdi yazarı olduğu gazete arasında önemli bir fark var.
Taraf’ın logosunda ‘Düşünmek Taraf Olmaktır’ diye yazıyor.
Ama Hürriyet hâlâ ‘Türkiye Türklerindir’ logosuyla çıkıyor.
Eğer başımıza bunca felaket gelmişse, Kürtler bu melting pot politikalarının baş sloganına isyan ettikleri içindir.
Ama Hürriyet başımıza dertler açan bu sloganla çıkmaya devam ediyor.
Merak ediyorum gerçekten ve hiçbir art niyetim yok.
Yarın bir kısım Kürt aydını ve yazarı logosunda ‘Kürdistan Kürtlerindir’ diye yazan bir gazete çıkarırlarsa haklı olabilirler mi?
Sakin olun!
Konumuz gereği bunu da tartışmalıyız..
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları













































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012