Oya BAYDAR
Hiç kuşku yok, düğün cenazeden iyidir, hem de kıyas kabul etmez oranda iyi. Çocuklarımızın ay yıldızlı bayrağa ya da PKK bayrağına sarılı tabutlarının acısı hatırlandığında Diyarbakır düğünündeki telli duvaklı gelinlerin, lacilerini çekmiş damatların neşesi paha biçilmez oranda iyidir. Savaş sözcüğü yerine barış sözcüğü iyidir, hele de Türkçe Kürtçe, hep birlikte söylendiğinde. Seçim yatırımı bile olsa, yatırımın “ben olsam asardım”larla, “dini Zerdüşt olanlar” aşağılamasıyla, halklar arasına kama sokan nefret söylemleriyle değil barış düetleriyle yapılması iyidir. Barış, özgürlük, kardeşlik hayalleri kurmak iyidir; hatta kandırmaca bile olsa, hemen ertesi gün yalanlansa bile parmaklıklar ardında ya da dağda kimsenin kalmayacağından söz etmek, herkesi içeri tıkmaktan iyidir. Hiç kuşku yok, Kürdistan’a Kürdistan demek, şimdilik sadece Kuzey Irak Kürdistanı’yla sınırlı da olsa bölgeyi adıyla çağırmak, hele de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ise söyleyen, iyinin de ötesinde Kürt meselesine ve bölgeye bakışta önemli bir ileri adımdır. Geçtiğimiz Cumartesi Diyarbakır’da verilen barış ve uzlaşma mesajları, sadece şu sırada güven ve cila tazelemeye çok ihtiyacı olan Erdoğan ve partisinin değil barışa susamış ülkenin ve bölgenin de kâr hanesine yazılmıştır.
Barışın mîladı Nevruzdu
Herkes kendi tarihini kendine göre yazar, herkesin mîladı kendinedir. Olaya nereden, kimin yanından bakarsanız öyle algılar, öyle dillendirirsiniz. Ama “16 Kasım’da Diyarbakır’da tarih yazıldı, Diyarbakır buluşması bir mîlattı” yorumlarından geçilmeyen şu günlerde, pişmiş aşa su katmayı göze alarak hatırlamamız gereken bir gerçek var: Kürt sorununun barışçı çözümüne giden yolda ille de bir mîlad arıyorsak, o mîlad Diyarbakır’da, Öcalan’ın silahlı mücadele döneminin kapandığını ilan eden barış ve helalleşme metninin, meydanı dolduran milyonlara, televizyonlarının başındaki on milyonlara okunduğu 2013 Newrozudur. O gün, orada iktidar partisinin hazırladığı görkemli bir şov değil, bir halkın -Kürt halkın- kaderinin değişeceğinin umudu, otuz yıldır süren savaşın sonunun ilanı vardı. İlle de tarih yazmaktan söz edecekseniz, ille de mîlad arıyorsanız o günü hatırlayın. Diyarbakır barışa en içten duygularla, sevinç gözyaşlarıyla o gün evet demişti aslında. 16 Kasım’da “Diyarbakır barışa evet dedi” manşetleri atanların unuttukları, ya da görmek istemedikleri budur.
Kürt halkının ezici çoğunluğunun manevi lider kabul ettiği Öcalan’ın Newroz konuşmasındaki barışa, kardeşliğe, çözüme, helalleşmeye daveti iktidarın sorunu kendince çözüm iradesiyle birleşmeseydi, ne Diyarbakır düğünü, ne Barzani’nin devletçe tanınıp eşit muhataplık ve saygınlığa kavuşturulması, ne Şivan Perwer’in on yıllar sonra memleketine dönüşü gerçekleşebilirdi. Daha açık söyleyeyim: Çözüme kesin adım atılmasının mîladı Newroz’dur, baş mimarı da beğenin beğenmeyin, kabullenin kabullenmeyin, örgütüne hâkimiyetini bir kez daha ispatlayan Öcalan’dır. Öcalan bu adımı Başbakan Erdoğan’la birlikte atarak risk almıştır, tıpkı Başbakan’ın da siyasî risk aldığı gibi.
Şimdi, hepimizi etkileyen neşeli, umutlu, duygulu barış ve kardeşlik şovunun etkisinden kurtulup Diyarbakır buluşmasını doğru değerlendirmek gerek. Diyarbakır’daki barış şenliğine “mazereti (!)” yüzünden katılamayan asıl düğün sahibini yok sayarak komşu ülkeden gelen zengin amca ile iş bağlanması, kimilerince AKP’nin başarılı bir stratejik hamlesi olarak değerlendirilse de, barış sürecine olumsuz etkisini görmek gerek. O gün AKP’nin miting meydanındaki ve düğün salonundaki Diyarbakır’ın dışında en az oradakiler kadar onurlu bir barış isteyen başka Diyarbakırların varlığını unutmamak gerek.
Kürtleri böl ve yönet!
Çok yazıldı, çok konuşuldu. Diyarbakır’ın özeti: Başbakan Erdoğan’ın sözcülüğünde ve öncülüğünde AKP iktidarının Irak Kürdistanı’nın güçlü ulusal lideri Barzani ile hem ekonomik hem de bölge siyaseti alanında büyük çaplı iş bağlamasıdır. Diyarbakır buluşması Barzani açısından gerçekten de tarihidir, eşitliğinin ve hükümranlığının Türkiye nezdinde tescilidir. AKP iktidarı açısındansa çok önemli petrol nakil hattı anlaşmasının kesinleşmesi, yandaş sermayeye yeni ekonomik bağlantılar, bölgenin önümüzdeki dönemde yeniden dizaynında güç artırımı, yaklaşan yerel seçimler için yatırımdır. Bunlar kötü müdür? Hayır. Ama görmezden gelinen bir şey var: düğün meydanının ortasına atılmış bir hançer ve o hançerin üzerindeki parmak izleri...
Tayyip Erdoğan’ın Barzani ile can ciğer buluşmasının siyasî amacı İmralı’yı barış sürecinin güçlü aktörü olmaktan çıkarmaktır. Diyarbakır mutabakatı, bir yönüyle de Erdoğan’ın Öcalan’dan rövanşını alma hamlesidir. Dört ülkeye dağılmış Kürtlerin ulusal liderliği için yıllardır mücadele veren Barzani ile Kürt siyasal ve silahlı hareketinin en güçlü kesimi PKK-PYD arasındaki rekabet, konuyu az çok izleyenlerin malûmudur. PKK’nin sınır dışına çıkması, silah bırakması, barışın sağlanması için Öcalan’la kerhen görüşmekte olan ve stratejisini Öcalan’ı kullanmak üzerine kuran Türk devleti ve AKP iktidarı, şimdi Barzani ile davullu zurnalı ittifak kurarak elini güçlendirmekte, İmralı’ya “Bana o kadar da lazım değilsin” mesajı vermektedir. Rojava’daki Kürt oluşumuna ve PYD’ye karşı, El Kaide türevi cihatçılara her türlü desteği sağlamaktan geri durmayan AKP iktidarının bu konudaki en büyük destekçisi Barzani’dir. Bu noktada, Erdoğan’ın ülkede ve bölgede iktidar hesaplarıyla Barzani’nin Kuzey Irak’ta kendi liderliğinde Kürt ulus devleti planı örtüşmektedir. Planın önündeki önemli engel Suriye’de PYD, Türkiye’de Öcalan’lı PKK’dir. Kürtlerin arasına kama sokmakta, hem Erdoğan’ın hem de Barzani’nin çıkarı vardır.
Kürdü Kürdün kurdu yapma siyaseti süreçle bağdaşır mı?
Herkesin bildiği gibi Kürt ulusal konferansı iç denge hesapları yüzünden bir türlü toplanamıyor, son gelişmeler konferansın toplanmasını daha da zora sokmuş gibi görünüyor. Tarih, uluslaşma süreçlerinin çatışmalı ve çetin olduğunun örnekleriyle dolu; hele de söz konusu olan 21. yüzyılda, Ortadoğu gibi bir coğrafyada, dört ülkeye dağılmış bir ulus ise...
Bu yüzden gelişmeleri yadırgamamak, öfkeye tepkiye yenilmemek, uzun vadeli, geniş ufuklu düşünmek ama vicdanı, hakkaniyeti de elden bırakmamak gerekiyor diye düşünüyorum. Son gelişmelerin çeşitli örgütleri, partileri, kuruluşları, kanaat önderleriyle Türkiye Kürtlerini derinden etkilememiş olması mümkün değil. Ağırlıklı olarak BDP’de temsil edilen Kürt siyasal hareketinin içinde de farklı görüşler, farklı tutumlar, farklı değerlendirmeler olması çok doğal. Örnekse, Barzani’nin bazı BDP’li siyasal figürler tarafından karşılanması, bazı BDP’lilerin Diyarbakır buluşmasını eleştirmeleri, bölge STK’larının farklı vurguları... Bu farklılıklar ve iç tartışmalar önümüzdeki günlerde daha açık ortaya çıkacaktır ve hareketin demokratik olgunluğa ulaşması açısından yararlı da olacaktır.
Birkaç gündür İmralı- Kandil hattına, dolaylı olarak da BDP’ye, HDK’ye karşı AKP ve Erdoğan’a yakın kaynaklardan yoğun şekilde sürdürülen organize saldırıya dikkat çekmek istiyorum. PKK’nin, BDP’nin “demokratik olmayan, totaliter, otoriter yapısı” yerden yere vuruluyor, Barzani’nin demokratlığına övgüden geçilmiyor. BDP’liler arasında uyumlu, uslu, demokrat olanlar ile gelenekçi, solcu, radikal, totaliter olanlar ayrımı yapılıyor. Bugüne kadar PKK’nin ezici üstünlüğü, baskısı (ve silah gücü) karşısında varlık gösterememiş Barzanici ya da diğer Kürt siyasi mihrakları da aynı koroya katılıyor. PKK çizgisinin Rojava’daki yansıması sayılan, şu sırada bölgesini korumak için cihatçılarla savaşan PYD’ye karşı da aynı ağız kullanılıyor. (Bu değerlendirmelerde, özellikle geçmişte doğruluk payı olduğuna katılıyorum. Kürt silahlı hareketi ve ondan türeyen siyasi partilerin içinde özgürlükçü demokratik işleyişin imkânı, sınırları; diğer hareketlere ve kendi içlerindeki muhalefete karşı baskıcı tutumları tartışılabilir. Ancak hayatın hepimiz gibi siyasi hareketleri de eğittiği, değiştirdiği, demokrasinin de düşe kalka öğrenildiği gözden kaçırılmamalı. Ve Kürt hareketi tam da bu sürece girmişken dışardan hareketi bölücü ve yıkıcı müdahalenin demokratikleşmeye yardımcı olamayacağı anlaşılmalı. Tabii kötü niyetli değilsek...)
Yazıyı uzatmamak için bir paragrafla özetlersem: Barzani ve türevleriyle anlaşıp barış sürecinin Türkiye’deki asıl aktörlerini yok saymaya; İmralı’yı, Kandil’i yeni ittifakınızdan aldığınız güçle terbiye etmeye; Kürt haraketinin içine kama sokmaya, Kürtlerin bağımsızlığına ve özgürlüğüne karşı fobiniz yüzünden Rojova’yı ezmeye kalkışırsanız süreci bitirmiş olursunuz. Sağladığınızı sandığınız barış yeni savaşlara yol açar. Diyarbakır’daki umutlu ruh hali, bir daha onarılamayacak bir güvensizliğe ve umutsuzluğa dönüşür. Barış sürecini satmak ne siyasî ahlakla ne de vicdanla bağdaşır. Barış süreci, ancak gerçek muhataplarıyla sürdürülürse hedefine ulaşır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024