Sezin ÖNEY
1990’lar ve 2000’lerde, Türkiye’de ve dünyada, askerlerin sivilleşmesini tartışırken, belki de artık, tartışma konusunun değiştiğini, yeni tartışma alanının “sivillerin askerleşmesi” olduğunu gözönüne almak durumdayız.
Sivillerin “askerleşmesi” elbette sadece Türkiye’ye özgü değil. Avrupa Birliği üyesi ülkeler de ordunun siyasetteki muğlâk rolünden etkilenebiliyor.
İtalya’da, 2008 yılında Berlusconi hükümeti “vatandaşların güvenliğini sağlamak” amacıyla, “Göçerlere yani Romanlara” karşı olağanüstü hâl ilan ettiğinde, alınan önlemlerden biri de şehir sokaklarında askerlerin devriyeye çıkması idi. Kasım 2011’de Danıştay, uluslararası bir insan hakları örgütü olan Avrupa Roman Hakları Merkezi’nin yürüttüğü kararlı bir hukuk mücadelesinin ardından, olağanüstü hâl kararını feshetti. Olağanüstü hâl uygulamasının yürürlükte olduğu üç yıl boyunca, “İtalyan vatandaşı olan ve (bazıları ülkeye son dönemde ayak basmış, bazıları ise 20 yıldan fazla zamandır İtalya’da yaşayan) göçmenlerden oluşan 170 bin Roman’a yönelik şiddetli hak ihlalleri için hukuki bir kılıf mevcuttu.”
Bu dönemde, AB’nin veri koruma düzenlemelerine aykırı olarak, parmak izi alınmasını ve fotoğraf çekilmesini de kapsayan, zorunlu nüfus sayımları da yapılmıştı. Romanlar, kamplarda yaşamaya zorlandı ve buralara erişim, silahlı güvenlik birimleri, carabinieri ve polis tarafından denetlendi.Ayrıca sık sık, askerlerin şehir sokaklarına, “Roman ve göçmenlerin yarattığı suçla mücadele için” indirildiği, sivil siyaset tarafından ifade ediliyordu.
İtalya’da, askerlerin sokaklara sevkiyle eşzamanlı olarak, Mussolini önderliğindeki Faşist dönemden sonra ilk kez, “yurttaş devriyesi” kavramının da, halkın kendisi tarafından, yeniden yürürlüğe sokulması dikkate şayan.
Macaristan’da da, benzer bir “sivil/askerî” damar kabardı ve halk arasından paramiliter üniformaları kuşanıp sokaklara dökülenler oldu. Şu an Macaristan’ın ikinci büyük partisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen aşırı sağ siyasi hareket Jobbik’in genç ve karizmatik lideri Gábor Vona’nın geçen ağustos, kara gömlekli üniformalı “halk ordusuna” hitaben yaptığı bir konuşma hâlâ hatırımda; “Macaristan, Macarlarındır. Muhafız Ordusu, Partidir; Parti de, Muhafız Ordusudur...”
Nazi Almanya’sındakilere tıpatıp aynı konuşmalar bunlar...
Avrupa genelinde yükselen aşırı sağ hareketlerin, militer damarı ve aslında “sivilin askerleşmesinin örneği” olup olmadıkları ise aslında başlı başına bir tartışma konusu.
Türkiye’de, askerlerin sivilleşmesinde kilit rol oynadığı hep iddia edilen AB’nin kendi bünyesinde, “sivillerin askerleşmesi” bir sorunken, Türkiye’nin de kendi içinde asker-sivil ilişkilerine yönelik sorunları kutuplaşmadan, soğukkanlılıkla, akıl ve bilginin kullanılması yoluyla tartışması gerekiyor.
Bir kere, son yıllarda, Türkiye’deki sivil-asker ilişkilerini değerlendiren çalışmalarda artış olmasına rağmen, TSK hâlâ kapalı bir kutu durumunda. Mehmet Ali Birand’ın, Emret Komutanım kitabı, sadece konuya dair değil, Türkiye tarihindeki nadir, gerçek araştırmacı gazeteciliğin örneklerinden biri olma özelliğini hâlâ koruyor. Birand’ın çalışmasından, Özden Örnek’in günlüklerinin sızdırıldığı noktaya kadar zaten ortada, askerin zihin dünyası, ordunun içyapısına ilişkin bir ipucumuz bile yok...
Bugün de hâlâ, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bahsederken nasıl bir yapıdan bahsettiğimizi, siviller olarak tam manasıyla bilemiyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Meclis’te, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in arkasında oturan subayın konu mankeni olarak arka planda durduğu, ön planda ise kürsüdeki BDP’li milletvekilleri ile Şahin’in “onbaşı/ güdülen koyunlar/ güdülemeyen Genelkurmay başkanları” kilit kelimeleri ekseninde laf atıştığı sahneler vardı ki, günümüz Türkiye’sindeki asker-sivil ilişkilerinin değişip dönüşüp aldığı tuhaf ve trajikomik hali özetler gibiydi. Bir yanda, asker üzerinden sivil iktidara tam saha bombardımanla son derece sert eleştiriler getiren BDP’liler, öte yanda arkasında melül melül bakan bir asker olduğu halde, “benim memurum” diye bağrına bastığı askerleri savunan bir bakan... Sonra da üzerine, kendi önüne bırakılan kurşunu Meclis’in önüne bırakan Milletvekili Sırrı Sakık...
Bir de, “uzatılmış çatışma” kavramı ve bu kavramın Türkiye gerçekliği hali olan Kürt Meselesi var ki, onun da sivillerin askerleşmesi üzerindeki etkileri üzerine ayrıca kafa yormak gerek. Bugünlerde, elimde The Military in the Service of Society and Democracy: The Challenge of the Dual Role of Military (Toplum ve Demokrasinin Hizmetinde Ordu: Ordunun Çifte Rolünün Zorlukları) kitabı var. Bu çalışma, İsrail Ordusu üzerine yazılmış,1994 tarihli bir kitap... İçerisinde, Almanya, Fransa, Singapur gibi örnekleri tartışanların yanısıra, Yugoslavya’nın parçalanma sürecinde ordunun rolüne değinen, o dönem için “fırından yeni çıkmış” bir makale de bulunuyor...
Bu kitap, Soğuk Savaş’ın son günlerinden biraraya gelen İsrailli asker ve sivillerin, “gelecek” üzerine yaptığı tartışmaların derlemesi... Kitabın editörü gazeteci Daniella Aşkenazi’nin kitabın önsözünde yer alan şu sözleri düşündürücü; “Demokratik toplumlarda ordunun rolü, küresel bağlamda savaşa karşı duyulan dehşetin de etkisi kadar o toplumda temel insan haklarına duyulan saygıyla biçimlenmektedir”.
Gün oldu devran döndü, sakız gibi uzayan, çözümsüzlüğe bağlanan bir çatışma, bu tartışmaların yapıldığı ülkeyi nereden nereye getirdi... Ne yazık ki...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024