Sezin ÖNEY
Macaristan’da 13 Nisan 2019 yerel seçimlerde, Budapeşte Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın iktidardan muhalefete geçmesi, dünya genelinde büyük ilgi gördü. Türkiye, o dönemde kendi yerel seçimleri ile meşgul olduğu için, konu şöyle bir ilgi gördü geçti. Arada da, “ittifak kurma” konusu romantize edilerek ele alındığı oluyor Türkiye’de. Ancak, bunun dışında, muhalefette önde gelen siyasteçilerin (oradaki muhalif muadillerine benzetilenlerin), herhalde Macaristan’ı çok küçük ve önemsiz bir ülke gördüklerinden; bu örnekle pek de ilgilenmediklerini gözledim. Bu durum, tabii biraz da “dışa kapalılıklarından” kaynaklanıyor: Türkiye’de, dünyadaki gelişmeleri takip eden, dünyaya açık, yurtdışı bağlantıları güçlü kaç lider, kaç siyasetçi var?
Türkiye’de şu an, bir yandan siyaset sahnesinde Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılarak kendi partisini kurması gibi, Millet İttifakı’nı zayıflatabilecek gelişmeler yaşanıyor. “Sahne önü” ve “sahne arkasında” da, Cumhur ve Millet İttifakı’nın geleceklerini odağına alan bir çok gelişme yaşanıyor. Diğer bir deyişle, ittifaklar ana gündem maddemiz.
Öte yandan ittifaklar, siyasetin tabanında da oy geçişlerini tetikliyor. Yaklaşık %49’a yakın bir çoğunluk kendini Millet İttifakı’na yakın hissediyor. Cumhur İttifakı’na yakın hissedenler ise %40’a ancak ulaşıyor.
Diğer yandan, Kürt oylarında da hareketlenme var. Çeşitli araştırmalar, bir yandan Güneydoğu’da CHP oylarının ilk kez yükseldiğini gösteriyor. Türkiye genelinde ise ilk kez CHP’deki Kürt oyları, AK Parti’dekileri geçti. HDP oyunu büyük ölçüde koruduğundan, diğer partilere geçişler (örneğin CHP veya DEVA) çok da üzerinde durulacak bir konu değil şu aşamada. Önemli olan, AK Parti’nin Kürtler nezdinde 3. ve hatta 4. Parti olmaya kayması; bu durumun kalıcılaşıp kalıcılaşmayacağı...
Akışkanlıklarından dolayı, Kürt oylarına dikkat etmek önemli. Ve tabii, genç oylarına da: günümüz Türkiye’sinde yaş seviyesi düştükçe, dindar-muhafazakârların, kendini “Atatürkçü” olarak tarif edenlere göre azaldığı bir demografik profil söz konusu.
Türkiye’de ittifakların öneminin artmasının, “tavandan” gelen ve başkanlık sistemine geçişten kaynaklanan bir sebebi olduğu gibi, “tabandan” gelen böylesi bir demografik sebebi de var. Seçmen davranışı bakımından demografi hareketleniyor; kimi zaman kararsızlara birikim oluyor, kimi zaman da partiler arası geçişler artıyor. Kararsızlarda 2020 boyunca yaşanan zirveleri de, aslında seçmenlerin “büyük göç” için ayaklanmasına bağlamak lazım.
Seçmenlerin, AK Parti’nin kuruluşu sonrası adım adım kalıcılaşan ve gelenekselleşen parti aidiyetlerinde bir dönem kapanıyor diyebiliriz. Tercihler sadece AK Parti tarafında değil, tüm seçmenler genelinde hareketlenmeye başlıyor. Bu nedenle, bu yeni sürece, “büyük göç” diyorum. Kimlikler hibritleşiyor, ideolojik duruşlar da öyle: yeni kimliklerin oluşumu, herkesin sepetine kendine uygun bulduğu farklı öğeleri atarak “kişiye özgü sentezler” yaratması biçiminde gerçekleşiyor.
Söz konusu geçiş döneminde de, farklı kimlikleri aynı potada eritmeden, farklılıklarını da koruyan “ittifaklar”siyasi temsiliyeti sağlamakta önem kazanıyor.
İşte tam da, bu nedenle, Macaristan’daki ittifak deneyimden öğrenecek çok şey var: öncelikle, Türkiye’de olduğu gibi Macaristan’da da, ittifaklar siyasi şartların zorlaması sonucu ortaya çıktı. Diğer bir deyişle, normal şartlarda asla bir araya gelmeyecek tarafları, şartlar birlikte hareket etmeye ve sonunda da birleşmeye zorladı. Türkiye’de başkanlık sistemine geçişin ironik bir sonucu muhalefet ittifakını doğurması oldu. Macaristan’da da, sistemsel değişiklik yaşanmasa da, anayasa ve hukuki çerçeveler, seçim sistemi o kadar büyük değişikliklere uğradı ki; iktidara karşı herhangi biçimde varlık gösterebilmenin tek yöntemi “birleşmek” haline geldi.
Macaristan’da Budapeşte Belediye Başkanı Gergely Karácsony’nin, 2019 Baharı’nda Fidesz’in adayı István Tarlós’a karşı yaklaşık 7 puan farkla seçilmesi, muhalefetin 2010’dan bu yana bu yana iktidardaki Fidesz’e karşı kazandığı ilk zafer değildi. 25 Şubat 2018’de Macaristan'ın güneydoğusundaki Hódmezővásárhely kentinde tüm muhalefet partilerinin ittifakı, belediye başkanlığı ara seçimini büyük bir sürpriz yaratacak şekilde kazanmıştı. Hódmezővásárhely, Macaristan’da komünizm sonrası gerçekleşen ilk seçimlerden beri Fidesz’in kalesi olan ve Orbán’a son derece sadık bir seçim bölgesiydi. Bu durumu, Türkiye’de Konya veya Kayseri’nin, ittifak zaferine sahne olmasına benzetebiliriz. Hódmezővásárhely Belediye Başkanı seçilen Péter Márki-Zay, daha önce siyasetle alakası olmayan, genç ve muhafazakâr; buna karşılık, dinamik ve Yeşiller’den solun her kesimine de rahatça ulaşabilen bir isimdi. Bugün de, 2022’deki genel seçimlerde muhalefetin ortak adaylığı için ismi en çok geçenlerden biri.
8 Nisan 2018’deki Macaristan genel seçimlerinde muhalefet ittifak yapmadı ve bu kez, Fidesz’in kesin zafer elde etti. Birleşmedikleri sürece Macaristan’ın başlıca 6 muhalefet partisi, 13 Ağustos 2020’de yaptıkları ortak açıklamada ittifak oluşturarak gelecek genel seçimlerde beraber hareket edeceklerini belirttiler. 2020'nin son günlerinde ise, bu açıklamayı bir adım ileri götürerek, 2022 seçimlerinde ortak aday, liste, programda birleşeceklerini açıkladılar.
Viktor Orbán’ın Fidesz partisini yenmek için güçlerini birleştirecek olan partiler şunlar: Demokratik Koalisyon (Demokratikus Koalíció-DK), Momentum Hareketi (Momentum Mozgalom-MM), Macaristan Sosyalist Partisi (Magyar Szocialista Párt-MSZP) ve Daha İyi Bir Macaristan için Jobbik (Jobbik Magyarországért Mozgalom), sol-yeşil liberal kanattan Macaristan için Diyalog (Párbeszéd Magyarországért-Párbeszéd/Diyalog) ve Macaristan’ın Yeşil Partisi (Magyarország Zöld Pártja-LMP). Ortada kesinlikle bir gökkuşağı koalisyonu yok: tersine, aşırı sağ kökenli Jobbik ve Yeşil-Sol kanadın ortaklaşması gibi son derece güç denklemleri mümkün kılmaya çalışan “kanlı bıçaklılar ittifakı” var. Dahası, ittifaktaki sol partiler de kendi aralarında hiç anlaşamıyorlar. Örneğin, Diyalog/Párbeszéd, 2019’da Budapeşte Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek, “Orbán’ı yenilgiye uğratan siyasetçi” diye anılmaya başlanan Gergely Karácsony’nin partisi. Öte yandan, LMP ise Fidesz’i zafere taşıyan 2010 seçimlerinde çıkış yapmış ve “yeni siyaset” iddiasıyla yola çıkmış bir parti. O dönem adı “Politika Farklı Olabilir” (Lehet Más a Politika-LMP) olan bu parti, Karácsony’nin de önde gelenlerinden olduğu bir hareketti. Karácsony, LMP’den kopan bir isim: görüldüğü gibi, sol ve yeşil partiler arasında da anlaşmazlık çok.
Ve Macaristan’da şimdiye dek tüm muhalefet partilerini bir araya toplayan bir ittifak ortaklığı sadece ve sadece Hódmezővásárhely’deki seçimlerde gerçekleşti. 2010-2018 arası Macaristan’ın ana muhalefet partisi olan, aşırı sağ ile muhafazakar sağın en uçları arasında gidip gelen milliyetçi Jobbik, Budapeşte yerel seçimleri ittifakında yer almadı. Jobbik, Temmuz 2019’da Gergely Karácsony’nin muhalefetin ortak adayı olacağı, sol ve sol-yeşil partilerin kendi aralarında gerçekleştirdikleri ön seçimlerden sonra belli olduktan sonra, kendisine “sol görüşü temsil eden bir aday olduğu için destek vermeyeceklerini” açıklamıştı. Buna karşılık, Orbán’ın yenilgiye uğratılmasının gerekli olduğunu düşündükleri için, kendi adaylarını geri çekeceklerini de belirtmişlerdi.
Macaristan’da, ittifaklar arası uyum pek öyle kolay sağlanamadı. Hala da tam sağlandı denemez. Budapeşte seçimleri sonrası gerçekleşen kritik ara seçimlerde, muhaliflerin ortak adayları başarı sağlayamadı; kazanan Fidesz oldu. İttifaklara kaybettiren ne oldu; bu da gelecek yazını konusu olsun.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024