Süleyman Seyfi Öğün
Târih belki tekerrür etmiyor; ama belli süreklilikler üzerine işleyişini sürdürüyor. “Coğrafyanın mukadderâtı” olarak tescil edilen ve popüler kullanıma açılan husus da bu. Bizim coğrafyamızda, “sert”, “hareketli” ve “kırılgan ” nitelikli üç farklı dokunun şekillenmiş olduğunu düşünüyorum. Buna paralel olarak, kendi aralarında farklılaşan üç büyük alt coğrafyanın kendilerine has siyâsal-dinsel ve kurumsal formasyonlarının da mevcut olduğuna kaniyim. Bahsedilen bu üç odak İran (Pers, Fars), Rumeli (Anadolu ve Balkanlar) ve Mısır‘dan başkası değil.
Rumeli’nin (kavramın en geniş manâsına yaslandığımı, Anadolu ve Balkanlar’ı birlikte kastettiğimi vurgulamalıyım) mukadderâtı, ona yakın duran Mısır ve İran’dan çok farklı. Mısır ve İran’ın; Rumeli’ye nispetle çok daha blok, yerleşik, görece az katmanlı ve belli sâbitelere sâhip görece durağân bir târihe sâhip olduğunu düşünüyorum. Bunun modern dünyâ ilişkilerindeki karşılığı tecritçiliktir. Rumeli ise karşımıza çok katmanlı ve görece daha hareketli ve dinamik bir târih çıkarıyor. Buradan tecritçilik değil; açık ve ilişkisel siyâsetler türüyor. Neticeleri ayrıca tartışılabilir; ama kültürel seviyelerde Rumeli (Türk) modernleşmesi, kendisinden daha evvel başlamış olsa da Mısır ve İran modernleşmesinin çok ilerisine geçmiştir. Tıpkı bunun gibi, teknolojik ve bürokratik modernleşme îtibârıyla Rusya Türkiye’nin çok ilerisinde olmakla berâber; kültürel, zihinsel ve ekonomik modernleşme kriterlerine göre gerisine düşer.
Bu coğrafya için kayda alınması gereken bâzı hususlar var. Meselâ Mısır’ın üzerinde bir durmak gerekir. Mısır, târihte iki defâ Rumeli’nin fethine uğradı. İlki I. Roma; diğeri ise III. Roma’nın teşebbüsüydü. Her ikisi de, kabûl etmek iktiza eder ki, parlak askerî zaferlerle başlasa da fiîliyatta akâmete uğradı. Mısır, hakîkaten de kimsenin olmuyor.
Benzer olarak, İran’ın Batı seferleri; yâni Rumeli seferleri, Pers-Grek savaşlarından başlayarak nâfile neticeler vermiş ve her defâsında Persler geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Tersinden bakılacak olursa, İskender’in İran seferi ve hakimiyetinin de uçucu bir teşebbüs olarak kalmış olduğu âşikârdır.
İran, Mısır ve Rumeli arasında ayrışan târihsel havzanın en yumuşak dokusunu ise Mezopotamya oluşturuyor. Mezopotamya’nın yakın zamanlara doğru mukadderatı İran ve Rumeli arasındaki rekâbete göre şekillenmiş olmasıdır. Neticede Mezopotamya iki kuvvete de yâr olmamış; bitmek bilmeyen rekâbet tam tersine her ikisini de bîtap düşürmüştür. Tıpkı Sasanî-Roma Savaşlarının her iki tarafa da hayrı dokunmadığı gibi…Kasr-ı Şirin anlaşması, bu neticesi olmayan rekâbetin sona erdirilmesidir.
Dikkât edilecek olursa Modern Ortadoğu’nun en yumuşak zemini yine Mezopotamya olmuştur. Coğrafyanın Irak ve Suriye gibi sun’i iki siyâsal coğrafyaya ayrıştırılması bunu izah ediyor. Gerçekten de bu coğrafyaya siyâsal bir libas giydirmek bir hayli zordur. İşin çarpıcı tarafı, Mezopotamya’nın modern dünyânın başat zenginliklerinden birisini var eden petrol kaynağı îtibârıyla sâhip olduğu bereketin; mukadderatını daha da kırılgan ve belirsiz kılmış olmasıdır.
Günümüzdeki gelişmeler, Yakın Doğu, Ortadoğu gibi uydurma kavramlarla perdelenen bir coğrafyanın yıkımına işâret ediyor. Paramparça ettikten sonra sunî olarak kurdukları bir coğrafyaya yeniden saldırdılar. Tabiî ki en yumuşak zemin olan Irak ile başladılar. Devâmında ise; Taranta Babu adlı eserinde II. Dünyâ Savaşında İtalya’nın Habeşistan’a saldırma karârını bahara ertelemesi haberini anlatırken; “Ölüm kolonyal şapkasına bir bahar çiçeği takarak girecek“ diyen Nâzım Hikmet’in mısrâsı metaforik manâ da olsa gerçek oldu. Mağripte fişeklenen sun’i bahar dalgası evvelâ Mısır’ı Mısırlı’ya kırdırdı. Mısır demokrasisi, Mısır’daki demokrasi ihtimâlini bertaraf etmek için kullanıldı. Mısır bir kütle; tıpkı İran gibi.Ama bu kütlenin kurumsal zemini İran’daki kadar sağlam değil. Yâni kütlenin üzerine oturduğu zemin zayıf. Kendi oyununa getirilmesi daha kolay. Olan da buydu zâten. Gerisini biliyoruz: Mısır’dan sonra nihâyet Suriye’de bahar, karakışa evrildi.
Şu aralar hedefte açık olarak İran ve yarı açık, yarı örtük olarak Türkiye var. Süreç bu iki târihsel rakibi mecbûrî bir dayanışmaya itiyor. İran 1979’dan beri dünyâya kafa tutan bir çizgide. Boyundan büyük de olsa dünyâya meydan okumasının hem ideolojik hem de ekonomik sâikleri (petrol fiyatlarını yükseltmek gibi) var. Dolayısıyla, İran’ın sıkıştırılması onun konumuna aykırı, beklenmeyen bir durum değil. Ama, tercihini Batı’dan yana yapan, Avrupa Konseyi ve NATO mensubu ve AB adayı Türkiye için tablo çok yeni. Türkiye’nin Rusya ve İran ile yakınlaşması, onların, neticede tecritçi blok siyâsetlerine dâhil olması manâsına alınmamalıdır. Türkiye’nin NATO macerâsı zâten ona bir tecritçilik yaşattı. İran ve Rusya’dan ve Balkanlar’dan koptuk. Yakın zamanlarda NATO ve AB’nin cenderelerini gevşetmesi ve bağımsız kararlar alarak coğrafyası, komşularıyla yeniden tanışan ve işbirlikleri geliştiren Türkiye, bir başka tecritçiliğe savrulmak zorunda değil.
Türkiye, Rumeli’nin zeminine oturuyor. Bu zemin çok hareketli ve dinamik. İhtimâlleri ise her zaman çok... Batı nefretiyle fişeklenerek ucuz bir Avrasyacılığa savrulmak, Rumeli’nin zeminine, birikim ve meşrebine karşılık gelmez.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları





































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019