Talat ULUSOY
“Demokratikleşme Paketi”ndeki öneriler yoğun tartışılıyor. Bu tartışmalarda “yüzleşme” boyutu hiç atlanmamalı. Çünkü “İttihatçı zihniyet” tarihten besleniyor ve bu zihniyetle “yüzleşmeden demokratikleşme” kalıcı olamaz. Paket’teki “kurban derisi ve sakatat”ta Türk Hava Kurumu(THK) tekeline son verilmesi önerisi bu bakımdan anlamlı bir örnek oluşturabilir.
Bu öneri, “İslamcılar” Atatürk’ün kurduğu bir “müessese”yi daha çökertmek istiyor, diye eleştiriliyor. Oysa “saklı” tarihe dönüp bakılırsa, İttihatçılar’ın “sakatata musallat” olmaya “öteki”ler üzerinden başladığı görülür. Haksızlıkların köklerinin “Yüz Yıllık Vesayet”in “şeytani zihniyet”inde yattığı fark edilirse kalıcı bir “demokratikleşme” sağlanabilir kanısındayım.
TANIDIK BİR KAMPANYA
Bir süre “kim”den söz ediliyor sorusunun karşılığı olmayacak, okurken aklınızdan geçen “kim”leri not edin lütfen. Böylece “saklı tarih” üstüne bir “test” de yapmış olalım.
“Türkün en kıskanç bir his ile sarıldığı bir müesseseye karşı adeta hıyanet mahiyetini alan bir hareketten vazgeçeceklerini ümit etmiştik,” diye başlar (Yanıkyurt/ İzmir- 4 Ocak 1926, başyazı) “kampanya”. Buradaki “müessese” Şubat 1925’te kurulan “Tayyare Cemiyeti” (TaCe)’dir, ki on yıl sonra THK adını alacaktır.
Hangi hain bu “hıyanet”ten vazgeçeceği umulan? Gazete aynı gün kuruluş yıldönümü için kaleme alınan bir yazıda siyasi çizgisini “Gazi’nin ve Cumhuriyet Halk Fırkası’nın gösterdiği istikamette ilerlemek” olarak açıkladığına göre “Gazi ve Fırka”ya muhalif olmalılar..
Başyazının (kısaltılmış ve sadeleştirilmiş) devamı şöyle: “Ekmeğini yedikleri,.. asil bir ulusa karşı gösterilen bu inadına cesareti nereden aldıklarını bilemiyoruz... eğer TaCe’ne karşı giriştikleri bu kötülük dolu hareketlerinde daha fazla ısrar edecek olurlarsa gençlerin tahammülünün kalmaması ... pek olasıdır...”
Gençlerin “tahammül”ü kaşındığına göre “dâhili bedhah”lardan bir mi acaba?
Ertesi gün konu manşettedir: “TaCe’ne ayrılmakta olan bir parayı kuruyasıca kursaklarına sokmak için ısrar etmeleri yüzünden” Vali (İhsan) Paşa “derhal olaya el koymuştur... Hükümet Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (TEK) gereğince Türkiye’de yerleşik ve Türk tabiiyetini sahip bütün vatandaşları Türk olarak kabul etmiş ve... din ile dünya işlerini kesin ve köklü biçimde birbirinden ayırmıştır.”
Kimden söz ediliyor; “Mürteci”ler mi, Çerkesler veya Kürtler mi? Kampanya üçüncü gününe varmıştır ve başyazı bugün “Hürriyet”te yazılmış gibi tazedir ve “kim” sorusunu yanıtlamanın da vaktidir:
“... Türk vatanında yalnız Türk vardır... üç buçuk haddini bilmez hahamın hâlâ bir Yahudivarlığını korumak uğruna bin bir çeşit oyuna başvurmalarını nasıl sessiz geçiştirebiliriz?.. On iki günden beri Yahudi kursağına bir gram et girmemiştir... Bütün bunlara rağmen biz her şeyi unutmak istedik. Din ve mezhep ayrımsız her vatandaşa yüksek Türklük payesi vermekte tereddüt göstermedik...”
Yanıtın “Yahudi” ve “haham” olabileceği geçmiş miydi aklınızdan?
7 Ocak günü “kampanya” başyazıda “tehdit” dozunu yükseltir: “Bu memlekette artık cemaat hayatına müsaade edemeyeceğiz. Hepimizin malı olması gereken TEK ‘Türkiye’de Türkler vardır’ diyor. Buna karşılık siz de ya Türk olarak burada oturacak veyahut ... Biz bu memlekette bizden olmamakta ısrar edenlere hayat hakkı vermeyeceğiz. Ne yaparsınız diye sormayınız. Siz de biliyorsunuz ki Yunan işgali zamanındaki yılışık ve müstehzi hâllerinize rağmen Türk bir şey söylememiş ve fakat çok şeyler yapmıştı... Siz beş yüz sene et yemeseniz, hatta topyekûn açlıktan can verseniz bizim bir kılımız bile kıpırdamaz... Biliyorsunuz ki sizi bütün mazinize rağmen bir vatandaş gibi kabulde tereddüt göstermedik. Bu âli cenabı dünyanın hiçbir milletinde göremezsiniz. Daha geçen sene Rusya’da, Romanya’da, hatta İsviçre’de başınıza gelenleri hiç kimse unutmadı. Siz; dünya yüzünde böyle Yahudi milleti kaldıkça herkesin nefretinden asla kurtulamayacaksınız.”
Hitler’in sözleri mi bunlar, yoksa “İttihatçılar”dan mı öğrendi her şeyi?
7 Ocak’taki haber: “...Yahudi hahamları,.. on beş gündür et kesmemekte ... Yahudi cemaati de on beş gündür et yüzüne hasret bulunmaktaydı ... hahamlar nihayet ... kaçak et kesmeye karar vermişler ve ... sağladıkları altı yüz kuzuyu bu sabah Karşıyaka’da boğazlamışlardır. Yahudiler et kokusunu duyunca vapur vapur Karşıyaka’ya taşınmaya başlamışlardır...”
Yakın tarihte de sık tanık olduğumuz “Türkiye Türklerindir kampanyası” 17 Ocak’taki başyazıyla zirve yapıyor: “... Yahudi hahamlarının hayvan sakatatında, kuzu işkembelerinin içinde ne işi vardır?.. Vilayet konuya hak ettiği önemi verdi,.., haham efendiler de burunlarını koyun işkembelerinden çıkardılar... Vilayet ... bu çizgiyi aşanları kulaklarından tutup İstiklal Mahkemesi’ne yollamalı,.. sonunun ne olacağını bunlara göstermelidir.”
“İttihatçı zihniyet” en kolay “dil”inden yakalanır, ne pis kokan, “aşağılama” dolu bir “dil”dir o! “Kampanya” kalıpları da hep aynıdır: “Ey Türk Gençliği”, “Türk vatanında yalnız Türk vardır”, “Ya sev, ya terk et” ve ...
Bu “derin” ve “yüzsüz gelenek” ile yüzleşmeden demokratikleşme gerçekten“zor”. Üstelik “İttihatçı Zihniyet” Osmanlı’dan mirastır ve bilinir ki Osmanlı’da “oyun” çok!
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.01.2020
20.09.2017
18.07.2017
11.01.2017
16.09.2016
10.01.2016
29.10.2015
10.09.2015
21.04.2015
14.04.2015