Ümit KIVANÇ
Mevzulardan mevzu, ahkâmlardan ahkâm seçmek için köşeyazarınızın neler çektiğini siz bilmezsiniz değerli okurlar... Ah, o ne kutsal bir gayrettir!..
Ve fakat bu kararı vermekle de feraha çıkamaz, özlediğiniz o derin soluğu alamazsınız. Zira, mevzu tamamsa da, o mevzuda hangi hikmetleri yumurtlayacağınız henüz belli değildir. Velhâsıl elinizde hiçbir şey yoktur ki, havada maharetle üçer beşer çevirip hepsini vaktinde yakalayasınız veyahut içinden tavşan mavşan çıkarasınız. Ve -yine- fakat, bazen de hadisenin teki sizi paçanızdan yakalar, köşeyazarının bir ağırlığı var, demez, akıl, mantık, saygınlık yollarına adım atmanıza imkân vermez.
Nitekim şu esnada içinde bulunduğum zorlu şartlar tam da bu tasvire uygun: İki gündür gözümü bir haberden alamıyorum, bundan bahsetmezsem çatlarım. Gelin görün ki, ne diyebileceğimi bilmiyorum. Oysa insanların ne diyeceğini bilememe haline düşme sıklığı sıralamasında Türkiye dünyada sondan ikincidir. Bizde herkesin her durumda bir diyeceği vardır. Sonuncu olan ülke şu anda aklımdan çıkıvermiş.
Bir anda parlayıveren o tutkulu ilişkiyle bağlı olduğum habere döneyim: Türk Hava Yolları, çekiliş yapıp “mil”ler (bedava uçuş puanı) dağıtmaya karar vermiş. Piyangosever bir toplum olduğumuza göre, karar isabetli. Herhalde cumhurbaşkanı da itiraz etmedi -muhakkak sormuşlardır-, çekiliş yapılmış. Bir milyon mil kime çıkmış? Üçüncü havalimanını da yapan, AKP döneminin yükselen, parlayan, ışıldayan yıldızlarından Limak Holding'in genel müdürüne.
Hayırlı olsun da... Gerçi genel müdürlerin gün içinde tam olarak ne yaptıklarını hiçbir zaman anlayamamışımdır, fakat Taner Bey alıp milleri mütemadiyen oraya buraya uçarsa holdingte boşluk doğmaz mı? Hakan Fidan işinin başından üç-beş gün uzaklaşınca cumhurbaşkanı nasıl kızdı, onu da unutmamak lazım.
Diyeceğim bu değildi.
Peki neydi?
Yok! Diyebilecek laf bulamıyorum. Habere bakıyorum bakıyorum, doyamıyorum. Başlığını ayrı kokluyorum, spotunu ayrı çekiyorum içime. Herkesin bütün gün buna böööle bakması gerekirmiş gibi geliyor bana. Kuvvetli bir his bu. Tuzlu sulardan buzlu şeylere falan gibi, iliklerimde hissediyorum. Ne yazık ki, dediğim gibi, bilemiyorum. Bilemiyorum... Bilemiyorum...
Umarım üç defa tekrarlamam sorun olmaz. Demirtaş da böyle yaptı ama onun koskoca yükselen partisi var. Benim üstüme cumhurbaşkanı o merdivendeki kıyafet balosundan iki yiğit seçip gönderse darmadağın olurum, köşe falan kalmaz. “E, n’apiim, direnmemiş!” diye 15 yaşındaki kızın tecavüzcülerini mazur gören Yüce Türk Yargısı beni mi koruyacak?
Yalnız Demirtaş'a başbakan fena kızdı. Demirtaş da dedi ki, “ona ne oluyor?” dedi. “Sana demedim, berikine dedim” dedi.
Haydi kızdı, o öyle mi şeyapılır? Ne demek şu: “HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın bugünkü açıklaması had bilmezliğin ve demokrasiye saygısızlığın yeni örnekleridir.”
“Had bilmezlik” mi? Ne bakımdan? Bu “had” nedir, kimin tarafından konan bir ölçüdür? Basbayağı doğal üstünlük iddiası. Çok ayıp! (Kaldıysa böyle bir kavram.) Herhangi bir üyesi ağzını açtığında demokrasiden iri bir ısırık almadan lafa başlayamayan bir partinin başındaki insan için ayrıca, nasıl desem, fazla iyi niyetli geldi bana bu demokrasiye saygıdan yürüme faslı.
Dedi ki Davutoğlu:
“Demirtaş'ın dönüp dolaşıp geldiği yer, 1990'larda Kürt vatandaşlarımızın iradesini yok sayan vesayetçilerle aynı yer olmuştur. Bu vesayetçilerle dün sayın Cumhurbaşkanımıza ‘muhtar bile olamazsın’ diyenler bugün sokağa çıkamaz durumdadır.”
Nereye gelmiş Demirtaş dönüp dolaşıp? Hangi vesayetçilerin yanına? Bir anda bütün darbelerden, faili meçhullerden filan arınıp tertemiz hale getirilen esas vesayetçilerle beraber olan kim şu anda? Bizzat AKP değil mi? Ee? Demirtaş vaktiyle Erdoğan için “muhtar bile olamaz” diyenlerle veya CHP ile ittifak mı yaptı, ne oldu? Hiç. CHP de Demirtaş'ın AKP ile anlaştığını iddia edip duruyor. Ne diyor yani başbakan? Limak müdürünün mil piyangosu kazanması konusunda benim söylediklerim bile daha anlamlı. Hiç değilse yalan değiller.
Sonra, buyurun: “Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığına karar verecek olan sadece ve sadece aziz milletimizdir.”
Meali şu oluyor haliyle: Demirtaş ve temsil ettikleri her kimlerse, onlar “aziz milletimiz”e dahil değildir. “Aziz milletimiz”in kimlerden oluştuğu, seçmen listeleri gibi biryerlere asılıp ilan edilecek olmalı...
Başbakanın bir iddiası da şu: “Demirtaş'ın pazarlık partisi değiliz sözlerine tüm milletimiz sadece gülmektedir.”
İş iddiayla kalmıyor tabiî, hızını almışken: “AK Parti’yi ‘kirli pazarlık’la anmak onun haddi değildir. AK Parti bugüne kadar hiçbir siyasi partiyle seçim pazarlığı yapmamış, tamamen milletin teveccühüne dayanmıştır.”
“Tüm milletimiz”; “tüm”! Yükseklik sarhoşluğu pek tehlikeli boyutlarda. “Demokrasiye lüzum yok, nasılsa bir gün herkes bizden olacak” diyen Erbakan’ın kulakları çınlasın. AKP hiçbir partiyle pazarlık yapmamış, hep “milletinteveccühüne” dayanmış. Öteki partiler “millet”in çeşitli kesimlerini temsil etmediği, onlar sadece “parti” olduğu, buna karşılık “millet” sadece AKP'de vücut bulduğu için normal tabiî bu laflar!? Böyle bir yekvücutçu-dışlamacı zihniyet anca askeriyede bulunabilir. Gerçi Davutoğlu da Harp Akademisi'nde ders vermişti, yabancı sayılmaz.
“Ak Parti'nin Demirtaş gibilerin ittifakına da verecekleri akla da ihtiyacı yok,” diye esip gürledi başbakan, sonunu da şöyle bağladı: “Bize aziz milletimiz yeter.”
Gözümüzün içine baka baka yalan söylenmesi, İslâmcı-dindar siyasetin, değiştirilmesi teklif dahi edilemez özelliği oldu. Başbakan, Demirtaş'ın “CHP ile her türlü pazarlığa girdiğini” iddia etti resmen. Hangi pazarlığa girmişler? Şu koşullarda girseler gayet mâkûl görülecek pazarlıklardan, görüşmelerden dahi uzak durmuyorlar mı, özellikle CHP seçmeninin bir kısmının Kürt düşmanlığı yüzünden?
Başbakanın hezeyanlı heyecanlı sözleri arasında siyaset denen faaliyetin inkârı da vardı: Birtakım partiler, AKP'ye karşı işbirliği yapmışlar. Yahu, çok partili parlamenter demokrasi diye bir şey var, şimdi ortadan kaldırmaya çalıştığınız, orada bu oyun böyle oynanır. Siz iktidar partisisiniz, dolayısıyla muhalifleriniz size karşı birleşebilir. Bunu suç gibi sunmak nasıl hilebazlıktır?
Tabiî esas bomba en sonda: “Bize aziz milletimiz yeter”. Ne kastediliyor? Haydi, soruyorum, biri açıkyüreklilikle cevap verebilir mi: ne kastediliyor? Aziz olmayan millet? Millet olmayan birileri?
Kurcalamak isteyene hazine var burada. Ama ben artık çabuk sıkılıyor ve pes ediyor ve mil piyangosuna dönmek istiyorum. Demokrasinin en basit ve temel icaplarından bile tiksinerek uzaklaşan iktidar partisine sırt çevirecek, piyango ve genel müdürle ilgileneceğim; fakat ne mümkün! Yüzümü döner dönmez, TC-X ile karşılaşıyorum. Şahsın adını bu şekilde kodladım, çünkü Twitter kullanıcı adının başında meşhur TC var. Burada A diye tanımlayacağım biri, HDP'ye oy vermek gerektiğini işleyen mesajlar atmış, TC-X görüp durumdan vazife çıkarmış, A da, kibarca söyleyelim: bozuntuya vermemiş. Aralarında geçen diyalog şöyle:
TC-X - Demirtaş senin gibi iyiniyetlileri etkilemek istiyor ve görüyorum ki başarmış. Biraz geniş açıdan bakmayı dene.
A - sizin etiketiniz ne bu tespiti yaparken?
TC-X - Kandil'den talimat alması yeterli mi? Sanırım Kandil'in ne olduğunu biliyorsun.
A - kandilin ne olduğunu bilmiyorum ne kandil?
TC-X - Google amca biliyor. Kandil, PKK, İsrail, ABD, BOP, Büyük Kürdistan (Büyük İsrail), çözüm süreci diye aratırsan hepsi çıkar.
A - aa tamam aratayım merak ettim çok teşekkürler bilgilendirdiğiniz için
TC-X - Rica ederim.
Sonra A bize dönüp “Off!” çekiyor.
Bir taraf “geniş” bakınca, hiçbirimizin dahil olmadığı bir “aziz millet” görüyor, öbürküler, maşallah, PKK, ABD, BOP, İsrail diye gidiyor.
Benden duymuş olmayın, ama hiçbirimize mil piyangosu falan çıkmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024