Vahap COŞKUN
IKBY Başkanı Mesud Barzani, Mayıs 2015’teki ABD ziyareti sonrasında, bağımsızlık meselesine dair bir açıklama yapmıştı. “Ne zaman olacağını söyleyemem ama bağımsız Kürdistan geliyor” demişti. ABD’nin bağımsızlığa “olur” verdiği olarak okunan bu açıklama, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da sorulmuştu. Erdoğan’a göre “Bağımsız Kürdistan meselesini Irak’ın birinci derecede kendi iç meselesi olarak değerlendirmek gerekiyor”du: “Yani Irak, kendi içinde eğer böyle bir eyaleti bu şekilde bölünme ile neticelendiriyorsa bu onun iç sorunudur, bizi ilgilendirmez.”
Görüldüğü üzere iki yıl öncesine kadar Kürdistan’ın bağımsızlığı Türkiye için bir sorun teşkil etmiyordu. Türkiye buradan kendisine dönük herhangi bir tehdit algılamıyor ve meseleyi --olması gerektiği gibi -- Irak’ın bir iç sorunu olarak değerlendiriyordu. Irak’ın akıbetinin ne olacağına, Kürdistan ile birlikteliğinin devam edip etmeyeceğine o coğrafyanın sakinleri karar verecekti. Diğer devletlere düşen, bu karara saygı duymaktı.
2017 Haziran’ında IKBY, 25 Eylül’ü ilk ilân ettiğinde, Türkiye yine serinkanlı bir tavrıbenimsedi. Fakat referanduma bir hafta kala Türkiye iki yıl önceki pozisyonunun tamamen zıddı bir pozisyona geçti ve Kürdistan’ın bağımsızlığını kendisi için bir “beka sorunu” olarak nitelemeye başladı. Bunan bağlı olarak Türkiye’nin dili de 180 derede değişti ve KBY’ne karşı tepkileri çok ağır bir mahiyet kazandı.
Milliyetçi koalisyonu tahkim etmek
Peki, ne oldu da iki yıl önce Irak’ın iç işleri olan bir konu, iki yıl sonra birden Türkiye’nin beka sorunu haline geldi? 25 Eylül’den bir hafta öncesine kadar bile beka sorununun lâfı dahi edilmiyordu. Acaba devlet “tehlike”nin büyüklüğünü son bir haftada mı fark etti?
Bana göre bu keskin dönüşün, AKP’nin içerideki ittifak ilişkileri ve 2019 hesaplarıyla doğrudan bir bağlantısı var. MHP ile kurulan fiili koalisyonu yalpalamadan sürdürmek ve milliyetçi kesimi iktidarın arkasında konsolide etmek, AKP’nin halihazırdaki en önemli önceliğini oluşturuyor. Yoksa ortada Türkiye’nin varlığını tehdit eden bir durum bulunmuyor.
Kürdistan’ın bağımsızlığı Türkiye için bir tehlike oluşturmuyor. Ne dün ne bugün, KBY’den Türkiye’ye yönelmiş bir saldırıdan söz edilebilir. Aksine KBY fiili olarak 25 yıl, hukuki olarak 12 yıldır hâkim olduğu bölgede, Türkiye ile hep işbirliği içinde oldu. Bağımsızlık, Türkiye’nin mevcut sınırlarını değiştirme iddiasını taşımıyor. KBY’nin Türkiye’nin sınırlarına dönük bir talebi de bulunmuyor.
“Güvenilmez unsurlar”
Sorun, Bağdat ile Erbil arasındadır. Her iki merkez bu sorunu ya müzakere, ya çatışma, ya da hem müzakere hem çatışma yollarını takip ederek halledebilir. Bu vasatta Türkiye, KBY ile uzun döneme yayılan ittifak ilişkisini göz önünde bulundurarak “hakem ve arabulucu” rolünü üstlenebilirdi. Lakin kısa vadeli iç politika hesaplarından ötürü, mevcut olmayan bir beka sorunu yaratıp KBY’ye tamamen sırt çevrilmesi, bu ihtimali ortadan kaldırdı.
“Beka meselesi”nin ima ettiği bir husus daha var. Buradan hareketle Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı çıkanlar, ister bilerek ister bilmeyerek, Türkiye’deki Kürtlerin bu yeni devlete meyledip ülkenin bütünlüğüne zarar vereceği imasını içeren bir noktaya düşüyor. Kürtleri hep “güvenilmez unsurlar” kategorisinde gören bu bakışın gerçeklerle örtüşen bir tarafı yok.
Türkiye Kürtleri, Türkiye ile birlikte yaşama iradelerini çeşitli vesilelerle gösterdi. Kürtlerin salt PKK’nin şehir merkezlerindeki hendek ve barikat savaşlarına gösterdiği tepki bile, Türkiye Kürtlerinin tercihini anlamaya yeter. Kürtlerin tercihi bellidir ve eğer bir gün bu tercih değişecekse, bunun müsebbibi Kürtler değil devletin yanlış politikaları olacaktır.
Sadakat testi
Türkiye’de devlet her kriz anında hemen Kürtlere dönüyor ve onları bir sadakat testinden geçiriyor. Hem de Kürtlerle nasıl bir ilişki kurduğuna ve onlara karşı ne tür bir dil kullandığına zerre kadar dikkat etmeksizin yapıyor bunu. Her halükârda kendisinin haklı olduğundan en küçük bir şüphe duymuyor. Yapıp ettiklerinin, söyleyip söylemediklerinin Kürtlerin mânâ evreninde ne tür çağrışımlar yaptığıyla alâkadar olmuyor. Buradan sağlıklı bir netice çıkmaz.
Önerim şu: devlet Kürtleri test edeceğine, bugünlerde aşırı dozda nükseden kendi “Kürt fobisi”ni test etsin. Belki o vakit bunun ne kadar derinlere işlediğini görebilir ve “beka sorunu” söylemini “Kürt fobisi”ni saklamak için kullanılan bir örtü olmaktan çıkarabilir.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025
11.07.2025