Yıldız Ramazanoğlu
Amerika’daki kimi sanatçılar dünyanın geri kalanında olup bitenlerden bihaber gibiler. Bu bütün dünyanın handikapı, tıpkı toplumlar gibi sanat erbabı da gerçekliğin yansıtılması kadar, yeniden yaratılıp servis edilmesine de yarayan dijital iletişim devriminin etkisi altında. Dünyadaki mülteci meselesinde olumsuz manada büyük dahli olan ABD’nin kabul ettiği mülteci sayısıyla vicdanları rahatlamış entelektüellere, kucak açtıklarını düşünüp mutmain olan sanatçılara rastlamak şaşırtıcı gelmiyor.
İnsanın ağzını açıp da Türkiye imkanları sınırlı bir ülke olarak 4 milyon mülteci kabul etti diyesi bile gelmiyor. 323 milyon nüfusu olan ve lider olarak anılan bir ülkede sadece iki bin Suriyeli mülteci kabul edilmesi, bunun için bile ülkede büyük tartışmalar çıkması, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Bu kadar az insanın alınması için bile yirmi farklı aşama belirlenmiş ve bunların tamamlanması iki yıl sürmüştü. Obama yönetiminin 10 bin kişi alma önerisinin özellikle Trump taraftarları arasında infiale yol açtığı hatırlardadır. Otuz eyalet valisi Suriyeli mülteci istemediklerini ilan etmiş, bazı milletvekilleri ise sadece Hristiyan olanları alalım fikrini ortaya atmışlardı. Buna karşılık bütün çocukların Allah’ın çocukları olduğunu, din değil güvenliğin soruşturulmasının gerektiğini söyleyenlerin de hakkını teslim etmek lazım. Hatta mültecilere ve Müslümanlara karşı neredeyse savaş açan Cumhuriyetçilere karşı yapılan yürüyüşlerde “hepimiz Müslümanız” pankartını açanlar da vardı.
***
Huffington Post’a konuşan, göçmen ve mülteci tutuklama sisteminde klinik psikolog olarak çalışan doktor John Rubel, buradaki sağlık sisteminin yetersizliğinin ahlaki ve etik bir soruna dönüşmüş olduğunu belirtiyor. Hastalanan çaresiz insanlar ne zamanında ne de yeterli hizmet alabiliyor ve çoğu kez basit bir hastalık kronikleşip hastayı ölüme kadar götürebiliyor.
Peki bütün bu gerçeklerden kim ne kadar haberdar? New York’ta önemli bir sanat mekanı olan Uluslararası Fotoğraf Merkezi Müzesi’nde(ICP) görme şansı bulduğum ve hala görülebilecek olan sergi tam da bununla ilgili. İronik bir başlık olan Sürekli Devrim: İmge ve Sosyal Değişme başlığı altında altı küratör, altı kritik meseleyi ele almış fotoğraf sanatçılarının eserlerini bu stratejiyle belirlemişler. İklim değişimi, göçmen krizi, siyahlara yönelik hak ihlali, terörist propaganda, cinsiyet akışkanlığı ve 2016 başkanlık seçimlerinde sağ kanadın saçağı. Görsel kültürün sosyal ve tarihi etkilerini, insan algısı üzerindeki baskılarını açığa çıkarma hedefi ve geleneği olan ICP’nin sergisinde her biri çok önemli olan konulardan sadece göçmen krizini işleyen Akıntı Göçmenler ve Temsil’e değinebileceğim bu kısa yazıda. Küratör Joanna Lehan’la sohbetimizde hemfikir olduğumuz gibi fotoğraflardaki temsille insanların kendi hikayelerini anlatırken ortaya çıkan gerçeklik arasında büyük farklar var.
Bölümün tanıtım yazısında anlatıldığı gibi, son iki yılda 1.5 milyon Suriyeli süregiden savaş ve zulümler yüzünden ülkesini terk etti. Bir kısmı hiç de uygun olmayan botlarla Akdeniz’e açıldı ve boğuldu. Onlara katılanlar arasında Afganistan, Irak, Nijery,a Eritre’den kaçıp Batılı ülkelere iltica şansı arayanlar da az değil.
Sadece 2016’da beş bin boğulma yaşandı. Bu insanlarla ilgili Balkanlarda ve Fransa’daki kamplarda fotoğrafçılar, televizyoncular birçok politik ve internette hızla tüketilecek çekimler yaptılar. Lehan’ın deyişiyle anlamları politik olarak şekillenmiş görsel kayıtlar. Türkiye’de bir örneği tartışılmıştı, Kanada Başbakanı’nın küçük bir mülteci kızın elini öperken gösteren fotoğraf bütün dünyada yayılınca Kanada üzerine düşeni yapmış, Suriyelilere kapılarını açmış gibi politik bir imaj oluşmuştu.
***
İzleyiciler yeni tarz medya ile eşi görülmemiş bir imge skalasında tutulabiliyor. Hareketli ya da tek bir anın delili olan görüntü dilindeki sürekli devrim, yüz yüze geldiğimiz ezici imaj dünyasında gerçekle yüzleşmemizi engelleyebilir. Görsel medya, savaş partneri ve aracı gibi kullanılmaya müsait, hatta çatışmaların önemli bir bileşeni. Sergiyle ilgili New York Times’a yazan Holland Cotter’in dediği gibi, bu dijital imkan artık gerçeği yansıtmaktan çok daha ötesine geçip gerçeği yeniden yaratıyor. İnsanın kendi hikayesine sahip çıkması, hakikatini duyurabilmesi bu iletişim çağında ve “sürekli devrim”e rağmen her zamankinden daha zor olabilir. Dünya mültecilerin kim olduğunu, biricik hikayelerini, nasıl bilinmeyi tercih edeceklerini, başkalarının kurguladığı imgelerin ötesinde kendilerini nasıl anlattıklarını çok az biliyor bu yüzden.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020