Cafer Solgun
Hiçbir diktatör ya da diktatör heveslisi kişi yoktur ki bir ‘davası’ olmasın. Mutlaka bir ‘davaları’ oluyor. Dava bazen sosyalizm, bazen nasyonal sosyalizm sloganları oluyor, bazen ise diktatörlerin dilinde dini çehreler kazanıyor. Özellikle Ortadoğu’da yakın tarihte ortaya çıkan ve diktatör oldukları konusunda kimsenin kuşkusu bulunmayan kişiler davalarına genellikle dini kılıflar uydurmuşlardır. Saddam ve Kaddafi örneğinde tanık olduğumuz gibi bazıları din ve sosyalizmi kaynaştırmayı da denemişlerdir.
Dini söylemlerin, ideolojik çıkışların yanında bütün zamanların en gözde davası ise ülkelerin tarihi, sosyal ve kültürel özgünlüklerine göre şekil alan milliyetçilik tabii ki. Bunun çok anlaşılır nedenleri var. Etnik meselelerini çözememiş, farklı kimlik ve kültürel yapıların bir arada yaşamasının yollarını bulamamış, sosyal ve ekonomik sıkıntılar yaşayan ülkelerde milliyetçi söylemler, en kestirme kitleselleşme çizgisi haline gelebiliyor. Ancak bu, o ülkenin yaşadığı sorun ve sıkıntılara deva olmak şöyle dursun, sorun ve sıkıntıların daha da ağırlaşmasını beraberinde getiriyor.
Bu nedenle Stalin gibi sosyalist, Baasçılar gibi hem dini hem sosyalist, Hitler gibi ırkçı görünümde ortaya çıkmış bütün diktatörlerin davasında milliyetçilik önemli bir yer tutmuştur.
Davası olmak, hedefleri olmak, bir görüşü olmak ve o görüşü savunmak anlamında aslında kötü bir şey değildir. Kötülük, davasının yegâne doğru olduğuna inanmaya ve dolayısıyla başkalarını düşmanlaştırmaya başladığı zaman işleyen bir süreç haline gelir. Süreç diyorum, çünkü iş işten geçmeden kendini yenileme şans ve ihtimali vardır ve istisnai de olsa böyle örnekler olduğunu da biliyoruz.
Kötülük, genellikle ‘dava’nın güç ve iktidar araçlarıyla yer değiştirmesiyle birlikte başlar. Bu süreçte davanın sembol lideri, taşıdığı diktatörlük potansiyeline teslim olan bir kişilik haline gelmektedir. ‘Dava’ artık, gücünü, iktidarını, oluşturduğu düzeni sürdürmek için gerekli olan bir argümandır. ‘Dava’, ele geçirdiğini, elde ettiğini korumak davasıdır artık ve bu da çöküşün başlangıcıdır.
Diktatörler, aslında yalnız ve çaresizdir. Güçlerinin esirleridir. Bütün çabaları oluşturdukları düzenin asla yıkılmayacak olduğu fikrinin canlı kalması içindir. Şaşaalı saraylarda yaşamak tercihlerinin sırrı budur.
Bu esaretin sonun başlangıcı olduğunu fark ettiklerinde yaşadıkları korku ve huzursuzluk, onların en tehlikeli zamanlarıdır. Korku ve huzursuzluklarını yatıştırmak için başvurdukları yol, baskıyı yoğunlaştırmak, kendilerini özdeşleştirdikleri devlete ve ‘tehdit-tehlike’ konseptlerine sığınmaktır. Aslında kendilerini tehlikede hissederler ama topluma verdikleri mesaj, tabii ki ‘iç ve dış düşman’ tehlikesidir.
Bir de meydanlara büyük kalabalıklar toplamak onları yatıştırır. Kalabalıklar onlara ‘ben, hâlâ ben’im işte’ duygusu verir ve o kalabalıkları muhalefet odakları için de bir tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanırlar.
Aslında o da çare değildir. Çünkü bazen tezahürat yapan kalabalıklardan bir ‘yuh’ sesi yükselir, ‘büyü’ bozulur ve her şey biter…
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025