Fehmi KORU
Ülkemiz bir ekonomik kriz yaşar, herkes maddi varlığının bir miktarını kur dalgalanması yüzünden kaybeder, ancak yine de devlet gücünü sürdürmeye devam eder.
Ekonomik krizleri 1994 ve 2001 dönemlerinde yaşadık, aynı derinlikte birini daha yaşarsak olacağı yine budur.
Düştüğü yerden kalkmaya alışmış bir toplumumuz.
Ancak ekonomik krizler, öyle bir durumla karşılaşan ülkelerin o sırada olağanüstü dikkatli olmasını gerektiren dönemlerdir. Krize düşmüş ülkeyle sorunu olanlar öyle dönemleri fırsata dönüştürmeyi severler.
Şark Meselesi… Yeniden…
Sürekli tağşişe uğradığı için pula dönmüş parası, gereksiz ve lükse kaçan harcamaları karşılamak için aldığı dış borçları ödeyemez hale gelince, razı olduğu ‘Düyun-u Umumiye’ uygulaması ile Osmanlı’nın egemenliği sınırlanmış, varlığı tehlikeye düşmüştü.
Fırsat kollayan ‘Şark Meselesi’ yapımcıları imparatorluğun sonunu getiren oldu-bittilerini birbiri ardına sahneye koymaya başladılar. [Şark Meselesi ile de ilgili bir öncü yazım için buraya tıklamanız yeterli.]
Devleti yönetenler oyunun farkına vardıklarında iş işten geçmişti.
Karşı hamle olarak Almanya ile aynı cephede savaşa sürüklenme ise yolun -ve tabii imparatorluğun da- sonunu getirdi.
Şu günlerde kutladığımız ‘Büyük Taarruz’ sayesinde askeri başarının kapılarının ardına kadar açıldığı İstiklal Savaşı ile önümüze konulan ‘ya ol, ya öl’ dengesi ‘olmak’tan yana oluştu.
İstiklal Savaşı gerçek anlamda bir yok olmaktan kurtuluştur.
Türkiye bugün elbette o günlerden çok farklı bir noktada. Ancak yine de yakın tarihimizin en fazla dikkatli olunması gereken bir dönemecinden geçtiğimizi de artık görmemiz ve buna göre tedbirler almamız şart.
Aşırı borçlanmış bir ülkeyiz, önce bunu kabul edelim. Hiç kimse bir başkasına geri alamayacağını bildiği bir borcu vermez; aynı durum devletler ve onlarla iş yapan finans kurumları için de söz konusudur. Dahası, ‘küreselleşmiş’ bir ortamda, ülkelerin yabancı yatırımcıları ürkütmemesi de gerekiyor.
Denge bir kere bozuldu mu, onu yeniden oluşturmanın faturası akıl almayacak kadar ağır olabiliyor.
Günümüzün de bir ‘Şark Meselesi’ var. Özellikle Donald Trump‘ın ABD’de ve ona benzer popülist liderlerin bazı Avrupa ülkelerinde yönetimleri ele almalarından sonra…
Trump Amerikası Türkiye’ye zarar vermek için elinden geleni yapacağını alenen ilan etti ve o yönde adımlar atıyor.
Hamasetle, el yükselterek üstesinden gelinebilecek bir durum değil bu.
Osmanlı’yı ‘kaybettirilecek tarafa’ doğru itip savaş içerisine (Birinci Dünya Savaşı) girmesi sağlanmıştı o karanlık dönemde; şimdi de Türkiye geleneksel ittifakları dışına çıkması sağlanacak bir yöne doğru yönlendiriliyor…
Bir eksiğimiz geniş çaplı bir savaş…
Galiba o eksiği de ortadan kaldırmak için günümüzün ‘Şark Meselesi’ temsilcileri özel çaba gösteriyorlar.
İdlib ve Kıbrıs…
Hatay/Yayladağı ilçesinden başlayıp Reyhanlı sınırına kadar uzanan yaklaşık 100 km’lik Suriye sınırını teşkil eden yerin adı İdlib. Hayati önemdeki İdlib’te Rusya’nın sessiz kabulü ve ABD ile işbirliği sonucu 12 gözlem noktası oluşturdu Türkiye; orada devriye gezen askerlerimiz var.
Beşşar Esad Rusya ve İran’dan aldığı destekle Suriye’de yeniden güç kazanmasının sonunda gözünü İdlib’e dikti.
Konuya ilişkin bir rapor yayınlayan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü başkanı Erol Başaran Bural bugün Hürriyet‘ten İpek Özbey‘e İdlib’te meydana gelebilecek gelişmelerle ilgili muhtemel senaryoları anlatmış.
Senaryoların hiçbiri rahatlatıcı değil. “Türkiye’nin çıkarları açısından en akla yakın” dediği senaryo şu cümleyle bitiyor:
“Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda Bayırbucak Türkmenlerine yönelik bir rejim saldırısının ülkemiz için büyük sorun yaratacağı, bölgedeki soydaşlarımızın korunması maksadıyla Türkiye’nin bu bölgeye yönelik operasyona mutlak karşı çıkacağı ve hatta bölgeyi korumak adına çeşitli yöntemlerle rejim güçlerine karşılık vereceğini akılda tutmak gerekiyor.”
Türkiye için her an patlamaya hazır bir bomba görüntüsünde İdlib.
“Kıbrıs da nereden çıktı?” sorusunu soracaklar için en geniş açıklama bugün bazı gazete köşelerinde var.
Aynı gün iki köşe konuya eğilmiş.
Hürriyet‘te Fatih Çekirge ‘Doğu Akdeniz’de bu tahrike dikkat’ başlıklı yazısını şu cümlelerle sonlandırıyor:
“Önümüzdeki dönemde Rum kesimi üzerinden Akdeniz’de bir gerilim tezgâhlamayı düşünenler umarım akıllarını başlarına alırlar…
Türkiye elbette diplomasiyi sonuna kadar kullanabilecek bir geleneğin ülkesidir…
İşte bir daha yazıyorum…
Ege’yi yıllarca Türkiye ile Yunanistan arasında bir “savaş gölü” haline getirip silah satanlar…
Ortadoğu haritasını petrol arama şirketlerine göre çizenler…
Şimdi Doğu Akdeniz’de aynı düzeni kurmak istiyor olabilirler mi?
İşte onlara söylüyorum…
Türkiye alıştığınız o eski Türkiye değil.
Yapmayın…”
“Yaparlarsa ne olacak?” sorusunun cevabını Ardan Zentürk‘ün yazısından alıyoruz. Staryazarı “Kıbrıs, bizim için gerekirse yeniden savaşacağımız bir alandır” diyor yazısının bir yerinde. Yazının başlığı da yeterince açıklayıcı zaten: ‘Kıbrıs’ta gerekirse yeniden savaşırız. Bilin…’.
İdlib’te savaşıyoruz… Kıbrıs için savaşıyoruz…
Savaş kararı vermeden önce durup bu noktaya nasıl ve kimlerin oyunuyla getirildiğimizi görmemiz gerekiyor.
Akıllı ve sağduyulu olmamızın zamanı…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025