Fehmi KORU
Artık adını koyma zamanı geldi. Donald Trump‘ın ABD’ye başkan olması sonrası yaşadıklarımız ‘yeni dünya düzeni’ adını hak ediyor…
‘Yeni dünya düzeni’ Avrupa’da yaşanan iki vahşi savaş sonrasında ABD öncülüğünde oluşturulmuştu. Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Bankası, IMF, altınla ölçülen dolara dayalı ekonomik sistem hep o düzenin sonucu olarak ortaya çıkmıştı.
Bugün BM artık işlevsiz, doların altınla ilişkisi çoktan koptu, pek çok başka gelişmeyle birlikte 2. Dünya Savaşı sonrasında oluşmuş ‘dünya düzeni’ de eskidi.
Yeni düzen arayışı yeni değil
Dünya ‘yeni düzen’ arayışına gireli hayli zaman oluyor.
İlk Körfez Savaşı (1991) günlerinde dönemin ABD başkanı George Bush (Baba Bush) ‘yeni dünya düzeni’ deyimini ilk kez telaffuz etmeye başladı. O dönemde Çankaya Köşkü’nde kendisini ağırlayan Cumhurbaşkanı Turgut Özal‘la birlikte düzenlediği basın toplantısında, Bush‘a, “Bir süredir ‘yeni dünya düzeni’ kavramını kullanıyorsunuz; bununla kastınız nedir?”anlamına gelen soruyu ben sormuştum.
Askerleriyle dünyaya nizamat veren yeni bir Roma İmparatorluğu gibi görüyordu Baba Bush ABD’si kendisini; askeri gücünü kullanarak istediği düzeni oluşturabileceği beklentisiyle…
Olmadı, Saddam‘ın Kuveyt’i işgali fırsatı kullanıldı, ABD askerleri bölgeye ayak bastı, ancak o düzen o zaman kurulamadı.
Trump‘ın şimdi denediği Baba Bush‘un o günlerde deneyip başaramadığıdır.
İlk çıkışını geçen yılın ekim ayının ilk günü kalabalıklar önünde Southaven/Missisipi’de yapmıştı Trump. Şu sözler o gün yaptığı ve dinleyicileri tarafından alkışlarla karşılanan konuşmasından:
“Suudi Arabistan’ı biz koruyoruz. Zengin oldukları söylenebilir. Kral’ı da seviyorum, Kral Salman’ı. Kral’a, ‘Seni biz koruyoruz, biz olmasak iki hafta sonra sen yerinde kalamazsın’ dedim.”
İstediği, Suudi Arabistan’ın petrol fiyatlarının artmasını önleme konusunda üzerine düşeni yapmasıydı. Ricayla halledebileceği bir sorunu herkesin duyacağı biçimde bir tehdide (“Seni deviririz ha” tehdidine) dönüştürmeyi yeğlemişti Trump.
Nitekim, o çıkışın ardından, Suudi Arabistan Trump‘ın istediği çizgiye geldi.
İkinci çıkış Amerikan askerlerinin Suriye’den çekileceğini açıklaması sonrasında Trump‘ın Türkiye’ye karşı attığı bir Twit mesajıyla geldi. “Kürtlere saldırırsa Türkiye’nin ekonomisini mahvederim” diyordu o mesaj…
ABD’nin ekonomik çıkarları istikametinde davranmazsa Suudi Arabistan’da kraliyetinin varlığının tehlikeye düşeceği ihtarını, Suriye konusunda kendi çizdiği sınırlar dışına çıkılması durumunda Türkiye’nin ekonomisini mahvedeceği tehdidi izlemiş oldu.
‘Roma İmparatorluğu’ benzetmem buradan kaynaklanıyor. En uzun süreyle ayakta kalmayı başaran imparatorluklardan Roma, bunu, askeri gücüyle sağlamıştı. İtalya’da gözlerini açan imparatorluk, bütün Akdeniz’e ve Avrupa’ya, Kuzey Afrika’ya, Ortadoğu’ya ve Batı Asya’ya hakim hale gelebilmişti.
O günün şartlarında böylesine geniş bir coğrafyada hüküm sürebilmek büyük bir olaydı.‘Roma barışı’ (Pax Romana) deyimi, imparatorluğun gücü sayesinde dünyada barış sağlandığı anlamına bugün bile kullanılıyor.
Trump şimdilerde iki bin küsur yıl öncenin yöntemlerini kullanarak ‘Pax Americana’ oluşturma peşinde.
Venezuela’yla dünya karıştırılıyor

Son yaptığı bugün gazetelerde var: Petrol rezervleri bakımından dünya birincisi Güney Amerika ülkesi Venezuela’nın başı dertte. Sürmekte olan ekonomik sıkıntılar yakında yeniden seçilmeyi başaran Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro‘ya karşı düzenlenen gösterilere yol açtı. Başkanlık seçimine katılımın düşük olması, Ulusal Meclis’te çoğunluğun muhalefete geçmesi bir siyasi krizi tetikledi. Maduro‘nun ‘meşruiyetini kaybettiği’, dolayısıyla da devlet başkanlığının boşaldığını ileri süren Meclis başkanı Juan Guaido, anayasaya göre o görevi geçici olarak kendisinin üstlendiğini ilan edince, Trump ABD olarak Guaido‘yu cumhurbaşkanı olarak resmen tanıdıklarını duyurdu.
Suudi Arabistan kralına ihtarda bulunan, Türkiye’yi tehdit eden Trump şimdi de Venezuela’nın içişlerine doğrudan müdahale ediyor.
Venezuela ikidir ‘sosyalist’ iddialı devlet başkanları tarafından yönetiliyor. Maduro‘dan önce onun koltuğunda Hugo Chavez oturuyordu ve ABD ondan da memnun değildi. Sokaklar Chavez aleyhine hareketlendi, işçi sendikaları grev ilanına başladı, başkanlık sarayı önünde çatışmalar çıktı ve sonunda Chavez devrildi (11 Nisan 2002). Chavez‘in yerine Venezuela Ticaret Odaları Birliği başkanı Pedro Carmona geçici başkan ilan edildi.
Darbe kısa sürdü. 47 saat sonra ordu içerisindeki müttefik unsurların desteğiyle Chavez yeniden yönetime hakim olabildi.
[Konuyu iki yıl önce, 25 Eylül 2016’da, burada ele almıştım.]
Bugün Maduro‘ya karşı yapılan 2002 yılında Chavez‘e yapılanın bir benzeridir.
Maduro da bu vartayı Chavez gibi atlatabilir, ancak Trump‘ın Washington’daki varlığı ve onun başka ülkelerle ilişkilerini yürüttüğü yöntem dünyayı sürekli diken üstünde tutacak türden: İhtarlar, tehditler, darbe desteklemeler… Onunla varlığı iyice belirginleşen ‘yeni dünya düzeni’ bir büyük düzensizliği dünyanın kapısına dayıyor.
Darbeyi desteklediği için ABD ile diplomatik ilişkilerini kestiğini ve Amerikalı diplomatların 72 saat içerisinde ülkeyi terk etmesi gerektiğini açıkladı Maduro; Trump ise, Maduro‘nun artık cumhurbaşkanı sıfatı bulunmadığı için böyle bir talimat veremeyeceğini ileri sürerek onu dinlemeyeceklerini duyurdu.
Rusya Madura‘dan yana. Meksika da öyle. Türkiye de Madura‘dan yana tavır aldı. Buna karşılık, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin çoğu Maduro‘ya karşı. Brezilya ve Kolombiya da Madura‘nın artık devlet başkanı olmadığına dair görüş açıkladı.
Aklın almayacağı şeyler oluyor Trump ve onun gibilerin önemli ülkelerde ipleri elinde bulundurdukları dünyamızda.
Herhalde artık olanın adını koyabiliriz: Çatışmacı, kabadayı üsluplu ‘yeni dünya düzeni’ bu…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025