Fehmi KORU
Bulmaca çözmekten, “Cinayeti kim işledi?” sorusuna en son sayfasına kadar cevap verilemeyen polisiye romanlar okumaktan, gerilim filmleri ve her bölümü bir sonrakini bekletecek kadar merak uyandıran diziler izlemekten hoşlananlar için Türkiye dünyanın en güzel ülkesi…
Her gün birkaç dilden dünya basınını izliyorum; o gazetelerin haberlerini yansıttığı ülkelerde olup bitenlerin düzlüğü ve sığlığı bir okur olarak beni yoruyor. Merak duygusunu köreltecek bir ülkede yaşamak istemeyeceğime her gün yeniden iman ediyorum.
İsterseniz ülkemizin gündem maddelerinin bazılarına ne demek istediğimi daha iyi görmeye yarayacak bir dikkatle bakalım.
Ülkemiz 20 yıla yakın bir süredir tek bir parti tarafından yönetiliyor. AK Parti 2002 yılında yüzde 36 oyla iktidara ulaştı. Aralarında MHP’nin de bulunduğu bazı partiler yüzde 10 barajına takıldığı için mümkün oldu bu. Sonraki seçimlerde oyunu artırdı, fakat hiçbirinde her iki seçmenden birinin oyunu alması gerekmiyordu.
Durduk yere ve işlerin siyaseten daha iyiye gidemeyeceğinin alametleri belirmişken iktidar olabilmeyi ‘yüzde 50+1’ formülüne kilitleyen bir sistem değişikliğine gidildi.
Zaten gerilimli bir ülkeydik, bu değişiklik gerilimi had safhaya çıkardı.
MHP bu sayede hükümetin kader ortağı haline dönüştü. AK Parti ve MHP iki benzemezken Siyam ikizleri gibi bir bütünün iki parçası oldular.
Neden?
“Cumhurbaşkanına başkan yetkileri vermek için” denildi.
Gerçekten de yeni sistemde cumhurbaşkanı Amerika başkanında bile bulunmayan yetkilere kavuştu, tek yetkili oldu.
Sistem değişikliğiyle birlikte, öncesinde yapılan reklam mahiyetindeki tanıtımlardan etkilenerek merak unsurunun köreldiği başka ülkelere benzeyebileceğimiz beklentisine girmek mümkündü.
Öyle olmadı, AK Parti-MHP birlikteliği gerilimi ve merak unsurunu birkaç tık daha yukarıya taşıdı.
Hiç beklenmedik başka gelişmelere de tanık olmaya başladık.
Cevabı bulunamayan sorular
Ne güzel, en küçük illerimizde bile üniversiteler açıldı, dünyanın en fazla yüksek eğitim kurumuna sahip ülkesi oluyoruz sevincine bürünmüşken, bir baktık, AK Parti’ye yakın isimlerin kurucusu olduğu, AK Parti’nin eski bir bakanının mütevelli heyeti başkanlığı yaptığı Şehir Üniversitesi‘nin kapısına kilit vuruldu.
Ülkemizin dışarıda en iyi bilinen eğitim kurumu Boğaziçi Üniversitesi muattal duruma getirildi, kapısına kelepçe takıldı.
Bir başka güzide kurum olan Galatasaray Üniversitesi’ni yabancı hocalardan mahrum bırakacak bir karar alındı.
Neden?
Bu soruya cevap vermek son sayfasına erişmeden cinayetin kimin tarafından işlendiğini tahmin etmekten daha zor.
Siyaset yönü de öyle ülkemizde yaşananların…
MHP’ye veya bir başka partiye muhtaç olmadan her seçimden iktidar olarak çıkabilecek AK Parti sistem değişikliğine giderek yolunu engebeli hale getirdiği gibi, göz dolduran geçmiş dönemlerinde sorumluluk taşımış ve başarıları ile temayüz etmiş insanlarla küsme noktasına geldi.
İlk başbakanı, uzun yılların dışişleri bakanı ve ilk cumhurbaşkanı Abdullah Gül bugün bir kenarda.
Başbakan olarak girdiği son seçimde AK Parti’nin oyunu yüzde 50’ye yaklaştırmış Ahmet Davutoğlu dışlandı ve bugün muhalif bir partinin başında.
Paramızın pul olduğu dönemde ekonominin sorumluluğunu üstlenmiş, birilerinin “Yapsınlar, Taksim meydanında anıracağım” tarzı bir meydan okumasına rağmen TL’den altı sıfırı atmayı gerçekleştirmiş, Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerini yürütürken son bir-iki dosya dışındaki sorunlu alanları ortadan kaldırmış Ali Babacan da sonunda ayrı bir parti oluşturdu.
Neden oldu bunlar?
MHP ile yakınlaşırken kendi değerleriyle yolunu ayırmasının altındaki esrarı çözebilmek mümkün değil AK Parti’nin.
İstifa gelir mi? Bilmiyorum
Ekonominin sondan bir önceki patronu ‘Yeni ekonomi programı’ açıklaması yaptıktan sadece bir hafta sonra, 72 saat süren bir gerilim molası yaşatarak, zehir zemberek ifadeler taşıyan istifasını sosyal medya üzerinden sundu.
Siyasette başarısızlığın faturasının biri/lerine çıkarılması adettendir. İstifa eden bakan aylardır ortada yok ve bu da onu istifaya sevk eden iradenin ekonomik alanda yeni bir istikamete doğru yelken açma niyetiyle yorumlandı.
Meğer öyle değilmiş. “Görevden affını istedi, biz de kendisini görevinden af ettik” açıklamasıyla kendisini uğurlayan makamın sahibi de dahil AK Parti’nin öndegelen bütün sözcüleri, eski bakanı övücü açıklamalar yapmaya başladı.
Eski bakan Berat Albayrak övülecek işlere imza atmışsa, onun yerine getirilen ve eskinin bütün uygulamalarını tersine çeviren yeni bakan ile eş-zamanlı göreve gelen Merkez Bankası başkanı yerilecek işler yapmış olmuyorlar mı?
Lütfü Elvan ve Naci Ağbal alınır ve görevlerinden ‘af’ isterler diye düşünmedim değil.
Bizim ülkede merak illa had safhada olacak.
İstifa da, görevden af istemek ve af edilmek de var, ama bunu önceden bilebilmek yok.
Gara’da üç askerle birlikte 13 rehinenin de şehit olduğu kurtarma operasyonu başarıyla mı, yoksa başarısızlıkla mı sonuçlandı?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına baktım. Dediği şu:
“Bu operasyonun sorumlusu elbette aynı zamanda başkomutan ve yürütmenin başı olan cumhurbaşkanından askerine, polisine, istihbaratçısına kadar ‘Türkiye devleti’dir.”
Hani sistem değişikliği ile cumhurbaşkanı tek yetkili olacaktı?
Okuyunca başarısızlığın kabulü saydığım şu sözler de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait:
“Bu kardeşlerimiz, bir kısmı beş ay bir kısmı altı ay bu teröristlerin ellerinde esirdi. [Bir düzeltme: 13 kişi beş-altı ay değil, beş-altı yıl PKK terror örgütü elinde rehindi, FK] O günden bugüne bu kardeşlerimizi nasıl bu terörist alçakların ellerinden kurtaracağız hep bunun hesabını yaptık. Çok uğraştık. En son bu operasyonların yapıldığı gece, artık bu operasyonları yapmak suretiyle bu kardeşlerimizi kurtaralım istedik.”
Aa, o da ne, dün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kamuoyu önüne çıkmış “Operasyon büyük bir başarıdır” demiyor mu?
13 rehineyi kurtarmak için planlanan operasyonda 16 şehit verildi, buna karşılık operasyon ‘başarılı’ bulunmakta.
Dizilerde bir hafta sonrayı merakla beklemeyi sağlamak için her bölüm gerilimin en zirvede olduğu anda sona erdirilir ya –bunun İngilizce’de bir adı var: ‘Cliffhanger’ deniliyor- bizler de her gün yeni bir muammayla uykuya dalıyoruz.
Polisiye romanların, gerilim filmlerinin/dizilerinin hastasıyım ve Türkiye’de yaşamanın keyfinin başka bir ülkede bulunacağını sanmıyorum.
Bizde siyaset sayesinde her gün ‘cliffhanger’ keyfi yaşanıyor…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025