Hüseyin ÇAKIR
Sanki referandum değil de genel seçim olmuş havası içindeyiz. Evet, Hayır diyenlerde aynı psikoloji hâkim. Durum böyle olunca çıkartılan sonuçlar ve düşünme sistematiği de böyle çalışıyor.
İktidar partisinde kartlar karılıyor, masada kimler yer alacak hesabı kitabı yapılıyor. Güçlü, istikrarlı yönetim ve icra için referandumda yaşanan koalisyon, iktidar ortaklığı olarak devam edecek mi etmeyecek mi? AKP’nin Gülencilerle ve liberallerle kurduğu ortaklığın sonucunda yaşanan “kandırıldık” hikâyesine çoğu AKP’li inanmıyor. Onca ortak yaşanmışlık “menzile birlikte yürüme” söylevlerinden sonra “kandırıldık” sözünün durumu tam açıklamadığına inanmayan AKP’liler ve seçmenlerin olduğu referandum sonucunda uç verdi. İşin sonunda “darbelere karşı mücadele” den kumpas, mücadele edenler darbeci çıktı. MHP ile ittifak, örtülü koalisyondan önce HDP’liler hapse gönderildi, sonra, Suriye’de askeri operasyon, Sincar’a müdahale ve yedi düvelle kavgaya tutuşularak, “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” a dönüldü. Ayrıca HÜDAPAR ile yaşanan “muhabbet” in Kürt kartı olarak kullanılmasının yanında menzil kardeşliğini de bir kenara not etmek gerekiyor
AKP –MHP ortaklığı ve koalisyonuna her iki parti içinden sıcak bakan ve bakmayanlar, seslerini çıkartmasalar da derin dip dalgalanmalar zaman zaman dışa vuruyor. Bu işbirliğinin nasıl sonlanacağı konusunda derin kaygı duyan AKP’liler üstü örtük biçimde fısıltı gazetelerine konuşuyorlar. Abdullah Gül’ün “Reformlara devam edilmeli” açıklaması bu kaygının başka bir ifadesi olarak okunabilir.
Sürecin nasıl ilerleyeceği Erdoğan’ın AKP’ye üye olması ve kongre sonrasında daha net ortaya çıkacak. Ne olacağı elbette AKP’lilerin sorunu; ancak ülkeyi yöneten parti olarak, hepimizin hayatına hükmeden, hayatlarımızın bu günü ve geleceğine karar verme erkine sahip olduklarından bu ülkenin bütün yurttaşlarını doğrudan ilgilendiriyor.
Referandumdan baş döndürücü sonuç alınamaması, fren mi olur, fren mi patlatır AKP kongresi sonrası göreceğiz.
Bir şey kesin: Siyasal alanın daraltılmış olması, özgürlüklerin terör gerekçesiyle kısıtlanmaya devam edeceği, MHP ile ne kadar iç içe olurlarsa Kürt siyasetçilere yönelik operasyonların devam edeceği ve Barış sürecine dönüş hayal gibi görünüyor.
Ekonominin kördüğüm olmaya devam ediyor olmasının en korkulacak yanı, Ortadoğu batağının içine doğru dalarak, milliyetçilik ve şovenizmin dozu arttırılarak daha da içe kapanılmasıdır.
Anayasa değişikliği ile yurttaşlar ne kadar ve hangi kavrama göre yurttaş iseler, seçimden seçime oy kullanmanın dışında ağızlarını açamayacaklar. Bunu da yönetimde istikrar diye % 51,5 ‘e yutturdular. Bu değişiklik ve uygulamaların nasıl hazım edileceğini çok zaman geçmeden göreceğiz. Öte yandan iktidarın durumu O ya da Bu; bir gerçeklik var ki o da bu ülkeyi ve bizleri yönetmeye devam ediyorlar.
İçinden geçilen duruma dar ve geniş açılardan bakıldığında çıkartılacak sonuçlarda farklı farklı olacaktır. Bugün ve gelecek iç içe yaşanıyor; devletin ideolojik şekillenmesinin hukuksal alt yapısı kuruluyor veya kurulmaya , 2019’a giden yolun taşları döşenmeye başlıyor.
Uyum Yasaları ve Süreçlere Müdahale
Kısa zaman sonra doğrudan ve dolaylı olarak bizleri etkileyecek uyum yasaları çıkartılacak. “Bu iktidarı reddediyoruz” “ne yaparlarsa yapsınlar, ne yapacakları zaten belli” diyerek mi, yoksa “koşullar ne olursa olsun, geleceğimizle ilgili verilecek her türlü kararların alınması için müdahil olmanın yollarını arayacağız” denilerek mi muhalefet yapılacak.
AKP-MHP birlikte onu yapacak, bunu yapacak eleştirilerinin yanında meclisteki CHP-HDP yeni durumda süreçlere nasıl müdahale ve muhalefet edecek? Sivil toplum, -iktidarın niyeti öyle veya böyle- iktidarın çıkartacağı yasalara ve uygulamalarına karşı, kamu ve toplum yararını, hak ve özgürlükleri nasıl savunacak? Bu iki soruya ayrımsız, ikircikli yanıt vermeden, hakikati, her durumda savunabilecek miyiz, savunamayacak mıyız? %48.5 Hayır’ın geleceğini bu bağlamda düşünmek ve okumak gerekiyor. (Bu konu bir sonraki yazının konusu.)
Referandum sonrası ilk icraat çıkartılacak uyum yasaları olacak. Bu yasaları ikiye ayırarak bakmak gerekiyor. Birincisi “ Başbakanlık gibi” Parlamenter sistemle Başkanlık sisteminin kelimeler çelişkisini “uyumlaştıracak” değişiklikler; ikincisi, Siyasi partiler, seçim yasası, yerel yönetimler, bağımsız kurumlar… Gibi bütün yurttaşları doğrudan ilgilendiren yasa değişiklikleri. Bu konularda bilimsel ve karşılaştırmalı ve evrensel demokratik kriterler doğrultusunda çok sayıda çalışmalar var. Ayrıca sivil toplum kurumlarının yaptığı çalışmaları da biliyoruz.
Uyum yasaları çıkartılırken, sürecin nasıl ilerleyeceği belli: Öyle anlaşılıyor ki, MHP ve AKP apar topar bu değişikliği meclise getirecek, kamuoyunda tartışılmadan, torba yasa ile çıkartılacak gibi görünüyor. CHP ve HDP nasıl müdahale edecek, %48,5 Hayır diyenlerin bu sürece nasıl etkide bulunmaya çalışacakları çok önem taşıyor.
İktidarın sınırsız iktidar gücünü kullanmasının karşısına dengeleyici muhalefet olarak çıkabilmek için inandırıcı toplumsal destek sağlayacak seçenekler yaratmak gereklidir. İktidar her keresinde oy gücünü millet iradesi kartı olarak ileri sürüyor, her türlü baskı ve yasakları buna dayandırıyor. Modern demokrasilerde temel hak ve özgürlükler, insanlığın ortak değeri sayılmaktadır ve halk oylamasına sunulamaz. Mesela idam cezası da, yaşama hakkının ortadan kaldırılması olarak kabul edilir ve oylama ile idam cezasının kabul edildiği rejimler demokratik ülkeler olarak kabul görmezler.
Yani, doğruyu, halklıyı savunmak tek başına yeterli muhalefet değildir. Söyleyiş biçiminden, sunumuna kadar Evet diyeni de, Hayır diyeni de ikna edici olması gerekiyor.
Şimdi bu gidişe karşı “yeni siyaset dili ve aktörler” ile iktidar adayı, hatta iktidar gibi konuşan, süreçlere olumlu müdahale eden, bütün toplumsal talepleri, toplumla birlikte savunan yeni bir muhalefet gerekiyor.
Muhalefet ve yeni siyaset arayışları ve denemeleri için yapılmaması gerekenlerle ilgili yakın ve uzak tarihte çok sayıda deney ve örnek mevcut.
Sorular doğru sorulursa, doğru yanıtlara ulaşmak çok da zor olmayacaktır.
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018