Abdurrahman Dilipak
Erdoğan’ın Moskova ziyareti, zamanlaması ve yapılan açıklamalar birçok yönden önemli idi. Belli konularda karar verilmişti ve geri dönüşü yoktu. Bu ziyaret, bir kararlılık gösterisi idi aslında.
Peki kime karşı? Adres belli. ABD ve AB ülkeleri.. Peki bu kararlılık ve cesaret gösterisine ne gerek vardı? Bir yandan Brexit var, öte yandan İsrail’de seçim sonrası yeni senaryolar.. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar var.
Bakın uyarıyorum, birileri AK Parti’yi bırakıp Erdoğan’ı hedefe oturtacaklar. Erdoğan, ailesi, Erdoğan’ın şemsiyesi altına sıkışmaya çalışan politikacı, işadamları, bürokratlar, yakın çevresini hedef alacaklar. Bu komplonun arkasında Gezi bileşenleri var. Yeni bir siyasi süreç ve yeni bir oluşum için birileri kolları sıvamış gözüküyor. Aslında bu çevrelerin hedefinde Kılıçdaroğlu da var Bahçeli de, Akşener de.. İmamoğlu sadece AK Parti’ye karşı bir siyasi aktör değil, CHP’deki yeni liderlik arayışının da aktörlerinden biri olacak.
Türkiye’ye karşı bu konuda harekete geçenlerin kim olduklarını görmek isterseniz, Libya’ya bakın, Sudan’a, İran’a bakın.
13 Nisan’da gazetelerde bir haber vardı: Rusya’nın Sibirya bölgesinde bulunan Tümen şehrinde, Rusya Ulusal Terörle Mücadele Komitesi birimleri öncülüğünde operasyon düzenlendi.
Düzenlenen operasyonda tanklar, ağır zırhlı araçlar ve çok sayıda özel operasyon elemanları ve polisler yer aldı. Gece saatlerine doğru başlayan operasyon sırasında DEAŞ militanlarının teslim olmadığı ve Rus polislerine ateş ettikleri öğrenildi. Tüm şehirde yankılanan silah sesleri 2 buçuk saatten fazla sürdü. Yaşanan çatışma sonrasında DEAŞ militanlarının etkisiz hale getirildiği açıklandı.
Daha önce şu mealde şeyler yazmıştım, hatırlarsanız: DAEŞ ikiye bölündü. Bir kolu Sina’da, ötekisi Kuzey Afganistan’da.. Kuzey Afganistan’a gönderilenler Fergana’dan Çin ve Rusya’nın içlerine doğru bir yol bulmaya çalışacaklar. Sina’ya gidenler, Kuzey Afrika ve Nil Vadisi boyunca, Mısır’dan Sudan’a doğru ilerleyecekler.
Aslından bu Türkistan’dan gelen unsurların bazıları, malum güçler tarafından Türkiye üzerinden geçirilerek Suriye’ye götürüldü. Orada eğitildiler, test edildiler ve şimdi yeni görev yerlerine doğru yola çıkartılıyorlar.. Hedef, bu unsurlar üzerinden Çin ve Rusya’yı köşeye sıkıştırmak, Türkiye’nin bu ülkelerle ilişkisini bozmak, İpek yolu projesini sabote etmek ve hedef ülkelerin eli ile bölgedeki İslami hareketleri baskılamak..
Rusya Federal Güvenlik Merkezi FSB adına Başkan Yardımcısı Sergey Smirnovmart ortasında DAEŞ ile ilgili bir açıklama yapmıştı ve “Terör örgütü DAEŞ’in Afganistan’ın kuzeyini hilafetin yeni merkezi ilan ettiğini” duyurmuştu.
11 Eylül Amerika için jeostratejik açıdan bir milat oluşturdu. George W.Bush, Ortadoğu işgal gücünü “Mesih’in ordusu” olarak tanımlamıştı. Böylece yeni bir haçlı seferini başlatmış oldu. Bush NATO’yu haçlılar ordusuna dönüştürmek için her yolu denedi.. Yeni NATO böylece Amerika’nın “önleyici darbe doktrini”ne uygun olarak görev alanının dışında roller üstlenmeye başladı. Renkli devrimler, BOP, Arap Baharı, FETÖ, BÇG, PYD, DAEŞ bu yeni sürecin taşeron örgütleri gibi idi.
Soğuk Savaş bitti dense de başka bir şekilde devam ediyor. ABD Türkiye’yi kendi kampında tutmak ister. Onun için Türkiye’nin yönetiminde kendine yakın kişileri görmek istemekte, bu maksatla siyasete doğrudan ve dolaylı olarak müdahale etmektedir. ABD, Türkiye’nin Rusya ve Çin’le yakınlaşmasını
istememektedir.
Bundan sonra dünyada olacak olayların birçoğuna dikkatle bakıldığında, farklı coğrafyalarda meydana gelen olaylar arasında ortak bir bağ olduğu görülebilir. Assange olayı bana kalırsa kendinden ibaret bir olay değil. Zindaşti olayı da.
Siber saldırıların hedefindeki Türkiye, Almanya ve Azerbaycan’ı hedefe koyanlar kimler ve saldıran ülkeler ve saldırıya uğrayan ülkeler arasında nasıl bir ilişki olabilir aceba! Bakın ne Libya saldırısı, ne Cezayir, Sudan, Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim, bunların hiçbiri sıradan olaylar değil.
ABD’nin bölgede İsrail ile birlikte, Suudi Arabistan ve Mısır’ın desteğinde Filistin devletinin tanınması ile başlayacak süreçte yaşanacak olaylara dikkat! Kızılca kıyamet kopacak. Bu anlamda Türkiye’nin bir an önce seçim havasından çıkıp bölgedeki muhtemel gelişmelere ve sınır güvenliğine odaklanması gerek. Kudüs meselesi, sadece bölge devletlerini değil, bütünü ile İslam dünyasını ilgilendiren bir konudur.
Son olarak İsrail’in Suriye’deki İran askeri kampına saldırısını da bir kenara not edin.. Kuveyt’in Fav adasını Çin’e kiralamasını bir kenara not edin. Görünen köyün hikayesini sorarsanız, yakın gelecekte ABD çok tehlikeli bir maceraya girecek. “Fincancı dükkanına giren fil gibi” ortalığı birbirine katacak. Bölge devletlerinin sınır, rejim ve iktidar yapılarını değiştirmeye yönelik girişimlerde bulunacak. Bu tehlikeli gidişin ayak sesleri her gün biraz daha artarken, Türkiye’nin yerel seçimler üzerine polemiklerle uğraşıyor olması gerçekten ciddi bir talihsizlik.. Hele bu sürecin daha da uzamasına yol açacak yeni bir durumun faturasının bu şartlarda daha da ağır olmasından kaygı duyarım. Bu sorumluluk aslında sadece AK Parti’ye değil, muhalefet partilerine, vakıflara, derneklere, basınımıza da düşen bir sorumluluk..
Zaten giderek daha vahim bir hal alan dünya barışına yönelik tehditler, ABD’nin muhtemel yeni bir hamlesinden sonra geri dönüşü mümkün olmayan, faturası çok ağır olacak yeni bir krizin başlamasına sebeb olabilir. Bu durum sadece bölge devletleri için değil, tüm dünya için ciddi bir ekonomik ve siyasi krize sebeb olabilir!
Sabırlı ve dikkatli olmak zorundayız. Bundan sonra her şey mümkün. Trump ve Siyonist lobi, yokuş aşağı koşar gibi gidiyor. Kim bilir belki de, bu yaptıkları ile kendi cehennemlerine kendi sırtlarında odun taşıyorlardır. Değil mi ki, “Hak şerleri hayreyler, sen sanma ki gayreyler, Arif anı seyreyler, Görelim Mevlam neyler, Neylerse güzel eyler!” Değil mi ki, “karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğumuz zamandır.”
Yeter ki biz, Allah’ın bize yardımının ulaşmasını engelleyen cahillik ve zulümden, fısk ve masiyetten nefsimizi temizleyelim. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022