Ahmet ALTAN
Bu, Osmanlı’dan beri böyle, bir yandan gelişmiş dünyanın bir parçası olmak istiyoruz, bir yandan da o dünyanın ölçülerini kabul etmek istemiyoruz.
Daha doğrusu, istemeyen biz değiliz, ülkeyi yönetenler o “ölçülere” uymak istemiyorlar.
Çünkü, gelişmiş dünya taa Magna Carta’dan bu yana yöneticilerin “keyfiliğini” engelleyecek düzenlemeler getiriyor.
Bizim yöneticiler ise “keyfilik bağımlısı”, keyiflerine göre hareket edemeyecekleri sınırlamalarla, hakla, hukukla karşılaştıklarında elleri titremeye, nöbetler geçirmeye başlıyorlar.
Osmanlı bitti ama padişahlık hiç bitmedi.
Atatürk de aynı şeyi istiyordu, İsmet Paşa da, daha sonra sıra sıra darbelerle iktidarı ele geçiren generaller de.
Tam bunları değiştiriyoruz derken şimdi yeniden başa dönüyoruz.
Biz bunları değiştirme yoluna nasıl girmiştik?
Avrupa Birliği üyeliğine aday olarak, Birlik’in “ölçülerini” kabul ederek.
Generallerin “bin yıl süreceğini” sandıkları keyfiliği, padişahlığı, halkı kale almamayı içeride bitirecek bir güç yoktu, halkın ve temsilcilerinin kuvvetli bir müttefike ihtiyacı vardı.
Bu kavgada AB’nin müttefikliğine sığındık.
Onun hukuk kurallarını çeşitli “uyum yasalarıyla” buraya taşıdık.
Keyfiliğe sınırlar getirdik.
Generallerin darbeciliğinin önünü kestik.
12 Eylül’den bu yana yapılan ve yapılmaya heveslenilen bütün darbeler ve darbe girişimleri şimdi yargı önünde.
Bu gelişmeler evrensel hukuka uyularak sağlandı.
O hukukun kuralları var.
Gelişmiş ülkeler tarafından kabul edilen kurallar.
Gelişmemiş ülkelerin yöneticilerine ağır gelen kurallar bunlar.
O yöneticiler, kural sevmiyorlar, hukuk sevmiyorlar, iktidarlarının halkın çıkarı için sınırlanmasını sevmiyorlar.
Şimdi, bir zamanlar Avrupa Birliği’ne övgüler yağdıran AKP iktidarı “gelişmiş dünyanın”kurallarından sıyrılmaya çalışıyor.
Başbakan Erdoğan’ın, “şike” konusundaki açıklamaları sanırım bu durumun en açık belirtisi.
Erdoğan, “Demir Leydi”nin İngiliz futbolunu Avrupa’dan çekmesine bayılmış.
“Avrupa’dan çekildiler, kendi aralarında oynadılar, daha iyi oldu” diyor.
“Biz de kendi aramızda oynayalım” diyor.
Zaten bu akılla gidersek kısa zaman sonra “kendi aramızda” oynayacağız.
Başbakan’ın fevkalâde keyfî bir kararıyla, Avrupa’nın ve dünyanın futbol hukukunu reddedip, kendi içimize döneceğiz.
Erdoğan bundan çok memnun gözüküyor.
Çünkü Avrupa futbolunun hukuku içinde şike yapmak olmadığı gibi, başbakanların futbola böyle Osmanlı padişahı gibi “fermanlarla” müdahalesi de yok.
Avrupa’da şike yapan takımlara verilecek cezalar belirlenmiş, bunlar ortaklaşa kabul edilen “futbol hukukuna” göre uygulanıyor.
Ama Erdoğan “hukuka” göre değil kendi keyfine göre karar vermek istiyor, bir zamanlar 12 Eylül’ün şimdi yargılanan lideri Kenan Evren, ligden düşen bir takımı tek bir sözüyle lige geri döndürmüştü.
Futbol hukuku değil, darbe hukuku uygulanmıştı.
Bunun için de uyduruk bir yasa çıkarmışlardı.
Aradan otuz yıl geçti, biz gene aynı yere geldik.
Erdoğan’ın bir sözüyle Avrupa hukukunu reddediyoruz.
Kimin ligde kalıp kimin gideceğine “kurallar” değil Başbakan karar veriyor.
Bizim yöneticilerin bayıldığı yönetim biçimi de işte bu zaten.
O emredecek, halk yapacak.
Erdoğan istedi diye “kendi aramızda” oynayacağız.
Çünkü Avrupa futbolu başbakanların keyfine göre düzen kurulmasını kabul etmiyor, öyle yapmak isteyenleri kendi arasından atıyor.
Bizi de atacaklar.
Zaten gerileme dönemine giren futbol iyice elden gidecek.
Avrupa’ya gitmediğimiz sürece, Avrupa sahalarında kendini gösteremeyecek takımlarda oynamayı kabul etmeyen bütün yabancı futbolcular ülkeyi terk edecek, yenileri gelmeyecek.
Avrupa’ya gitme şansını vermeyecek bir lig şampiyonluğu teneke bir kupa olmaktan öteye geçmeyecek.
Ligde motivasyon düşecek.
Futbolun izleyicisi, dolayısıyla geliri azalacak.
Takımlar kendilerini yenileyemeyecek.
İmkân bulan bütün iyi futbolcular Avrupa’ya kaçacak.
Başbakan Erdoğan, bütün bunların bizim için “iyi” olduğunu söylüyor.
Bizim için iyi değil.
Erdoğan için iyi sadece.
Futbolun padişahı olarak artık canının istediğini canının istediği gibi Federasyon başkanlığına atayabilecek, kuralları kendisi belirleyecek, şike cezalarını düşürecek, hatta isterse “Türk takımlarının şike yapmayacağı damarlarındaki asil kandan bellidir” deyip bu ülkede asla şike olmayacağını da kural haline getirecek.
İsterse, maçlardan önce mehter marşı çaldırıp “padişahım çok yaşa” diye de bağırtabilir takımları.
Herşeyi yaptırabilir ama bu ülkenin takımlarını Avrupa’ya gönderemez, Avrupa’da oynatamaz.
Belki Ortadoğu Şampiyonlar Ligi gibi bir şeyler kurmaya uğraşıp, Katar’la final oynama şansına erişmemizi sağlar.
Birinci Kenan Evren döneminde ülkede ne kadar futbol varsa, İkinci Kenan Evren döneminde de ülkede o kadar futbol olur.
Erdoğan’ın bütün bunları yapabilmesi henüz Kemalizm dönemini sona erdiremediğimizi gösteriyor.
Kemalizmin askerî aşamasını bitirdik, şimdi Kemalizmin sivil aşamasını yaşama dönemine girdik.
Bir süre de bu gidecek anlaşılan.
Bir zaman da buralarda debeleneceğiz.
Sonra hukuksuz ve kuralsız bir yere varılamayacağını anlayacağız.
Bunu anlayana kadar da “kendi aramızda” oynayacağız artık.
Böyle bir ülkeyi gelişmiş toplumlar “kendi aralarına” almazlar çünkü.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018