Ahmet TAŞGETİREN
Anayasa görüşmeleri ilginç tartışmalara sahne oluyor. Söz konusu olan temel bir devlet metni olduğu için, farkında olarak olmayarak temel perspektifler ortaya konuyor.
Mesela Meclis’teki ilk günkü görüşmede Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile CHP’lilerin içine girdiği tartışma, temel perspektifler itibariyle nerelere gidilebileceğinin ilginç örneğini sergiledi.
En tartışmalı alanlardan birisi “Partili Cumhurbaşkanı” konusu ya, işte o konuda Bozdağ çarpıcı bir değerlendirme yapıyor. Diyor ki:
“Partili cumhurbaşkanı olur mu? Partili Cumhurbaşkanı olması Türkiye’nin yeni tanıştığı bir şey mi? Yeni tanıştığı bir şey değil. Bakıyoruz, cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk partili mi? Partili. Milletvekili mi? Milletvekili. Genel Başkan mı? Genel Başkan. Cumhurbaşkanı mı? Cumhurbaşkanı.”
Bakan, aynı örneği İnönü için de veriyor, şöyle diyor:
“İsmet İnönü partili, milletvekili, genel başkan, cumhurbaşkanı. Ne oldu, tarafsızlığına halel mi geldi? Bizim yaptığımız Atatürk anayasalarına dönmektir.”
Bakan’ın örnek verdiği dönem Cumhuriyet Halk Fırkası’nın (sonradan partisi) tek parti olarak ülkeyi yönettiği dönem. Mustafa Kemal’in “Tek Adam” İnönü’nün “Milli Şef” diye nitelendiği ve daha ötede kutsandığı dönem. “Tek parti” dönemi de, kendine özgü hukuku, siyaseti olan, Jakoben (Tepeden inmeci) devrimlerin icra edildiği, “Halka rağmen halk için” yaklaşımının hakim irade haline geldiği ve Demirel’in ifadesiyle, uygulamalar sebebiyle “Milletin devlete küstüğü” dönem. Evet İstiklal Savaşı sonrası, evet olağanüstü şartların içinden çıkılmış, ama özellikle Toplum – Din ilişkilerinde gerçekleştirilen uygulamalar sebebiyle milletin “Biz bunu hak etmedik” dediği dönem. Yargının İstiklal Mahkemeleri dönemi yaşadığı, siyasetin hakim irade ile aynı role soyunmadığı gerekçesiyle parti kıyımlarına sahne olduğu dönem. 1950’de ondan kurtulup çok partili hayata geçildiğinde milletin rahat nefes aldığı ve Demokrat Parti’ye sığındığı dönem.
Ak Parti kendisini bugüne kadar hiçbir şekilde bu Tek Parti dönemi ve onun icracısı olan siyasi kadro ile bütünleştirmedi. Aksine Menderes, Özal ve Erdoğan’ın fotoğrafları yan yana asıldı, üstelik birçok konuşmasında Tayyip Bey, o dönemlerdeki zulmü gündeme getirdi.
O dönemin başkanlık modeline ilişkin paralellikler daha önce de bir kaç konuşmaya girdi ve ben yadırgadım.
Bilmiyorum belki de Sayın Bozdağ, CHP tabanında bir karşılık bulunur düşüncesiyle böyle paralellikler kurmaya yönelmiştir ama o amaçla bile olsa, ben bu tür “hedefe ulaşmak için her şey meşru” yaklaşımlarını yadırgıyorum.
İşin ilginç yanı, Sayın Bozdağ’ın bu yaklaşımına cevabın CHP’den gelmiş olması ve bugüne kadarki CHP çizgisiyle taban tabana zıt bir yaklaşımın sergilenmesidir. Mesela CHP Grupbaşkanvekili Engin Altay “Tek Parti dönemi” devlet yapısı için “O dönem CHP parti devletidir” diye itiraz ediyor.
Parti devleti... Yaaa parti devleti...
CHP’nin böyle bir kanaate, üzerinden 67 yıl geçtikten sonra gelmesi işin bir dramatik yanı.
Diğer dramatik yanı ise o dönemi yıllarca kutsadıktan sonra, aynı şablon muhalif bir siyasi hareket tarafından örnek olarak alınınca isyan edilmesidir.
Bundan sonra CHP’den beklenen, parti devleti döneminde o güne hükmeden liderlerin hangi davranışlarının ve hangi uygulamaların yanlış olduğunu ifade edebilmeleridir. Aslında böyle bir hesaplaşma CHP için de kaçınılmazdı. Bir ara, CHP’nin açılım arayışlarının tartışıldığı dönemde, sanırım ilahiyatçı sosyolog Muhammed Çakmak“Türkiye’nin rahatlaması için öncelikle CHP’nin bir restorasyona ihtiyacı olduğunu” ifade etmişti.
Bu hadise, bazen kendiniz söz konusu olduğunda sahiplenmekte tereddüt etmediğiniz bir modelin başkası tarafından model olarak alındığında nasıl yeni düşüncelere yöneleceğinizin tipik örneğini oluşturuyor.
Pazar günkü yazımın kimi Ak Parti çevrelerinde yadırgandığını biliyorum. Ne diyeyim. CHP’nin şu andaki ruh haline bakıp yeniden değerlendirsinler. Sayın Bozdağ dahi...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025