Ahmet TAŞGETİREN
Suriye şu anda anormali yaşıyor. 2011’den beri. Arap Baharı ile girdiği süreçten buralara gelindi.
Gelinen noktada merkezi hükümet var, BM’de tanınıyor ancak ülkenin tümüne hâkim değil. Aslında merkezdeki hakimiyeti de Rusya’nın vesayeti ile kaim. Buna rağmen Rusya bile Suriye’deki varlığını merkezi yönetimin çağırması ile meşrulaştırıyor.
Bir de Suriye’de DAEŞ’le mücadele gerekçesine bağlı bir koalisyon varlığı söz konusu.
Son olarak da “terörle mücadele” gerekçesinin meşrulaştırması ile Türkiye’nin askeri varlığı orada.
Suriye’de, merkezi hükümetin silahlı gücü yanında içerde oluşmuş silahlı güçler de var. YPG’nin etkin olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) diye bilinen silahlı güç, önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) diye başlayıp şu anda kendisini Suriye Milli Ordusu (SMO) diye tanımlayan ve Türkiye ile birlikte hareket eden bir güç var. Suriye’deki anormalliğin bir parçası da bu.
Suriye anormalliğinin bir diğer ve önemli parçası ise 3.5 milyona yakını Türkiye’de olmak üzere pek çok ülkeye yayılmış olan mültecilerle ilgili.
Suriye ne zaman normale dönecek? Bunu öngörebilen birisinin olduğunu sanmıyorum. Suriye’nin normali nedir?
Normal aslında şu: Bir ülkenin dünyaca tanınan merkezi yönetimi olur, her şey onun kararına bağlı olur. Suriye’deki merkezi yönetim şu anda “iktidarını ika eyleyecek güc”e sahip olmadığı için bütün bu anormallikler gerçekleşiyor.
Merkezi yönetim 2011’den beri direniyor. Düşürülemedi. Ve “Meşru yönetim benim” ısrarında. Arkasında da Rusya var, Amerika başlangıçta onu devirmeyi istedi sonra vazgeçti, Türkiye devrilmesini istedi birlikte hareket ettiği yapıların gücü yetmedi. Velhasıl adı merkezi yönetimle bütünleşen Esed hâlâ ayakta.
Hatta bir süredir “Hâlâ ayakta”nın ötesinde bir nitelik kazanıyor. Güçleniyor. Hâlâ Rusya’nın derin etkisi var. Ama Rusya, oraya Moskova’dan bir vali tayin edemeyeceğine göre Suriyeli bir aktörle iş tutmak durumunda ve halen işi Esed’le götürmekte bir beis görmüyor.
***
Acaba Türkiye’nin projeksiyonunda Suriye’de nasıl bir yönetim olacak? Bu noktada Türkiye’nin hassasiyeti;
- Sınırda bir terör oluşumunun olmaması
- Mültecilerin geri dönmesi
- (Türkiye’nin himayesinde oluşan) Suriye Milli Ordusu’nun ne olacağı, noktalarında dolaşıyor.
Türkiye, nihai planda en yüksek kademelerce ifade edilen “Esed yönetiminin 1 milyon insanın ölümünden sorumlu” olmasının hesabı ile ilgilenecek mi? Bunu istese bile nasıl yapacak? Bu konu gölgeli. Çünkü Türkiye birçok şeyi Rusya üzerinden yürütüyor, Rusya da en azından şu anda Esed üzerindeki şemsiyesini çekmiyor.
Bir Anayasa Komitesi oluşturuldu. Orada Türkiye’nin hassasiyetleri dikkate alındı. Ancak, Barış Pınarı harekâtı ile başlayan süreçte farklı denklemler oluşuyor. Denklemin ilginç sonuçlarından biri YPG’nin merkezi yönetimle iletişime geçmesi, Rusya’nın bunu kolaylaştırması, bunun yanında yine Rusya’nın merkezi yönetimle Türkiye arasındaki ilişkileri, mesela Adana mutabakatı çerçevesinde geliştirme yönünde hamleler yapması, bu arada Türkiye’nin harekâtına yönelik rezervler seslendirmesi, uluslararası planda yalnızlık görüntüleri derinleşen Türkiye’nin Rusya’nın yönlendirmesine ihtiyaç duyması vs… Bunlar, Esed’in kontrolündeki merkezi yönetimin inisiyatifinin artması anlamına geliyor.
Sorulardan birisi şu: Türkiye şu andaki Barış Pınarı, ya da daha önceki Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatları ile denetimi altına aldığı topraklarda kalıcı mıdır? Bunu, Türkiye adına kimse söylemiyor. Aksine Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı defalarca ilan edilmiş durumda.
O zaman, mültecilerin ülkelerine dönmesi, YPG’nin etkisiz hale getirilmesi ve Suriye Milli Ordusu’nun akıbeti gibi sorunlar ne zaman, nasıl çözülecek?
Bunlar Anayasa’nın yapılması, ona göre seçimlerin yeni bir yönetim belirlemesi ile bağlantılı mı?
Bütün bunlar, Türk birlikleri orada iken mi olacak yoksa Esed yönetimi ile bir şekilde kurulacak ilişki çerçevesinde mutabakat sağlanıp, çözüme mi gidilecek?
Bunların cevabı kimde var, bilmiyorum. Bir de süreç ilerledikçe denklemler değişiyor, bu her şeyin kıymet-i harbiyesinin değişmesi anlamına geliyor. Bir gün bakıyorsunuz çok güçlüsünüz, ertesi gün farklı küresel odakların güç ilişkileri ile sizin gücünüz sınırlanıvermiş.
Esed yönetimi konusunda bizim zirvelerimizde seslendirilen 2011’deki duyguları hatırlayın, bir de bugüne bakın… Kim Esed’in bu kadar ayakta kalabileceğini tahmin edebilirdi ki… Ama dünya bu. Ortadoğu bu. Hep sürekli alt üst oluşlara işaret ettim ben Ortadoğu tahlillerimde. İşte onun bir laboratuvarı Suriye’de yaşanıyor.
İş sanıldığı kadar kolay değil vesselâm.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025