Alper GÖRMÜŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ali Babacan’ı umursamaz tavrı inandırıcı değildi ve önceki günkü çıkışıyla bunu açık etti. Hâlis bir kendine güvenden ve dolayısıyla siyasi rakibinden korkmamaktan kaynaklanan “umursamama” tavrı bir siyasetçi için etkili bir silahtır. Fakat “umursamama” tam tersine bunlar olmadığı için başvurulan bir “taktik”ten ibaretse, sahip olduğunuzu düşündüğünüz o silah bir gün bumeranga dönüşebilir ve sizi vurabilir.
“Bir gün harıl harıl çalışırken, öğle saatlerinden biraz sonra bizim Erkan aradı ve 'İlyas Bey müjde, Başbakan takipçi oldu’ dedi.
"Televizyonu açtım. Birkaç gün önce Antalya'ya gelen Erdoğan, prompter kadrosu tarafından ablukaya alınmış ve konuşmasında Akaydın'a veya kampanyaya dair laf etmesi engellenmişti. (Mustafa Akaydın, 2009 yerel seçimlerinde CHP'nin büyükşehir belediye başkan adayı –A. G.)
"Ama aradan üç dört gün geçtikten sonra, hiç beklenmedik biçimde Gaziantep konuşmasında birden şunları deyiverdi: 'Bir de Hoca çıkmış bir yerde. Yaparsa Hoca yapar, diye de laf uydurmuşlar. Kim bu Hoca, ne yaparmış? Halk buna sandık başında verir cevabını.'
"Gözlerime inanamadım, Hemen Akaydın'ı aradım ve 'Hocam müjde, Başbakan takipçiniz oldu. Sanırım bu seçimi alacaksınız,' dedim." (AKP Neden Kazanır, CHP Neden Kaybeder, s. 117).
29 Mart 2009 akşamı, seçim sonuçları belli olup da Antalya'da "yüzde 70'le kazanır" gözüyle bakılan Adalet ve Kalkınma Partisi adayı Menderes Türel'in kaybettiği anlaşılınca, Başbakan Erdoğan gazetecilere "Çok ama çok anormal bir durum" diyecekti.
2009’daki yerel seçimlerde CHP adayı Mustafa Akaydın'ın kampanyasını yürüten reklamcı-iletişimci Ateş İlyas Başsoy ise bu sonuca çok da şaşırmamış olmalıydı... Çünkü o, yazının girişinde okuduğunuz metnin ve o metnin alıntılandığı kitabın yazarıydı...
O satırlar, siyasal iletişimcilerin altın kurallarından birine gönderme yapıyordu: Siyasi mücadelede daha güçlü konumdaysanız ve rakibinizden korkmadığınızı göstermek istiyorsanız ona karşı aldırmaz, umursamaz bir tavır takının. O bir tepki hâsıl edebilmek için sizinle uğraşacaktır; olsun, ısrarla sürdürün umursamaz tavrınızı.
Ateş İlyas Başsoy’un kitabındaki “prompter” vurgusu, 2009’da Erdoğan’ın kampanyasını yürütenlerin bu altın kurala harfiyen uyduğunu ve “patron” için yazdıkları metinlerde “güçsüz” rakibe sataşmamak için kılı kırk yardıklarını gösteriyor. Yani, Ateş İlyas Başsoy’un, Erdoğan’ın prompter’dan okuyacağı metinlerde Mustafa Akaydın’a sataşacağına dair hiçbir umudu yoktu. Belki zaman zaman yaptığı gibi prompter metninin dışına çıkıp bir şeyler söylediğinde; belki o zaman...
Gaziantep’ten gelen haber, işte bu nedenle Başsoy’un seçimi kazanma inancına büyük bir ivme vermişti.
...Ve Erdoğan prompter dışına çıkıyor
Erdoğan’ın şimdiki siyasal iletişim ekibinin 2009’daki efsane kadroyla kıyaslanamayacak kadar zayıf olduğu muhakkak; fakat “altın kural”ı bilmeyecek kadar da değil. (Ateş İlyas Başsoy, kitabında bu ekibin yeteneğini şu sözlerle teslim ediyordu: “AKP’nin bugüne dek yaptığı tüm iletişim stratejisi, sadece seçimi kastetmiyorum, genel olarak tüm stratejisi kusursuzdur. AKP’nin arkasında, çok arkasında, dâhi mertebesinde birkaç yol gösterici olduğunu sanıyorum. Hiçbir şey rastlantısal değil, hiçbir şey sanıldığı kadar basit değil.”)
Bugünkü ekibin (de) “altın kural”ın farkında olduğunu, mesela Ali Babacan örneğine bakarak anlayabiliriz. Erdoğan, şimdiye kadar Babacan’ın adını hiç anmadı ve onun eleştirilerine hiç cevap vermedi. Bunun bir “altın kurala itaat” pratiği olduğu ve bir ilke olarak benimsendiği çok açık. Hatta o kadar ki, bu pratik uygun mekanizmalarla iktidar trollerine bile benimsetilmiş görünüyor, onlar da Babacan’a şimdiye kadar fazla sataşmamayı becerebildi.
Fakat artık şimdiki zamandan dili geçmiş zamana geçmek ve “görünüyor” yerine “görünüyordu”yu ikame etmek gerekiyor. Çünkü Erdoğan yine prompter dışına çıktı ve böyle anlarda âşina olduğumuz özel dille Babacan’ın “takipçisi” oluverdi:
“Düşünün, başbakanlığım döneminde görev verdiğim bazı kişiler şimdi farklı bir şekilde bize saldırıyor. Yahu sen bakansın. Atılan bir adımda başbakanın onayı olmadan sen o adımı atabilir misin? Şimdi nasıl oluyor da o işleri 'Ben ben ben...' Ne beni yahu? Bir başbakan onay vermeyecek, sen kalkacaksın adım atacaksın. Bunu kime yutturuyorsun? Böyle kalkıp YouTube'larda topladığınız adımlarla netice almanız mümkün değil.”
Belli ki etrafındakiler Erdoğan’a 140Journos’un çektiği, altıncı gününde 1,5 milyonluk izleyici sayısına ulaşan yarım saatlik Ali Babacan belgeselini izletmişlerdi. Ne büyük hata! İnsan patronunu bu kadar mı az tanır? Sen hem ona döne döne “asla cevap verme!” altın kuralını hatırlatacaksın, hem de onun bir gaflet ânında “prompter dışına çıkmasından” korkmayacaksın...
Umursamama silah, umursamama taklidi bumerang
Hâlis bir kendine güvenden ve dolayısıyla siyasi rakibinden korkmamaktan kaynaklanan “umursamama” tavrı, bir siyasetçi için etkili bir silahtır; eklemek gerekir, bu tavrın kibirden arınmış versiyonları çok daha etkilidir.
Fakat “umursamama” tavrı kendine güvenden ve dolayısıyla siyasi rakibinden korkmamaktan kaynaklanmıyorsa... Yani, tam tersine bunlar olmadığı için başvurulan bir “taktik”ten ibaretse, işte o zaman sahip olduğunuzu düşündüğünüz o silah bir gün bumeranga dönüşebilir ve sizi vurabilir. Hakiki bir umursamama tavrı bir güç nişanesiyse, taktik olarak başvurulan umursamama tavrı bir güçsüzlük nişanesidir. Erdoğan’ın büyük bir siyasi iletişim hatası yaptığı muhakkak...
Kanaatimce er geç gelecekti bu hata, çünkü Babacan’ı umursamama tavrı, hakikaten onu önemsemediği için değildi, bir taktikten ibaretti ve çökmesi bir prompter kazasına bakardı. (Tabii eşzamanlı olarak Milliyetçi Hareket Partisi’nden gelen Ali Babacan “paylaması” da işin tuzu biberi oldu; DEVA’cılar ne kadar sevinseler azdır.)
Sözen, Akaydın, Babacan
Bitirirken, size 30 yıl öncesinden yarı şaka-yarı ciddi bir politik anekdot anlatacağım. Okurken konumuzla ilgisini kuramayabilirsiniz, oraya takılmayın, anekdotun tadına varın; yazı bitmeden konumuzla bağlantısını kuracağım.
Nurettin Sözen, 1989 yerel seçimlerine, dönemin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) sayılabilecek Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin (SHP) adayı olarak girmişti. Anketler, Anavatan Partisi (ANAP) adayı Bedrettin Dalan’ın ezici bir üstünlükle bir kez daha İstanbul belediye başkanlığını kazanacağını gösteriyordu (tıpkı ondan tam yirmi yıl sonraki seçimlerde Sözen gibi bir tıp profesörü olan Mustafa Akaydın’ın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanacağı gibi).
İşin aslı, Sözen’in de herhangi bir iddiası yoktu; seçimlere girmişti ama, öylesine...
Ne var ki seçim, başta Nurettin Sözen olmak üzere herkes için büyük bir sürprizle sonuçlanmış, SHP tam 10 puan farkla İstanbul’u almıştı.
Rivayet edilir ki, bir anda İstanbul’un devâsâ sorunlarıyla karşı karşıya kalan Sözen gece yarısı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’yü arar ve “hesap” sorar: “Bana kazanma riskinin olmadığını söylemiştiniz, şimdi ne olacak?”
Muhtemelen Sözen gibi Akaydın da “kazanma riski”nin olmadığını düşünerek girmişti seçimlere ve nitekim ikisinin de belediye başkanlıkları dönemi hiç parlak geçmedi.
Yani umulmayan taşın baş yarması yetmiyordu, o taşın bazı gedikleri kapaması da gerekiyordu.
Ali Babacan adlı taşın baş yarıp yaramayacağını, şayet yararsa sonrasında bazı gedikleri kapatıp kapatamayacağını henüz bilmiyoruz, fakat anlaşılan daha baş yarmadan baş ağrıtmaya başlamış durumda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025