Alper GÖRMÜŞ
Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik iddia ve suçlamalarına karşılık Soylu önce “Bir içişleri bakanı bir suç örgütü liderinin suçlamalarını ciddiye mi alacak?” pozisyonu aldı. Fakat mızrak çuvala sığmamaya başlayınca Peker’i muhatap alıp suçlamalarına cevap vermeye başladı. Başlangıçtaki pozisyonunda kalabilseydi, şu anda içinde bulunduğu tahammülferâ çelişkiyle yüz yüze kalmayacaktı.
O çelişki şu: Soylu, cevap vermeye başlamasının ardından bir adım daha attı ve iddiaların soruşturulması için savcılığa baş vurdu. Bu adım, “Bir içişleri bakanı bir suç örgütü liderinin suçlamalarını ciddiye mi alacak?” savunmasının iflası anlamına geliyordu. Demek ki iddialar ciddiydi ve yargı önünde açıklığa kavuşturulması gerekiyordu.
Soylu bu adımı atmayı kesinlikle istemezdi, mecbur kaldığı için attı, fakat bu zorunlu adım şimdi onu çok zorluyor. Çünkü soruşturulacak kişiyi soruşturma mevkiinde olanlar soruşturulacak olanın emrinde. Bu kadar büyük bir mantık açığını gidermek de sadece soruşturulacak olanın istifasıyla mümkün.
İşte bu noktada akla bir sürü “sanki” geliyor. Sırasıyla bakalım.
Sanki iktidar Soylu’nun artık zarar verdiğini düşünüyor ve gitmesini istiyor
Bugünkü gelişmelerle arasında paralellik kurulan Susurluk skandalının (1997) patlak vermesinden bir hafta sonra dönemin içişleri bakanı Mehmet Ağar istifa etmiş, daha doğrusu etmek zorunda kalmıştı.
Peker’in açıklamalarıyla şimdiden Susurluk’u sollamış görünen gelişmeler karşısında muhalefet Soylu’nun istifasını ve soruşturulmasını talep ederken, iktidar kanadının en önemli ve en etkili bakanına sahip çıkışındaki cılızlık dikkat çekiyor.
Pandemi yasaklarındaki performansının eleştirilmesi üzerine istifaya kalktığında ona sahip çıkanların yerinde yeller esiyor. Ne iktidar, ne iktidar basını ne de iktidarın sosyal medyadaki trolleri hevesli görünüyor Soylu’yu savunmaya.
Sanki iktidar kanadı her seviyesiyle Soylu’nun artık iktidara zarar verdiğini düşünüyor ve gitmesini istiyor.
İktidar kanadı sanki Peker’in yayınlarının sürmesini istiyor
İktidarın, hoşuna gitmeyen dijital medya yayınları karşısında otomatik bir durdurma, yayın yasağı vb. refleksine sahip olduğunu biliyoruz. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında gazeteci Ahmet Dönmez’in YouTube yayınları fazla ilerlemeden engellendi mesela.
Peker’in yayınlarının Türkiye’den izlenmesine engel olunması durumunda merakın daha da artacağı ve bunun faydasız olacağı eleştirilerinin geçerliliğinden şüpheliyim.
Bir söylentiye göre bizzat Bakan Soylu’nun Bilgi Teknolojleri ve İletişim Kurumu’na yasak için başvurmasına rağmen bu talep yürürlüğe konmuyor, sürüncemede bırakılıyormuş.
İktidar kanadı sanki Peker’in yayınlarının sürmesini istiyor, ki Soylu iyice yıpransın ve ya istifa etmek zorunda kalsın ya da bakanlık koltuğunda eski iddiasından uzak bir şekilde otursun.
Soylu sanki istifa için zorlanması ihtimaline karşı “kozlarım var, yakarım” diyor
Süleyman Soylu’nun TRT Haber’deki programda, kimse sormadığı halde “Sedat Peker’in her ay 10 bin dolar gönderdiği siyasetçi”den söz etmesinin altını kalın kalın çizmek gerek.
Bu siyasetçi belli ki muhalefetten değil, iktidar kanadından; çok büyük bir ihtimalle de AK Parti’den… Bir CHP’li olsaydı bu siyasetçi, Soylu adını zikretmez ve tartışmanın yönünü 180 derece tersine çevirmez miydi?
Nitekim aktif bir AK Partili siyasetçinin ismi zikredildi ve şu âna kadar ondan bir itiraz da gelmedi.
Bu ‘AK Partili’ ismin açıklanması durumunda iktidar partisinin yiyeceği darbeyi düşünün; Soylu’nun elinin altında bu türden daha ne kozlar vardır kimbilir…
Soylu’nun televizyonda sahip olduğu bilginin ucunu gösterip sonra da gizlemesi akla ister istemez getiriyor: Soylu sanki istifa için zorlanması ihtimaline karşı “kozlarım var, yakarım” diyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025