Aydın ENGİN
Başlık şarkı adı gibi oldu. Olsun, gerçeği yansıtıyor. Yalnız başlığa bakıp abartmayın. Çatlak olduğuna eminim de çatlağın büyüklüğüne ilişkin hiçbir fikrim yok.
Cemaat (dilerseniz Gülen Cemaatı, dilerseniz, Hizmet Hareketi, dilerseniz Himmet, dilerseniz FETÖ diye okuyun) kapalı kutu bir örgütlenme idi ve hâlâ öyle. İçinde ne olup ne bittiğini bilmek zordu ve zor. Kararlar nerede ve kimler tarafından alınıyor; örgüt şeması nedir, nasıldır; Cemaat üyeliği salt gönül bağı olmadığına, olamayacağına göre nasıl bir “bağ” vardır; örgütün parasal kaynakları kim ya da kimler tarafından kullanılmaktadır?..
Soruları alabildiğine uzatmak mümkün. Cevaplar ise pek kısa: Hemen hemen bilinmiyor. Bu “bilinmezlik” bu saydamlıktan alabildiğine uzak “örgüt yapısı” baştan beri vardı.
Belki 2002’de seçimden birinci parti olarak çıkıp devlete yerleştireceği kadroları Cemaat’ın bilinçli olarak yetiştirilmiş hazır kadroları ile dolduran AKP yönetimi, Cemaat’ın iç yapısını, örgütlülüğünün yatay ve dikey yapısını biliyordu. Nitekim 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesinde başlayan ve bugüne kadar hız kesmeden süren “Cemaatçı avı” bu bilginin AKP iktidarının elinde olduğunun kanıtı gibi.
Ama gazeteci tayfası bile Cemaat’ın iç yapısını, örgütlülük düzeyini ve kapsamını bilmiyordu.
* * *
(Bir parantez açmanın tam da yeri: Yıllar önce, henüz AKP ile Cemaat arasındaki sert ve acımasız itiş kakış kamuoyuna yansımamışken, mesela Cemaat’ın savcıları MİT Müsteşarı’nı sorguya çağırarak AKP Reis ine karşı cepheden saldırıya geçmemişken, bir uçak yolculuğunda yanyana düştüğüm, Cemaat’ın vitrininde yer alan bir tanıdık yakınmıştı:
- Aydın bey bildiğiniz gibi değil. Maliye’ye, Hariciye’ye, Dahiliye’ye girmek için başvuran pırıl pırıl gençlerimiz eleniyor, reddediliyor. O çocuklarımızın bizim evlerde okuduklarını, bizim yurtlarda kaldıklarını, hasılı Hizmet saflarında olduklarını saklamak zorunda kalıyoruz. Bazan o bile işe yaramıyor, çünkü fişlemişler çoktan…
Bir Tırmık’ta bu sohbeti ima ettim. Meslektaşlar, özellikle Ankara gazetecisi meslektaşlar telefonumu kilitlediler:
“Abi bu bomba haber. Sen yazamayacaksan ver biz yayınlayayım” diye neredeyse taciz ettiler. Ben de “Ulan haberleştirebilsem, kanıtlayacak durumda olsam ben bu haberi atlar mıyım? Ama adam inkâr ederse ne halt edeceğim” diye ağızlarını kapattım…)
* * *
Böylesine “sımsıkı kapalı kutu” Cemaat’ta 15 Temmuz sonrası, yığınsal tutuklamalar, önde gelenlerin yurt dışına kaçmışlığının içerdeki yankıları üstüne doğru dürüst, haberleştirilebilecek bilgi edinilemiyordu.
Ancak Cemaat içinde bir tepki patlaması yaşanmaması da doğal değildi.
Patladı. (Düzeltiyorum: Patlamış!)
Önce yurt dışından geldiği belli ama yollayanın adını, kimliğini bilmek mümkün olmayan bir e-posta geldi. Soruyordu:
- Engin bey, Münferit Müslamanlar Blogu’nu görmediyseniz, arayıp bulun. İlgilenirsiniz diye umuyorum.
Merak mesleğimizin temel taşlarından biri. Hiç sektirmeden aradım ve buldum.
Vay be !..
Meğer Cemaat içinde eleştiriler, suçlamalar, ağır suçlamalar çoktan patlamış.
Daha 2018 Temmuz’unda Cemaat’ın en tepesine yönelen sert eleştiriler yazılmış ve sözü geçen Blog’da yer almış.
Bir örnek olarak uzunca bir yazıdan bir alıntı yapacağım:
“…AKP ile yapılan zımni anlaşma gereği iki taraf da arka planda kendi ajandasını uygulamanın, devlete kendi kadrolarını hakim kılmanın, bu arada hem karşı tarafın hem de olası diğer rakiplerin zayıf noktalarını bulmanın alt yapısını hazırlıyorlardı. İki taraf da birbirinin bu gizli ajandalarından haberdardılar ama kamuoyu önünde sorulan sorulara verdikleri cevaplarla bu tür çabaların bir fitne çıkarma girişimi olduğunu ilan ediyorlardı. Bir taraf diğerinin yolsuzluk dosyalarını biriktirirken diğer taraf ise hasmının insan kaynağının temeli olan dershaneler üzerinden onu vurmanın hesabını yapıyordu. Nihayet 2013 sonbaharında artık bu zımni anlaşmanın daha fazla uzatılamayacağı anlaşılınca Reis dershanelerin kapatılması kararı ile hamlesini yaptı (…) Bu noktada FG (Fethullah Gülen demek istiyor) Reis’in hazırladığı tuzağa düştü. 17 Aralık sonrası yapılan mülaane/beddua FG’nin Reis’in blöfünü gördüğü ve meydan savaşına hazır olduğunun ilanı idi…”
Aktardığım alıntı eleştirilerin en yumuşağı desem yeridir. Önce binlerce Cemaat yandaşını polisin, AKP yargısının ellerine bırakıp yurt dışına tüyen Cemaat ünlülerine yönelen suçlamalar kaçınılmaz olarak “Hocaefendi”ye ve Cemaat’ın örgütlü yapısına ve işleyişineyönelmekte gecikmemiş.
Hemen her gün yeni bir yazı Münferit Müslümanlar Blogu’na düşüyor ve eleştirinin de, suçlamaların da dozu git gide tırmanıyor.
Bunun kapalı kutu Cemaat içinde bir çatlak olduğuna kuşku yok. Ancak çatlak ne kadar büyük ve derin bilmiyorum. Keza bu blogda yazılan çizilenlere Cemaat merkezinin ne cevap verdiğini de –şimdilik- bilmiyorum.
Meraklısı internetten Münferit Müslümanlar Bloğu’na ulaşır ve okur.
Tırmık’tan şimdilik bu kadar…
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021