Aydın ENGİN
Hani demokrasi -hiç olmazsa- sandıktı?
"Göstermelik demokrasi sandığa indirgenmiş demokrasidir".
Bu özdeyişe benzer cümleyi kim kurup söylemiş bulamadım. Önemli de değil. Tutun ki ben söylemiş olayım.
Irak'ta Saddam, Mısır'da Hüsnü Mübarek, Sudan'da Ömer El Beşir, Kuzey Kore'de Kimsülalesi... Bu ülkelerin hepsi bir cumhuriyet, hatta demokratik cumhuriyet. Adlarını andığım liderlerin hepsi de sandıktan çıktı. Adlarını andığım liderlerin tümü de sandıktan çıkan oyların yüzde 94, yüzde 98'ini filan alarak çıktılar...
Peki adlarını andığım bu ülkeleri ve sayamadığım çok sayıdaki benzerini demokratik bir ülke saymak mümkün mü ?
(Bizim mahallenin keskin kesiminden gelebilecek olası sataşmalara şimdiden cevap vereyim: Evet demokrasi derken burjuva demokrasisini kastediyorum. Henüz herhangi bir yerde, herhangi bir dönemde uygulamasına tanık olmadığım proletarya demokrasisinibilenler anlatsın).
Türkiye bu ülkelerden biri değil. 1950'den bu yana "serbest" seçimler yapılıyor. Sandıktan çıkan oylarla iktidarlar değişti, koalisyonlar kuruldu, koalisyonlar dağıldı...
Tamam, şaşı kör topal yürüyen bir demokrasi. Tamam, üç kez askeri darbelerle önü kesilmiş bir demokrasi. Tamam, uzun yıllar "asker vesayetinde" yürümüş kusurlu bir demokrasi. Ama yine de...
* * *
Peki bugün de bu söylenebilir, "Ama yine de demokrasi" denebilir mi ?
Şimdilik evet. Ancak bu "şimdilik", ne kadar sürecek bir "şimdilik" acaba?
İşte bu ciddi bir soru. Hem de çok ciddi ve çok yakıcı bir soru.
AKP Reisinin genel kültürü, siyasal kültürü, özellikle de demokrasi kültürü pek sığ. Bunu örtmek için epey çabalıyor. Örneğin "Ye Pe Ge" demek varken "Uay Pi Ci" demeyi yeğliyor. Örneğin "Van Minut" diyor...
İşte bu bağlamda demokrasinin sandık demek olduğunu ve sandıktan ibaret olduğunu da sık sık yineliyor. Hatırlayın Abdullah Gül 2013 Haziran'ında Gezi Direnişi ile ilgili olarak daha anlayışlı bir yaklaşımla "Demokrasi seçimden ibaret değildir" deyince, o sırada Kuzey Afrika gezisinde olan Tayyip Erdoğan taaa oralardan cevap yetiştirmişti: "Hayır, demokrasi sandıktır."
Bizler şu sakat, şu aşırı kusurlu demokrasiyi daha gelişkin, daha ilkeli bir demokrasiye yükseltme mücadelesi verir, bunu hedeflerken birkaç gün içinde, kanımca geçiştirilemeyecek, "Yav her zamanki saçmalıklardan biri işte" diye omuz silkilemeyecek gelişmeler yaşandı.
Görünen o ki AKP 31 Mart'ta Ankara'yı kaybediyor. Gerçi İstanbul, Bursa gibi illerde de AKP'nin durumu pek parlak değil. Kürt illerinde zaten esamesi okunmuyor. Ancak Reis'in sarayının olduğu kentte Reis'in buyruklarının geçerli olamayacağı bir belediye?
Hayır, AKP Reisi için bu, katlanılır, demokrasi filan diye sineye çekilir, razı olunur bir sonuç değil.
Şimdi Erdoğan'ın AKP kanalı bir televizyonda söylediği sözleri bir de bu gözle okuyalım, aktarıyorum:
"... Yargının sayın Yavaş'la ilgili verdiği karar (...) bu seçime böyle girebilse dahi, seçimden sonra çünkü bunun dokunulmazlığı yok, bunlar milletin önüne geldiği zaman burada çok ciddi bir bedeli kendisi ödeyeceği gibi maalesef tabii Ankaralı hemşehrilerimize de ödetme durumuna düşüyor..."
Daha açık söylenemez. AKP Reis'i çoktan yargılamış ve hükmü kesmiş. AKP yargısına düşen bunun gereğini yerine getirmekten ibaret. Mansur Yavaş seçilse bile belediye başkanı olamamalı, bedel ödemeli.
Bir alıntı daha. AKP Reisi dün Ankara'daki bir açılışta söyledi:
"... Ankara'yı herhangi birine teslim edemeyiz. Sahte imzalarla senet imzalayanlara teslim edemeyiz..."
Bu cümlelerin ince ince yorumlanmasına ihtiyaç yok. Çok açık, çok yalın söylenmiş:
Mansur Yavaş sandıktan çıksa bile Ankara Belediye Başkanlığı koltuğuna oturamayacak...
Neden? Çünkü Reis böyle buyuruyor.
Vay be...
Hani demokrasi -hiç olmazsa- sandıktı?
Bu bir eşik aşımıdır. AKP için artık sandık da geçerli değildir.
Ama bu bizler, demokrasi için bedel ödemeyi göze almışlar için de bir eşik aşımıdır.
* * *
Artık alıştınız. Bu bitmemiş yazıyı tam da burada noktayacağım. Çünkü savcının çatılmakta olan kaşlarını görüyorum....
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021