Berrin Sönmez
Şimdi ortak çıkarları, ortak çözümlerle daha güçlü şekilde yaşama geçirmenin yolu olarak politik ortaklaşmaya doğru ilerlemede kadınlar. Bugünden yarına değil belki ama muhtemelen çok uzak olmayan bir gelecekte.
Bize kadınlar gününü armağan eden kadın işçiler grevinden bu yana kız kardeşlik ruhuyla dünyanın döngüsünü değiştirdi, ilk feministler. Onlardan sonraki kuşaklar, kadın bilincine evrilmiş olan 2. dalga feminizmle yeryüzünü hedef alan genişletilmiş ortaklıkları yaşayıp, yaşattılar.
Günümüzde eğitimden siyasete, sanattan medyaya, çalışma yaşamından bilim dünyasına her alanda kadın varlığını mümkün kılan bu uzun soluklu, çok emekli mücadeleydi.
On dokuz ve yirminci yüzyılların şartları değişmiş, yirmi birinci yüzyılda dünya, pek çok yönden farklılaşmışken elbette feminizmin de yeni bir evreye yönelmesi kaçınılmaz. Basit gözlemle bile artık yeni eşiği aşmakta olduğumuzu anlamak mümkün. Ataerki yok edilemese bile hayli geriletilmişken onunla mücadelenin de farklı bir aşamaya geçmesi kaçınılmaz. Zaten toplumsal algı ve kadın haklarına bakışla, politik eğilimler de geçen yüz yıllardan farklı.
Kız kardeşlik ruhunu ve kadın bilincini içeren yeni yaklaşımlara gebe feminizm. Cadı ninelerimizden aldığımız ilhamla cadı torunlarımıza miras yeni terkipler hazırlama zamanı. Gerçi kadın çalışmaları yapan veya kadın çalışmalarını dışarıdan gözleyen pek çok akademisyen feminizmin öldüğünü söylemekte ama… Feminizmin kürsülerde değil sokaklarda yapıldığı da malum. Ve, sokaklar ölümü değil yaşamı haykırmada.
En geniş anlamıyla kullanmak için sokaklar derken, kendisini feminist olarak tanımlamayanlar hatta feminizme düşmanlık ölçüsünde karşı olan kadınlar bile dahil olmak üzere kadının sesinin duyulduğu her yeri kast ediyorum. Kadına, kadınlara ait her konuşma, her talep, her beklenti ve her gayret bence feminizme dahil. Son kertede kadınların güçlenmesine hizmet ettiğinden…
Mevcut çıkar çatışmasına karşı geliştirilmiş bir çıkar ortaklığını anlatırdı, kız kardeşlik ruhu. Çıkar ortaklığından sonraki aşamada sorunların ortak oluşu gibi çözümlerin de ortaklaşmaya dayalı oluşunu anlatırdı, kadın bilinci. Şimdi ortak çıkarları, ortak çözümlerle daha güçlü şekilde yaşama geçirmenin yolu olarak politik ortaklaşmaya doğru ilerlemede kadınlar. Bugünden yarına değil belki ama muhtemelen çok uzak olmayan bir gelecekte.
Emekçi kadınların sınıf içi mücadelesi sonraki yıllarda farklı sınıflardan kadınların aynı siyasal haklar için ortaklaşmasını sağlayan önemli bir tecrübe olmuştu. 2. dalga feminizmin kadın bilinci adına politik yaklaşımlarının önüne kadın haklarını koymaları da yakın yıllarda -hala tam olarak aşılmasa bile- etnik, kültürel, dini aidiyetlerle birlikte kadını önceleyen ortaklıklar yaşanmasını mümkün kıldı. Ülke ve dünya gündeminin peşinden sürüklenerek ayrışmalar yaşanmakla birlikte günümüzde geçmişe kıyasla ortak politika üretme aşamasına girmekte olduğumuzu gösteren işaretler de pek çok.
Tersinden okumayla tek bir örnek verecek olursam en muhafazakar partilerin bile iktidar olduktan sonra kadın haklarını güçlendiren politika ve uygulamalara yönelmek zorunda kalışı, feminizmin önlenemez yükselişinden.
Hatta feminizme karşı çıkışların sertleşmesi ve kadına had bildirme gayretlerinin artışı bile farklı inanç ve ideolojilerden kadınların ortak politika üretme ihtimalini engellemek için yaratılan suni gündemler. Eşitlik yerine adaleti ikame etmeye çalışmak da hep yaklaşan politik ortaklığı önleme çabası. Ancak bu zorlamaları aşacak, politik ortaklaşmayı mümkün kılacak yeterli birikime de sahip kadınlar.
Bursa İnegöl’de gerçekleşen trafik kazasında hayatını kaybeden kadınlara rahmet, yaralılara şifa ve 8 Mart etkinliklerinde hiçbir kadının engellenmemesi dileğiyle…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024