Cihan AKTAŞ
27 Temmuz Cumartesi günü öğleden sonra Üsküdar’da, Beşiktaş İskelesi karşısında yer alan Gezi Parkı’nda Asım Gültekin tarafından yönetilen “Hızırla Kırk Saat” okumalarına katıldım. Esnek bir katılımcı grup tarafından beş haftadır sürdürülüyordu toplantı ve her seferinde uzun şiirin bir bölümü okunuyordu. Şiirden parçalar kartonlara yazılı halde ipe dizilerek ağaçtan ağaca asılıyordu. Ben toplantı parkının her hafta değişmesini ve daha sık ağaç bulunan büyük bir parkta geleneksel anlatılarda olduğu gibi her bir kartonun bir ağaca asılmasını önerdim, ama grup haklı olarak sonuna kadar aynı parkta kalma konusunda kararlı. Süreklilik katılımı ve dikkati artırıyor. Grup parkın yol kenarına en yakın noktasında çimenlere oturarak sürdürüyor okumayı. Yoldan geçenler sorular soruyor, bazıları okuyucu halkasına dahil oluyor
Biz şehri inşa ederiz, şehir de bizi. Çoğu kez çevremiz elimizde olmayan bir değişimle yabancılaşıyor. ”Kaçak Yolcu” sitesi, “Bu toprakların şairleri ve yazarları olarak biz nerede hata yaptık?” diye soruyor. Ufuklar “milyonluk manzara”larla kapalı. Çevreye kitabı hatırlatmak çok sade ve etkili bir eylem.
Leyla Erbil vefat ettiğinde, sadık okurları şehrin çeşitli parklarındaki kanapelere kitaplarını bıraktılar. Park ve kitap, modern kent tasavvurunun olmazsa olmaz unsurları. Toplu taşıma araçlarında, parklarda, bekleme salonlarında kitap okumaya eğitilmesi sürer “yurttaş”ın. Gelgelelim insanımız okumuyor, telefon ekranında Angry Birds oynamayı, facebook’a fotoğraf eklemeyi yeğliyor. `Yurttaş` ise, Wallerstein’ın deyişiyle, son derece değer atfedilen bir konumu gösteriyor, bu nedenle de kişinin başkalarıyla paylaşmayı pek de istemediği konumun bunalımlarıyla yüzleşiyor.
Park, şehir içinde tabiatı hatırlatan yapıntı yeşil alan, bir bakıma şehri değil “kent”i tamamlayan, fazlasıyla müdahale edilmiş orman. Bu plastik ormanı eleştirsek de ona ihtiyacımız var. Şehir içinde bulunan hatta şehri kuşatan orman alanları büyük projelerle yaralanıyor, dağılıyor, azalıyor. Buna karşılık park alanları hiç yeterli sayılmaz. 50. Yıl Ormanı Ramazan boyunca olduğu gibi tıklım tıklım değil. Yılın diğer aylarında hemen her gün uğradığım ormanda kitap okuyucusuna nadiren rastlıyorum. Asım Gültekin ve grubu bu ormana da uğrar belki.
Kitap ile tabiatı buluşturmanın dilin zenginleşmesi ve toplumsal ortaklaşmanın güçlenmesine sunacağı katkıyı sıklıkla dile getiriyorum. Hızırla Kırk Saat şiir okuma programı, parkın şehirli için neler ifade ettiği üzerine yeniden düşünmeme vesile oldu.
Çocukluğum elma bahçelerinde kitap okuyarak geçti. Kitap okumayı tabiatla, tabiatı sevmeyi de kitabın yardımıyla öğrendiğimi söyleyebilirim. Bu nedenle, yaşadığım şehirde azalan, yok olan her bahçe, her bostan, kültürel bir imha olarak da görünüyor bana. Misal, 30 yıldır betonlaşma tehlikesine karşı direnen Kuzguncuk Bostanı. Eski adı İlia’nın Bostanı olan, 700 yıllık geçmişe sahip ve 17 dönümlük bir alanı kapsayan bostan, sit alanı olarak belirlendiği halde 1986’dan bu yana izinsiz inşa faaliyetlerinin hedefi durumunda. Engellenen projelerden biri, 1992’de Türkiye Organ ve Yanık Tedavisi Vakfı tarafından tasarlanan hastaneydi. İzinsiz okul inşaatına karşı Şehir Plancıları Odası’nın açtığı, semtlerini korumak isteyen insanların kurduğu Kuzguncuklular Derneği’nin ve Mimarlar Odası’nın da müdahil olduğu dava kazanıldı; idari mahkeme yürütmeyi durdurdu. 2011 yılında Vakıflar Müdürlüğü özel okul projesini imar Müdürlüğü’ne gönderdi. Yine bir hukuki başarı gerçekleşti ve 6. Koruma Kurulu projeye onay vermedi. Proje şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiatı Koruma Komisyonu’nda ve tarihi bostan, hakkında çıkacak kararı bekliyor.
Bostan arazisi için hazırlanan projelerin eğitime yoğunlaşması, sit alanına dönük imar amacını meşru gösterebilir. Oysa eğitim sadece okulla gerçekleşmez. Açık alan, kadim bir bostan kendiliğinden bir okul, bir derslik. Öğrenciler oraya her zaman gelebilir. Şehir içinde sayısız okul var, bunlardan bazıları geniş bahçeler içinde kurulmuş. Ancak uzun ömürlü bir bostan, korunması gereken nadide bir varlık haline geldi.
*** * ***
Denetlenebilir, hatta taşınma iddiasıyla projeler tarafından göz ardı edilebilir ağaç kültürü karşısında (bahçe ve) bostan, “özgür” yeşili temsil ediyor, Deleuze ve Guattari’nin “Bin Yayla”sında. Rizom ya da köksap, çatallanabilen ve herhangi bir noktada yeni filiz verebilen bir bitkisel yapı. Düşünürler rizomu her şeyin merkezi bir gövdeden yayıldığı ağacımsı yapının karşıtı olarak kullanıyorlar. Ağacın gövdesi ve dalları doğrusal mantığı ve hiyerarşik düzen ağını, toprağın altındaki kısmı olarak rizom ise mümkünü ve otonomluğu temsil ediyor. “Göçebebilim” düşünürlerine göre ağacımsı yapı merkezi iktidar imgesi hatta bir merkezileşme modeli olarak görünür. Tabiat sevgisini –ormandan bağımsız- ağaç üzerinden ifade eden günümüz kent insanı açısından şaşırtıcı bir yorumdur bu. Modern kentte çimlerle birlikte tabiatı hatırlatan, kenti bir beton uygulaması olmaktan kurtaran ağaca yönelik bu bakış, Batı’nın ekilecek arazi açılması adına ormansızlaştırma kültürüne temelden bir eleştiriyle açıklık kazanır. Ormanların kesilmesiyle açılan araziler tarlalaştırılır, ağacımsı türleri temel alan yetiştiriciliğin ürettiği tohumlu bitkilerle doldurulur.
Doğu (özellikle Okyanusya) ise orman ve tarla yerine yumru köklere dayalı bozkır ve bahçeyle (bazen de çöl ve vahayla) ilişki kuragelmiştir. Rizom (köksap) kaynaklı bitki örtüsü özgürlükçü toplum idealine yatkınlığı yansıtır Deleuze-Guattari yorumunda, buna karşılık ağacımsı türleri temel alan yetiştiricilik bir denetim ağını, katılığı, tabakalaştırmayı öne sürer. Batı rizomu ya da otu yitirmiştir, buna karşılık botanikten anatomiye, teoloji ve felsefeye kadar ağaç Batı gerçekliği ve düşüncesine hakimdir. Kaskatılık bedenleri de etkiler. “Batı’da ağaç kendisini bedenlerimizin içine dikmiştir” diye yazıyor Deleuze-Guattari, ağaçseverleri şaşırtacak bir suçlama diliyle. Bu dilde eleştiriye maruz kalan, tabiatın dengesini karıştıran müdahalenin plastik ağacıdır. *
Modern kent etrafındaki ormanları ehilleşme adına düzleştirirken park düzenlemeleriyle vahşi sayılanı denetim altında tutacak şekilde çerçeveye alıyor. Burada yardıma koşacak olan da bana kalırsa duadır, şiirdir, söyleşen insanların oluşturduğu halkalardır.
*** * ***
Bakü ve Tahran yıllarında hemen her gün bir parkta gelip geçerken hiç olmazsa on beş dakika oyalanırdım. “Yaralı Kürşad”, “Parkta Bir Sabah Erkenden”, “Dünyanın Öteki Ucunda Annem” gibi öykülerim, “Komşu sıradaki kötülük” gibi denemelerim parklarda yazıldı. “Dört Mevsim Park” ismini taşıyan, Tahran yıllarında sürekli gittiğim Pervaz Parkı’na ilişkin izlenimlerimden oluşan –henüz yayına hazırlamadığım- kitabımın temelleri de öğleden sonra sıcaklarında uğramadan edemediğim park gezintilerinde atıldı. Gezi Parkı’nın imara açılması konusundaki başlangıç hassasiyetlerini, parklarda geçirdiğim saatlerin hatırına da anlamaya çalıştım. Şehre sıkıştırılan insana kalabalık caddeler ve meydanlar unutulmaz bir şeyler söyler muhakkak ki teselli mahiyetinde, ancak bağların bahçelerin ve bostanların yerini tutmaya çalışan parklar kültürle tabiatı buluşturmanın güvenini ve umudunu yaşatırlar gelene geçene, buluşana tanışana.
Türkiye park toplantılarına alışmalı ve parklar bu toplanmalara imkân tanıyacak şekilde tasarlanmalı. Şehirleşmenin gelişerek sürmesi nitelikli park alanlarına verilecek öneme de bağlı. Parklar, toprağın ve ağacın gerilim yükünü azalttığı toplu karşılaşma alanları. Emekliler, yaşlılar, düz duvara tırmanan küçük çocukları olan anneler ve hamile kadınlar, yolcular, evsizler için park olabildiğince müsait köşeler sunuyor. Çocuklar kuşları, böcekleri, ağaçları ve belki yaşlı insanları parklarda görüyor tanıyor. Bir şehrin yabancısı için parklar ve camiler sığınma alanlarıdır. Geniş park bir köşesine yapılacak küçük, şirin bir mescitle ziyaretçisine zaman kazandırabilir.
Gezi Parkı eylemleri sıradan şehirlinin dikkatinin parklara çevrilmesinde bir rol oynadı. “Park”, hele ki “Gezi Parkı” denildiğinde Taksim Gezi Parkı eylemlerinin hatırlandığı bir dönemde, Üsküdar Gezi Parkı’nda gerçekleştirilen Hızırla Kırk Saat toplantıları dikkatleri bir parkın kolaylıkla göz ardı edilemeyecek birikimlerine çevirmeye katkı sağlıyor.
”...öbürleri suçsuzdu/ çiçeğe yeni durmuşlardı/ suçlu bendim/ geç kalmıştım...” Gün, saat, yer aslında belirsiz ama kalabalıklara açık olmak gerek. “Hızır” caddeden geçen kalabalıklar arasında olabilir, caddeden geçen bir yolcu halkaya katılabilir. Üsküdar Gezi Parkı’nın caddeye yakın kenarında çimlere halka şeklinde oturduk ve Hızırla Kırk Saat mısralarını sırayla okumaya başladık. Biraz önce Asım Gültekin bir ağaca tırmandı ve şiir mısrası yazılı kartonun bağlı olduğu ipi ağaca bağladı. Taha’nın Kitabı’nın şiirlerinin yarısını ezbere bilen Mızrap Güleç, ayakta sürdürüyordu şiir okumayı. Yanıbaşımda şiir okuyan Dilara Kara ve Nurefşan Tanrıver Eyüp’ten gelmişlerdi, Aysel Çolak da Üsküdar içinden. 1980’lerde, Ahmediye’de bir mimarlık bürosunda çalıştığım, öğle ve ikindi namazlarını bir aceleyle Kara Davut Paşa Camii’nde kılıp masa başına döndüğüm aylarda ancak hayal edebilirdim böyle bir buluşmayı: Başörtüsü kendi kamusunu kurmaya devam ediyor, şiir yapay cennet ortamını büyüsüyle kuşatıyor. Haberli gelen şiir dostu, yoldan geçenin şaşkınlığına tercüman oluyor.
İskele Meydanı’nda kaybolmuş gibi duran park şiir mısralarıyla ziyaretçilerine şunları söylemeye çalışıyor: Her gün önünden geçtiğiniz park unuttuğunuz türde bir buluşmanın adresi, öylesine yoldan geçen kişi Hızır olabilir. Şiiri oku, komşunu tanı, onu hanene buyur et. Gerçekten de öyle, biz şehri inşa ediyoruz, şehir de bizi.
http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19216
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016