Ergun BABAHAN
Türkiye'yi din savaşına sokmak
9.02.2015
2606
Hz. Ali’nin öldürülmesiyle başlayan bölünme, şiddetini giderek artırarak günümüze geldi. Bugün İslam dünyası 30 yıl savaşları gibi, hatta teknolojinin ilerlemesi nedeniyle daha vahşisi kanlı bir çatışmanın içinde.
Yemen’den Suriye’ye uzanan geniş bir coğrafyada uluslararası güçlerin de müdahil olduğu bir cinnet dönemine tanıklık ediyoruz.
Suriye’de 4 hafta içinde Emevi Camii’nde namaz kılmayı düşünenler, koca bir ülkenin dokusunu, insani değerlerini yok etmenin ağır sorumluluğunu yaşıyor bugün. Tarihe de bu rolle geçecek.
Bitmek bilmeyen bu iç savaşın bir parçası olmak istiyor Türkiye heyecanla. Yeniden açılan kanallarla Amerika’ya uçuşa yasak bölge ilanı için uğraşıyor. Dün uluslararası AP haber ajansının geçtiği habere göre, Suudi Arabistan’la Türkiye, Suriye’deki savaşa müdahil olmak üzere anlaşmaya varmış.
İran ile yürütülen diplomatik ilişkilere rağmen bu işbirliğinin Yemen’den sonra Suriye’de Tahran’ı, daha doğrusu Şiiliği hedef aldığı kesin.
HERKESİN BİLDİĞİ BÜYÜK SIR!
Yani Türkiye bu kararıyla bölgeyi cehenneme çeviren mezhep savaşlarının bir parçası olmaya karar vermiş durumda. AKP’nin bu kararı seçimden önce devreye sokmak istediği karadan asker sokmak opsiyonunu açık tuttuğu Washington’da Türkiye ile ilgilenen herkesin bildiği bir sır.
Denklemin sadece Sünnü-Alevi yönü yok elbette, Rusya’yı, Kürtleri ilgilendiren yönleri de var. Suriye harekatının Eşme ruhu içinde mi gerçekleşeceği yoksa Kürtlerin bunu kendi varlıklarına yönelik bir tehdit olarak mı algılayacağı önem taşıyor burada.
Kobane’den sonra Ankara’ya güveni en alt düzeye inen bölge Kürtleri, Türkiye’nin Suriye’de girişeceği hem hamlenin uzun vadede kendi varlıklarını hedef alacağını düşünecektir. Barış sürecinin askıya alındığı, herkesin nefesini tutmuş, seçimi beklediği bir ortamda bunun sonuçlarını görmek içmek Stratejik Derinlik uzmanı olmaya gerek yok.
Abdullah Gül’ün sahneden çekilmesinin ardından AKP’nin dış politikasının nasıl oradan oraya savrulduğuna daha iyi tanıklık ettik. Ermenistan’da biraz da kişisel kıskançlıkla başlayan süreç, bugün tam bir çöküntü noktasında.
İTTİFAKA GİRENLERİN SONU BELLİ
Yönetimin yolsuzluk iddiaları, hukuksuzlukla yıprandığı, itibar kaybettiği, dışlandığı bir ülkenin dış politikada başarı sağlama ihtimali sıfırdan bile azdır.
Dostundan çok düşmanı olan bir yönetimin atacağı her hatalı adım, sadece onların değil tüm ülke halkının ağır bedeller ödemesiyle sonuçlanacaktır.
Amerika’nın Irak’ta başına gelenlerin Türkiye için ders olması gerekir ama mezhepsel körlük bu gerçeğin görülmesini engelliyor.
Türkiye, Demirel’in deyimiyle 70 cente muhtaç olduğu dönemde bile bu kadar karanlık bir noktaya sürüklenmemişti. Devlet kurumları herşeye rağmen ayakta duruyor, devlet aklı çalışmaya devam ediyordu.
Bugün gelinen noktanın ülkeyi sürükleyeceği noktayı görmek için kahin olmaya gerek. Savaş pilotlarına başarı ödülü olarak milyon dolarlık lüks araba hediye eden bir orduyla ittifaka girecek olanların sonu belli.
Belki Silahlı Kuvvetler’de hala aklı başında olan insanlar kalmıştır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021