Türkiye ve bölge politikalarında gelişmeleri doğru okuyamayıp müttefikleriyle ters düşen AKP, daha büyük yanlışlara imza atmaya niyetli gibi. Doğru okudukları bir şey var: Amerikan hava desteği sonucu bölgede bağımsız bir Kürt devletinin temelleri atıldı. Sınırlarının büyüklüğü belirsiz sadece.

 Dünyanın kendi devletine sahip olmayan en büyük etnik grubu olan Kürtler ile Batı’nın çıkarları net bir şekilde örtüştü. AKP’nin mezhepçi ve bölücü politikalarına karşı seküler bir siyaseti tercih eden Kürtler, IŞİD’e karşı en etkili savaşçı grup olduğunu kanıtlayınca dünyanın saygısını kazandı.

 Bugün dünya kamuoyu önünde IŞİD’e silah göndermekle suçlanan, kadınlara yönelik söylem ve uygulamalarıyla tepki çeken, hak ve özgürlükleri pervasızca çiğneyen bir Erdoğan-AKP ile genç kadınları IŞİD’e karşı savaşan Kürtler çatışması var.

 SARAY POLİTİKASI VE MANŞETLER

 Saray’ın politikalarını SABAH’ın manşetlerinden izlemek mümkün. SABAH Gazetesi ile Saray arasındaki organik bağ, bize bu imkanı veriyor. Bu açıdan bakınca SABAH’ın dünkü manşetinin ürpertici olduğu söylenebilir. “PYD, IŞİD’den çok daha tehlikeli” başlıklı haberin spotu şöyleydi:

 “Askeri kaynaklar, DAEŞ'in en fazla 2-3 yıl sonra yok olma ihtimalinin yüksek olduğunu, ancak PYD'nin ise etnik temelli hareket ettiği için sınırda bir tampon kurmasıyla daha uzun süre kalıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle PYD'nin tampon bölge oluşturmasının zamanla Türkiye'ye tehdit oluşturacağı, hatta içerideki gelişmelere paralellik göstererek sınırın güney kısmından ülkenin hedef alınabileceğine vurgu yapılıyor.”

 SABAH’ın bu manşetinde hedef aldığı örgütün saflarında savaşan, bu toprakların çocukları. Türkiye medyası ısrarla görmezden geliyor ama Diyarbakır’a her gün IŞİD’le savaşırken ölen gençlerin cenazesi geliyor. Ve iktidarın yarı resmi organı denilebilecek bir gazete, bu gençlerin IŞİD’den tehlikeli olduğunu iddia ediyor.

 KANLI BİR ÇATIŞMA ORTAMI...

 Türkiye’yi Suriye’de tehlikeli bir maceraya sürükleyecek bir dönemin işaretlerini veriyor bu manşet. Tel Abyad’ın Akçakale’de üslendiği bilinen IŞİD’çilerce taciz edilip Kürtlerin karşılık vermesi sonucunda da doğrudan bir müdahalenin kapısı açılmak isteniyor olabilir.

 Bu resmen, Türkiye’nin IŞİD’le birlikte YPG’ye savaş ilanı anlamına gelebilecektir ve sakıncaları saymakla bitmez.

 Böyle bir gelişme, her şeyden önce çocukları Kobane ve Tel Abyad’da can vermiş Türkiyeli Kürtlerle keskin bir kopuş yaşanması anlamına gelecektir.

 Türkiye’nin IŞİD’le ittifakını dünya önünde ilan etmesi sonucu, yalnızlığının derinleşmesi ve kanlı bir çatışma ortamına sürüklenmesi olacaktır.

 Ayrıca Kobane ve Tel Abyad’daki Kürt statüsü, Kürtlerin cesurca savaşmaları kadar Amerika’nın hava desteği sayesinde olduğu için ABD ile karşı karşıya gelme sonucunu doğuracaktır.

 Bütün bunların hiçbiri olmasa bile, YPG bölgede yüzde 75-80 oy almış bir siyasi hareketin uzantılarından biridir. Attığınız bu başlıklarla bölge halkını düşman ve tehlikeli ilan ediyorsunuz. Yanlışlardan kurtulmak için attığınız her adım daha büyük ve tehlikeli yanlışa neden oluyor.

 İttihat ve Terakki de bir imparatorluğu böyle parçalayıp batırmıştı unutmayın.