Amerika’dan Kürtlere, kendileri gibi olmayan muhafazakarlardan demokratlara kadar her kesime savaş açtılar. Türkiye’deki tüm kurumları yerle bir ettiler. Müslüman Kardeşler Federasyonu hayalleri tuzla buz oldu. “Çarşıya pirince giderken evdeki pirinçten olma” durumuyla karşı karşıyalar.

 Bir yandan düşman bellediklerine, bir yandan da içlerinden çıkan ‘hainlere’ savaş açıyorlar. Birinin dün yazdığı şu satırlar içerdeki kavganının boyutunu gösteriyor:

“7 Haziran sonrası Erdoğan’ın zayıfladığına inandığınız anda da Erdoğan’ın argümanlarıyla aklınız sıra dalga geçmeye başladınız. AK Parti istediği parti ile koalisyon yapar. MHP ile de CHP ile de yapabilir. Bizlerin de buna itirazı yok ama sizin meseleniz başka…”

 Amerika’nın Suriye’den Kürt meselesine, yolsuzluklardan hukuk düzeninin yerle bir edilmesine karşı aldığı katı tutumdan da şaşkınlar. El altından barış mesajları yollarken havuz üzerinden küfre devam ediyorlar. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın İnsan Hakları raporunu yaptıkları yorum da şu:

 “Raporun paralel yapı diliyle kaleme alındığı belli olan Türkiye bölümünde, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının hükümet tarafından kapatıldığı ve delillerin yok edildiği, ayrıca operasyonlara katılan polis ve savcıların görevden alındığı iddialarına yer verilmesi dikkat çekti. Raporda ayrıca,yeni kurulan Sulh Ceza Mahkemeleri sayesinde hükümete yönelik herhangi bir soruşturmanın açılmasının zorlandığı da ileri sürüldü.”

 TEK YAYIN YÖNETMENİ

 Sanki raporda yazılanlar yalan, Obama’nın hayal ürünü olaylarmış gibi yorumlanıp geçmişin hukuksuz olaylarına, yolsuzluklarına sıkı sıkıya sahip çıkılıyor.

 Rockefeller gazetesi gibi, Erdoğan’ın hedeflerini öne çıkaran, ona biatı esas alan bir havuz medyamız var. Erdoğan’ın Kobane’deki söylemini, IŞİD’e giderken yakalan silah yüklü MİT TIR’larını, Türkiye’nin Suriye sınırında Sünni-Arap devleti kurma çabalarını görmezden gelip Kürt meselesinde ahkam kesiyorlar.

 Dikkatli bir okur, 3-4 gazetenin tek bir yayın yönetmeni olduğunu, başlıkları onun attığını, yazı konularını onun verdiğini hemen görür. AKP’nin gazete memuru bunlar. Talimatla manşet atıp talimatla köşe yazısı yazan bir avuç küfürbaz.

 KAFALARI DA KARIŞIK!

 Ne gündem belirleme kabiliyetleri kaldı, ne de istediklerini cezaevine attırma güçleri. Olası bir koalisyonun Erdoğan’ın belirleyeceği çerçevede olmaması endişesi her türlü saçmalığa itiyor onları.

 Erdoğan, askerden Suriye’de Kürt devleti kurulmasını engellemek için müdahale etmesini isterken, bir başkası Kürtleri IŞİD’den korumak için Suriye’ye müdahale istiyor.

 7 Haziran kurdukları düzeni tuzla buz etti. Artık istedikleri gibi at koşturamayacaklar. Bunun farkındalar. Erdoğan’la birlikte kendilerini kurtarma derdindeler.

 Havuz’un suyu kesilince itibarsızlıklarına bir de parasızlık derdi eklenecek. Bunu görüyor ve son bir hamleyle savaşmaya çalışıyorlar. Bunlar intihar saldırısı aslında.