Ergun BABAHAN
Havuz medyasının AKP için önemli görülen konularda yekvücut davrandığı artık bırakın gazetecileri, sokaktaki insanın bildiği bir gerçek. Televizyonların alt yazılarına kadar müdahale eden irade, manşetlere, birinci sayfaya tek sütun girecek haberlere, hangi habere nasıl bir manşet atılacağına kadar karar veriyor.
Gazete ve televizyonlar, bugün Saray tarafından aranan ‘düşük profilli başbakan' örneğinde olduğu gibi, düşük profilli yayın yönetmenleri tarafından idare ediliyor. Kendilerine sıkılmadan gazeteci diyen bu tipler, ‘'Maaşımı alırım, emirlere uyarım'' mantığı içinde görev yapıyor. Her biri, küçük boy ‘Alo Fatih' bunların...
Can Dündar'a adliye kapısında girişilen silahlı saldırı, bu ortak davranış modelinin yeni bir örneğini oluşturdu. Havuz medyası olayı ya hiç görmedi ya da ‘tiyatro' diye niteledi. Bir insanın hayatını ilgilendiren bir konuya polemiksel yaklaşmaktan hiç sıkılmadı. Niye böyle yapar bir siyasi hareket. Emrindeki medya AKP tarafından casus ilan edilen önemli bir gazeteciye yönelik silahlı saldırıdan niye rahatsız olur. Gazetecinin gerek sınır içinde, gerekse uluslararası alanda mevcut şöhretine şöhret katmasından çekindiği için mi? Ancak, tirajı ve itibarı belli havuz medyasının Can'a yönelik saldırıyı görmezden gelmesinin bir etkisi olmadı. Olay özellikle uluslararası medyada geniş şekilde yer aldı.
Bu arada, hükümet kanadından Can Dündar ve Cumhuriyet gazetesine bir ‘Geçmiş olsun' mesajı geldi mi bilmiyorum ama bu kanatta göze çarpan bir sessizlik hakimdi. Kendi kiralık kalemlerine bunun onda biri saldırı gerçekleşse, yeri göğü ayağa kaldıracak olanlar kafalarını kuma gömmeyi tercih etti.
Gerçi kendi geleneklerinden gelme, parti tabanında iyi kötü sempati sahibi başbakanlarına sahip çıkmaktan aciz olanların Can'a farklı davranmasını beklemek safdillik olurdu.
Saldırganın partiye giderek yakın durmaya başlayan silahlı çete liderlerinden birinin adamı olma endişesi bir rol oynamış da olabilir bu saldırıda. Herkes, kendisine bir vazife çıkarıyor çünkü siyasiler tarafından hedef gösterilen kişiler hakkında.
Gerekçesi ne olursa olsun, siyasi iktidarın böylesi ürkütücü bir olayı yok sayması, küçümsemesi, tiyatro olarak nitelemesi, geçmişte Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Kışlalı gibi gazetecileri teröre kurban vermiş bir gazete ve yöneticisi başta olmak üzere, iktidara muhalif tüm gazeteciler için rahatsızlık vericiydi. Muhalif gazetecilere açılan siyasi dava boyutunun bir adım ötesine geçildiğinin bir göstergesiydi sanki.
Yolsuzluk ve hukuksuzluğa bulaşanlar, kirli işlerini yalanlarla örtenler, en çok gerçeklerden korkar. Gerçeklerin ortaya çıkmasının kurdukları tahakkümcü dünyayı yıkacağından endişe ederler. Bu anlamda gerçek gazeteci, hakikatin sözcüsüdür. Cumhuriyet gazetesi, Can Dündar ve Erdem Gül, bunun için boy hedefi olmuştur. Muktedirin hemen herkesi korkuttuğu veya satın aldığı bir dönemde, gerçeğin taşıyıcısı olmuş ve birilerinin huzurunu kaçırmışlardır. Bu eylemin muktedir çevrelerdeki rahatsızlık verici boyutunun bizim tahminlerimizin ötesinde olduğu anlaşılıyor.
Burada, anlaşılmaz olan, ana akım medyadan gelmiş ve isimleri gazetelerin künyesinde yayın yönetmeni olarak çıkan karakterlerin, bu saldırıyı görmezden gelmeleri veya alay edici başlıklarla görmeleridir. Türkiye'de vicdanların ne kadar kolay satın alınabildiğinin bir göstergesidir. Evet, gazetecilik bir aşk işidir ama şarkıda söylendiği gibi, ‘Yeter ki, onursuz olmasın aşk!...'
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021