Fehim TAŞTEKİN
Türkiye, Suriye ve Rusya savunma bakanları ve istihbarat şeflerinin katılımıyla Moskova’da düzenlenen üçlü toplantı hezimet sayfasında bir milat.
Suriye lideri Beşşar el Esad, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘U’ dönüşünden elde edebileceği stratejik kazanımlarla ilgili yeni bir değerlendirme yapmış olmalı ki Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin’in arabuluculuğuna daha fazla direnemedi.
Erdoğan’a güvenmedikleri gibi normalleşme teklifini seçim öncesi bir manevra olarak görüyorlardı. El Vatan gazetesine bakılırsa Suriyeli yetkililer, Türkiye ile normalleşme sürecine ‘evet’ derken Şam kendi bağımsız kararına göre davrandı. El Vatan’a konuşan bir kaynağa göre istihbarat düzeyindeki toplantılarda işler Şam'ın istediği gibi ve kabul edilebilir şekilde gitmeseydi bakanlar buluşması gerçekleşmezdi. Bu değerlendirme ülkenin başına gelen felaketten birinci dereceden Erdoğan’ı sorumlu tutan hakim kamuoyunu yeni sayfaya hazırlama çabası da olabilir. Fakat genelde yanlış ele alınan nokta, onlarca yıldır Suriye’yi çevreleyen koşulların Şam yönetimine kazandırdığı alışkanlıklardır. Bir adım atılmadan önce katmanlı senaryolara kafa yoran alışkanlıklar! Peki Erdoğan’la yeniden el sıkışmaya iten katmanlı hesaplar ne olabilir?
- Her şeyden önce Erdoğan’la müzakere sürecine girmek Suriye’nin kara gün dostu Rusya’nın oyun kuruculuğunu ve stratejik ortaklığın devamlılığını teyit ediyor.
- Türkiye’nin 2016’dan itibaren yarı yarıya Rusya’nın oyununa ortak olması sahada Suriye devleti lehine önemli değişiklikler sağladı. Şam-Ankara angajmanı silahlı isyanın devamlılığını sağlayan koşulları radikal bir şekilde değiştirebilir. Türkiye Suriye Ulusal Ordusu’nu (SMO) beslemekle kalmıyor sahadaki askeri varlığıyla Suriye devletinin toprak bütünlüğünü sağlamasının önünde bariyer olarak duruyor. Bu bariyer Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) gibi cihadî örgütlere de koruma sağlıyor. Türkiye sınırları bu gruplara ekonomik olarak hayat veriyor. Fiş çekildiği takdirde silahlı grupların halli önemli ölçüde kolaylaşacaktır. Bu noktadan sonra bu gruplar önemli ölçüde kendilerini eğiten, donatan, maaşa bağlayan Türkiye’nin sorunu olacaktır.
- Ekonomik olarak Suriye felç olmuş durumda. Savaştan beter bir savaş. ABD’nin Sezar Yaptırım Yasası ve Batılı yaptırımlar Suriye’yi boğuyor, yeniden inşayı imkansız hale getiriyor, Şam’la köprüleri yeniden kurmak isteyen ülkeleri de bloke ediyor. İran kendi iç sorunlarıyla boğuşurken, Rusya Ukrayna’da meşgulken kabus tablosunu yırtma kapasitesine sahip tek kanal Türkiye. Türkiye’nin politikası radikal bir değişim geçirir de yaptırımları atlatmayı göze alırsa Suriye’nin ihtiyaçlarını karşılayan kanallar açılabilir. Elbette sınanması gereken bir öngörü.
- Şam-Ankara arasında olası bir güvenlik anlaşması Kürtleri seçeneksiz bırakabilir. Kürtler Şam’ın koşullarında anlaşmak zorunda kalabilir. Bu durum ABD’nin de bölgede kalmasını imkansız hale getirebilir. Dengelerin alt üst olmasına paralel olarak ABD’nin teşvikiyle SDG’ye katılmış Arap aşiretleri saf değiştirebilir. Özellikle petrol bölgelerinde kontrolün el değiştirmesine yarayacak bir saf değiştirme öteden beri konuşulan bir senaryo.
- Suriye’yi vekalet savaşı karşısında ipten döndüren İran ve Rusya’ya ödenmekte olan diyetin sınırlandırılması Şam’ın ilişkilerindeki çeşitlenmeyi zorunlu kılıyor. Türkiye bu dengeyi kurma potansiyeline sahip yegane komşu ve bölgesel aktör.
Bunlar Suriyelilerin düşünce biçimi, verdiği tepkiler ve basına yansıyan bölük pörçük değerlendirmeleri dikkate alarak formül ettiğim noktalar.
Elbette Şam’ın temennilere yaslanarak boşa kürek çekmesi beklenmiyor. Bu noktada normalleşme için öne sürdükleri koşullara ne olduğu sorusu zembilden iniyor.
Suriye’deki Türk askeri varlığının çekilmesi yönünde belirlenen bir takvimin normalleşmenin önünü açabileceği konuşuluyordu.
Suriyeli milletvekili Mayda el Ali, hükümetin Türk güçlerinin çekilmesi, teröristlere desteğin kesilmesi ve halkı su kaynaklarından mahrum bırakmaması şartları yerine getirilmediği sürece Türkiye ile normalleşmeyi kabul etmeyeceğini söylüyor. Ankara’dan net olarak bir çekilme taahhüdü yok. Sadece Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ifadesiyle olası esneme bir koşula bağlı: “Ülkede her şey yoluna girdiği zaman buraları Suriye'ye devredeceğimizi söylüyoruz.”
Yoluna girmekten kasıt açık: Kürtlerin liderliğindeki fiili özerk yapının siyasi ve askeri unsurlarıyla birlikte ‘terör’ parantezine alınıp dağıtılması.
Taraflar orta yol bulabilir mi? Adana Mutabakatı’nın güncellenmesiyle Türkiye’nin hedefe koyduğu 30 km derinliğinde güvenli bölge tasavvuru ortaklaşa oluşturulur mu? Moskova buluşmasının hazırlıklarının yapıldığı sırada Erdoğan "30 kilometre derinliğindeki güvenlik hattımızdaki boşlukları kapatacak yeni adımlar atacağız” demişti. Bu takıntılı kara harekatındaki ısrarı yansıttığı gibi 30 km hesabı bundan böyle “Adana Mutabakatı II” ile Şam’ı ortak etme hesabını da içeriyor olabilir.
Tam olarak nelerin konuşulduğunu bilmiyoruz. Heyetler ketum. Fakat ketumlukta kimsenin eline su dökemeyeceği Şam tarafında sıra dışı bir şekilde El Vatan gazetesine konuşan kaynaklar Moskova’da şu noktalar üzerinde anlaşma sağlandığını öne sürdü:
-Türkiye’nin Suriye’den tamamen çekilmesi
-Suriye'nin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı duyulması
-Halep ve Lazkiye’yi birbirine bağlayan M-4 yolunun açılmasını öngören 2020 Moskova Mutabakatı’nın uygulanması
-PKK’nin ABD ve İsrail’in ajanı olarak Türkiye ve Suriye için en büyük tehdit olduğunun kabul edilmesi
-Uzlaşma konularının hayata geçirilmesi için ortak komitelerin kurulması.
Ankara’dan bu haberi teyit edici bir açıklama gelmedi.
Ayrıca PKK ile ilgili formülasyon şüphe çekici. Ankara PYD, YPG ve SDG’yi ismen zikretmeden PKK vurgusuyla yetindiyse Şam’ın tercihleri belirleyici oldu demektir. Ki bu çok naif bir çıkarım olur. Savunma Bakanı Hulusi Akar, Moskova’dan dönüşte “PKK/YPG, DEAŞ gibi terör örgütü üyelerini etkisiz hale getirmeyi amaçladığımızı ifade ettik. Hudutlarımızın güvenliğini sağlamak için gayret gösterdiğimizi söyledik.” demişti. Çavuşoğlu da "Rejim de bu tehdidi çok iyi görüyor fakat bizimle ihtilaflarından dolayı terörle mücadelede bugüne kadar herhangi somut bir işbirliğimiz olmadı. Önümüzdeki süreçte ortak zemin olabilirse bu mücadelede ortak da hareket edilebilir” ifadelerini kullanmıştı.
El Vatan’ın haberinde uzlaşı başlıklarında sığınmacılar da yok. Halbuki Çavuşoğlu’nun “Rejim Suriyelilerin dönmesini istiyor” sözlerini dikkate alırsak Türk tarafının iyimser bir izlenimle döndüğü anlaşılıyor. Yanıltıcı da olsa dönüşe dair olumlu bir hava estirmek için işe Suriye devletinin kontrolündeki Yayladağ-Keseb sınır kapısını açmakla başlayabilirler.
Yine El Vatan’ın haberinde muhaliflere desteğin kesilmesi şartının yer almaması şaşırtıcı.
İki taraf için de muhaliflere ne olacağı en çetrefilli başlıklar arasında. Ve muhalifler pek endişeli. Öfkelerini dışa da vuruyorlar. Cuma günü İdlib, Cisr el Şuğur, Atarib, Dana, Taftanaz, Azez, Ahtarin, Marea, El Bab, Cerablus, Çobanbey, Afrin, Tel Abyad, Ras'ul Ayn gibi yerlerde Şam’la görüşmeler protesto edildi. "Ölürüz de Esad'la uzlaşmayız" denildi. Türkiye’yi hedef alan pankartlar taşındı: "Suriye halkının düşmanlarının müttefiki Suriye halkının düşmanıdır", "Uzlaşmayacağız", "Rejimi devirmek istiyoruz", "Eğer uzlaşma istiyorsan, git Kürtlerle uzlaş. Biz bir katille uzlaşmayız." Türkiye’nin desteğini görmüş pek çok muhalif figür uzlaşmayı reddeden açıklamalar yaptı.
MİT’in güdümündeki Suriye Ulusal Koalisyonu, Türk yetkililerden durumun açığa kavuşturulması için randevu istemiş. Sicillerinde kullanılmış olmaktan başka bir şey görünmese de kendilerini izahat isteyebilecekleri bir pozisyonda görmeleri takdire şayan!
Neden hayal kırıklığına uğruyorlarsa! Erdoğan’ın sicili kullanıp bir kenara atmanın pratikleriyle doluyken... Astana satışın başladığı zemindi, varış limanı da muhaliflerin tasfiye edildiği yer olacak. Şam-Moskova hattı için hedef bundan gayrısı değil. Rus Savunma Bakanlığı üçlü toplantıda sığınmacı ve terör örgütleriyle mücadelenin ele alındığı bilgisini paylaşmıştı. Burada tarafların terör örgütleri sınıflandırması zıtlık içinde. Türkiye PYD ve YPG’ye IŞİD’i ekleyip “kokteyl terör” sunumu yapıyor. Şam için terör örgütleri Türkiye’nin desteklediği gruplar. Rusya da Astana ve Cenevre süreçlerini kabul edenleri ‘makul’ sayma eğiliminde olsa da bunları 'fiilen yok edilecek' listesinde tutuyor.
Hükümet sınırlardan gelen tehlikeyle ilgili YPG’ye odaklanarak kamuoyunu yanıltıyor. Odaklanılması gereken şey savaş ağaları, maaşlı milisler ve uzlaşmayı küfür sayan cihatçıların düşmanlıklarını Türkiye’ye yöneltme potansiyelidir. Bumerang etkisini bertaraf edecek hazırlık var mı yok mu?
Çavuşoğlu muhalifleri temin etmeye çalışan sözler sarf ederken normalleşmeyi önlemek için provokasyonların olabileceğine işaret ediyor. İstanbul’daki terör saldırısına dönüp bir de bu zaviyeden bakmak gerekiyor. Türkiye bir yanlıştan dönerken gecikmeden beslediği grupların temayüllerine odaklanmazsa bunun bedelini bütün ülke ağır bir şekilde öder.
Normalleşme olacaksa Esad’ın koşulları ortada. Aşırı hassas durum hile kaldırmaz. Şam’daki siyaset de çok inatçı. Türkiye’nin çekilmesini takvime bağlayan bir mutabakata ilaveten Esad “Kürtleri sen hallet, cihatçıları bana bırak” diyen bir anlayışı benimser mi? Ya da Erdoğan istediklerini alıncaya kadar muhalif güçleri koz olarak elinde tutma inadını sürdürür mü? Erdoğan, Kürtleri ortak düşman olarak çerçeveleyip normalleşmenin harcı yapmak istiyor. Esad’ın hesabı daha farklı.
Üç ülke dışişleri bakanları öngörüldüğü üzere bu ayın ikinci yarısında bir araya gelirse tarafların pozisyonları biraz daha netlik kazanabilir. Belli ki hedef seçimden önce Erdoğan, Esad ve Putin’i buluşturmak. O vakit kanlı bir sayfa üzerinden bir seçim yatırımını da konuşuyor olacağız. Suriyeliler normalleşmeden beklenenler ile karşılık bulma olasılığını ölçmek için hassas terazi kullanmak zorunda. Erdoğan’a bir kez daha dönerken Esad’ın boşa sıkma lüksü yok. Ülke onların! Olasılık bu ya kim bilir işler şaşırtıcı boyutta ilerler, ilişkiler normale döner, belki Erdoğan’ın Emeviye Camii’nde namaz kılma hayali de gerçeğe dönüşür. Esad’sız değil Esad’la saf safa. O vakit Şam’dan mesaj düşer: Yaz İsmail, adam kazandı!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025