Fehim TAŞTEKİN
Yalan makineleri ölüm makinelerinin peşi sıra öldürüyor. Biri insanları, diğeri gerçekleri. İkisinin yaydığı görüntü herkes için şiddet ve işkence.
Bütün bir kampanya yalanlarla başladı. “Hamas teröristleri 40 çocuğun kafasını kesti, kadınlara tecavüz etti.”
7 Ekim operasyonu yöntem olarak sorgulanabilir, “insanlığa karşı suç” diye reddedilebilir ya da meseleyi 75 yıllık işgal-sömürge tarihinin tüm bağlamlarından kopararak kınanabilir ama ürettiği sonuçlar görmezden gelinemez: İsrail’in dokunulmazlığını, yenilmezlik mitini, askeri üstünlüğünü, istihbarat kapasitesini, aşılmaz duvarlarını, Demir Kubbesi’ni ve bunların ördüğü yüksek kibrini deldi.
İsrail’in intikamını almak, kendi başarısızlığını örtmek, bölgedeki caydırıcılığını yeniden inşa etmek ve en önemlisi Filistin’in kalan parçalarını yırtıp atma fırsatını değerlendirmek için sarsılmaz destek kolonlarına ihtiyacı vardı. Başbakan Benyamin Netanyahu’nun katıksız yalanlarına kendisinden hazzetmeyen ABD Başkanı Joe Biden da ortak oldu. Bozacının şahidi şıracı! Biden’ın tutumu İsrail lehine kartopu etkisi yaptı. Böylece destek sarsılmaz hale geldi. Bu destek sayesinde Gazze’de hastaneler, okullar, kiliseler, camiler, mülteci kampları, Kızılay, ambülanslar ve BM insani yardım kuruluşları dâhil hiçbir şeyin dokunulmaz olmadığını, yürüyen her canlıya dokunulacağını ve Filistinlilerin yaşamayı hak etmediğini böğüren bir soykırıma giriştiler.
Ama görüntüler destek kolonlarını çatırdatabilir. O yüzden sarsıcı şovlara ihtiyaçları var: Hastanelerde Hamas karargâhı arıyorlar. Rantisi’den başlayıp Şifa Hastanesi’yle devam ediyorlar. Ağır hastalar, yaralılar, çaresiz insanlar, çare için koşuşturan doktor ve hemşirelerin arasında korkunç bir tiyatro sahneliyorlar. Bir şey bulurlarsa “hastaneler bile terör yuvası” propagandasıyla arkalarında saf tutan gaddarlar ittifakını koruyacaklar.
***
Kollektif Batı işgalci ve sömürgeci gücün meşru müdafaa hakkını göklere çıkarıyor. İşgal altındaki Filistin’in meşru müdafaa ve direnme hakkı yok. O hak topraklar gibi gasp edildi. Direnişin yer üstünde var olabilme şansı da yok. O yüzden bütün askeri faaliyet yerin altına, tünellere çekildi. 6-12 km arasında genişliğinde ve 40 km uzunluğunda bir şerit olan Gazze’nin altında örülen ve toplam uzunluğu 400-500 kilometreyi bulan tünel ağının hastanelerde çıkışının olması da şaşırtıcı olmaz. Teorik olarak mümkün. Ama İsrail’in ne Rantisi ne de Şifa’dan çektiği tiyatro filminde iddialarını ispatlayacak inandırıcı bir şey çıkmadı. Bütün dünya Filistinlileri kökünden kazıyan soykırım ve etnik temizlik suçlarına değil hastaneden çıkacak bir deliğe odaklanmış durumda. İsrail haklı çıkacak mı çıkmayacak mı? Cenevre konvansiyonlarını yazanlar hastaneler ve ambülansların ‘askeri kullanım’ ihtimalini nasıl da unutmuşlar! Askeri sözcü Tuğamiral Daniel Hagari, BM Dünya Sağlık Örgütü’nü terör destekçisi olarak kriminalize etmek için kurumun logosunun olduğu kutuyu ve üzerindeki biberonu gösteriyor. Burası rehinelerin tutulduğu oda ya! Ardından Arapça günlerin yazılı olduğu çizelgeyi rehinelerin başında duran Hamas militanlarının görev listesi diye sunuyor. Fakat bu utanmazlık özellikle Batılı kanalların ekranlarında Hamas’a “bok sıçratan” görüntüler olarak döndürülüyor.
Hamas’ın güvenilir olup olmadığı ayrı. Burada bir soykırım suçu işlenirken Hamas’ın Filistinlilere karşı suçları, günahları, tutarsızlıkları ve siyasal İslamcı gündemiyle odaktan sapmanın sırası değil. Bu bizi İsrail’in meseleyi hapsetmeye çalıştığı denkleme götürüyor: “İsrail-Hamas savaşı.” Değil tabii.
Hastanelerin sığınak olarak kullanıldığı öteden beri tekrarlanıyor. Benim de 2014 savaşı sırasında Şifa Hastanesi’nde görüştüğüm Norveçli Doktor Mads Gilbert “İsrail'in hastanelerde Hamas komuta merkezleri olduğu iddialarından bıktım usandım. 100 kez söylediğim gibi Şifa'da hiçbir zaman üst düzey Hamas mensubu görmedik. Serbestçe dolaşabildik” diyor. Evet hastanede Gilbert gibi ölümü göze alıp çalışan yabancı doktorlar her zaman olageldi.
Amerikan yönetimi de İsrail’in yalan çarkına su taşıyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Hamas'ın hastaneler ve sivil tesisleri karargâh ve silah deposu olarak kullandığını öne sürdü. Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de "Hamas ve İslami Cihad'ın Şifa dahil bazı hastaneleri ve bunların altındaki tünelleri askeri operasyonlarını gizlemek, desteklemek ve rehineleri tutmak için kullandığına dair elimizde bilgi olduğunu teyit edebilirim" dedi. Pentagon Sözcüsü Sabrina Singh aynı şeyleri tekrarlarken gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine ABD istihbaratının Şifa hakkında bağımsız istihbarat toplayabilecek saha elemanı ya da istihbarat varlığı olmadığını birkaç kez vurguladı. Hepsi farklı istihbarat birimlerinden gelen değerlendirmelermiş, ayrıntıya giremezmiş. “Mossad ve Şin Bet’in yalanlarını pazarlıyoruz” diyecek halleri yok elbette.
İsrail Ordu Radyosu işgalci güçlerin hastanede geçirdikleri bir günün ardından "Hastane içinde kaçırılanların varlığına dair hiçbir belirti yok" bilgisini geçti. Daha sonra ordu sözcüsü Hagari, Şifa’dan dünyaya bir görüntü sundu: Yere dizilmiş silahlar, askeri malzemeler ve üniformalar. Kim koydu? Hamas, Hagari bulsun diye orada bırakmış olmalı! Ne kadar da acemiler!
Ben kendi adıma daha şaşalı bir gösteri bekliyordum. Hagari detaylı keşif için zamana ihtiyaç olduğunu söylüyor. Sıkı bir senaryo lazım. Hagari'ye göre bulgular hastanenin uluslararası hukuku tamamen ihlal ederek terörizm için operasyonel olarak kullanıldığını kesin bir şekilde kanıtlamaya yetiyormuş. Kestirmeden bombalayın gitsin!
İsrail’in dostları Hagari’den hala umutlu; sözcüden işkence odaları, sığınaklar ya da karargahları gösteren şoke edici performanslar bekliyorlar. Asansör boşluğu, kablo, biberon, oyuncak bebek, kadın elbisesi, kamuflaj olarak perde, tuvalet ve (yerleştirilmiş) silahlardan fazlası… Hagari’nin “var” dediğini dünya alem hayal edecekse o başka. Haftanın günlerini nöbetçi Hamas militanlarının isimleri olarak sunmaktan daha fazlasını yapabilir. Aldığı maaşı ve omzundaki pırpırları hak etmeli!
İsrail devlet kurumları sosyal medyada defalarca komik duruma düştü ve yalan paylaşımları silmek zorunda kaldı. Bunlar arasında Gazze sokaklarında oğlunun çürüyen cesedini nasıl çıkardığını anlatan bir annenin sözlerini “Hamas’ı suçluyor” diye çarpıtan bir paylaşım da vardı. Kendini Şifa’da bir hemşire olarak tanıtan bir kadının Hamas'ı yakıt ve ilaç çalmakla suçlayan videosu da sahtekarca paylaşıldı. Bu kadının İsrail Dışişleri ile çalışan Aish International’ın sosyal medya yöneticisi aktris Hannah Abutbul olduğu anlaşıldı.
Endonezya Hastanesi’nde kalabalığın arasında birinin elindeki sopayı silah olarak gösterme becerisini de sergilediler. “Hastaneler bile masum değil” görüntüsü için İsrail ordusuyla, diplomasisiyle, medyasıyla canhıraş uyduruyor.
ABD Dışişleri Sözcüsü Matthew Miller, İsrail’in yalan yayma sicili sorulduğunda “Savaşın sisi içinde, binlerce kilometre ötede podyumda ileri sürülen iddiaları bağımsız olarak karara bağlamanın hiçbir yolu yok" diyor. Ne ala! Ama ABD’den soykırım savaşına 14 milyar dolar bütçe, binlerce ton silah, İsrail’e zeval gelmeden katliam yapma güvencesi ve yalanlara borazanlık dahil her tür destek sunulurken bu sis hiçbir kritik karara engel teşkil etmiyor.
***
Şimdi ilk yalana dönelim. İsrail 7 Ekim’den bu yana Hamas militanlarının 40 bebeğin kafasını kestiği, kadınlara tecavüz ettiği, sonra bunları öldürüp cesetlerini yaktığı yönündeki iddialara kanıt sunamadı. Hamas’ın IŞİD’den daha beter olduğunu göstermek için suç mahalline götürülen gazeteciler kanıt istediğinde “Var ama gösteremeyiz” denildi. Fakat beri tarafta evler, araçlar ve cesetlerin nasıl kül olduğu ise gelen itiraflar ve görüntü analizleriyle ortaya çıktı: Fail İsrail’in kendisi.
7 Ekim cehenneminin perdesini yine İsrailli yetkililer, pilotlar, tanıklar, rehineler ve medya organları araladı. Filistin ya da Batı medyası değil. İsrail medyasının Batı medyasından daha cesur olduğu söylenebilir.
Filistinli kaynaklara göre İsrail’in sınırdaki Gazze Tümeni’ni birincil hedef yapan Hamas mümkün olduğunca çok asker öldürüp birkaç düzine rehineyle dönmeyi planlamıştı. Fakat sahada durum planlandığı gibi gitmedi, her şey kontrolden çıktı.
Uzun bir anlatıya kestirmeden özetle gireyim: 7 Ekim’de sabahın erken saatlerinden itibaren İsrail ordusu militanlarla birlikte kendi vatandaşlarını tank, helikopter ve füzelerle öldürdü.
Haaretz gazetesine konuşan Be’eri kibbutzunun güvenlik koordinatörü Tuval Escapa “saldırı başladığında İsrail ordusu ile acil yardım hattı kurduklarını” ve “komutanların çaresizlik içinde rehinelerle birlikte teröristleri de ortadan kaldırmak için kibbutz sakinlerini bombalamak dahil çok zor kararlar aldığını” anlattı.
Yediot Aharonot gazetesi 15 Ekim tarihli haberinde, 7 Ekim’de Hamas baskınından yaklaşık 1 saat sonra helikopter müdahalesinin başladığını, gün boyu operasyona 28 helikopterin katıldığını, pilotların kimin asker kimin terörist kimin sivil olduğunu ayırt etmekte güçlük çektiğini, yine de karınlarındaki bütün mermileri defalarca boşalttıklarını, yüzlerce 30 mm top mermisi ve Hellfire füzesinin kullanıldığını yazdı.
Yanan, hatta gövdeleri eriyen onlarca aracın hali Hellfire ateşine bağlanıyor.
Yediot Aharonot’a göre Hamas militanları pilotlar ve İHA operatörlerinin işini zorlaştıracak taktikler kullandı. Militanlar koşmadan yerleşimlere doğru yavaş yürüyerek İsrailli olduklarının sanılmasını sağladı. Bu aldatmaca birkaç saat işe yaradı. Bunu fark eden pilotlar saat 09.00 sularında tüm kısıtlamaları kaldırdı. Pilotlar üstlerinden izin almadan, telefon ve WhatsApp ile gelen mesajlar hariç hiçbir istihbarat olmadan, Filistinliler ile İsraillileri ayırt edemeden İsrail bölgelerine top ve füze yağdırdı. Gazete “Binlerce teröriste karşı ateşin hızı ilk başta muazzamdı ve ancak belirli bir noktada pilotlar saldırıları yavaşlatmaya ve hedefleri dikkatlice seçmeye başladı” ifadelerini kullandı.
Nova müzik festivali alanından dağılan insanların ya da Gazze’ye götürülmekte olan rehinelerin içinde olduğu araçlara Apache helikopterleriyle ateş açıldı.
İsrail haber portalı Mako'nun 21 Ekim tarihli haberine göre “ilk etapta İsrail'in havada 8 helikopteri vardı ve kader belirleyici kararların alınmasına yardımcı olacak neredeyse hiçbir istihbarat yoktu. Gazze'den sızma dalgası yerde kaosa yol açarken şaşkın pilotlar füze ve makineli tüfek salvolarıyla çılgınca bir saldırı başlattı. Apache pilotları çok miktarda mühimmat attıklarını, 'helikopterin karnını' dakikalar içinde boşalttıklarını, yeniden silahlanmak için uçtuklarını ve tekrar tekrar havaya döndüklerini ifade ediyor.”
Mako, Hamas militanları rehinelerle Gazze’ye geri dönerken Gazze Tümeni’nin hızla çökmüş olması nedeniyle yağmacılar ve Hamas’a bağlı olmayan düşük seviyeli gerillaların serbestçe İsrail’e akın ettiğini, böylece karmaşanın daha da büyüdüğüne dikkat çekti.
Yani Apache helikopterleri müzik festivali ve kibbutzlardan Gazze’ye dönen araçlara odaklanıyordu ama içinde rehinelerin olduğunu da biliyorlardı. Ayrıca araçlardan inen ya da Gazze çevresindeki tarlalarda yürüyen silahsız insanlara da ateş açıyorlardı.
Mako’ya konuşan bir pilot, Gazze’ye dönenlere ateş etme konusunda ikilem yaşadığını anlatırken bu araçların çoğunda rehinelerin olabileceğini düşündüğünü, yine de ateş açmayı tercih ettiğini belirtiyor:
“Kendime rehinelere de ateş etme olasılığımın düşük olduğunu söylüyordum. Fakat kararımdan bütünüyle emin olamıyordum.”
Apache birliğinin komutanı ise “Hızlıca ateş açmak zorunda kaldığımızı biliyorum. Kendi bölgemizdeki insanlara ateş açmak; bunu asla yapabileceğimi düşünmemiştim. Sayıları o kadar fazlaydı ki, kendimi neye ateş edeceğim konusunda ikilemde buluyordum” diyor.
Haaretz yazarı Amos Harel’e göre Gazze Tümeni Komutanı Tuğgeneral Avi Rosenfeld, Erez Kapısı’na giren militanları püskürtmek için çaresizce ordudan hava saldırısı talep etti. Ve bina İsrail füzeleriyle vuruldu. O sırada üs İsrail Sivil İdaresi’nin memurları ve askerleriyle doluydu.
Gazze’ye giriş-çıkışları kontrol eden Erez aynı zamanda büyük bir askeri tesis. Burada askeri birlikler, istihbarat birimleri ve işgal altındaki topraklarda yürütülen faaliyetlerden sorumlu COGAT yer alıyor. Ben de Gazze’ye geçiş yapmaya çalıştığım sırada Filistin tarafından atılan roketler nedeniyle Erez’in bodrum katındaki sığınaklarına iki kez inmek durumunda kalmıştım.
Bir de İsrail Radyosu, Maariv gazetesi, Kan televizyonu ve Kanal 12’ye konuşan bir rehine var: 44 yaşındaki Yasmin Porat. Festival alanından kaçıp Be’eri yakınında bir eve sığınıyor. Kanal 12’ye röportajında evi basan militanların sığınağın kapısına dayandığını, direnen ev sahibini öldürdüğünü ama daha sonra kendilerine kötü davranılmadığını anlatıyor. Bir militanın İbranice olarak “Bana bakın, sizi öldürmeyeceğiz, sizi Gazze’ye götüreceğiz. Sakin olun, ölmeyeceksiniz” dediğini aktarıyor. Benzer ifadeleri Maariv’le söyleşisinde de tekrarlıyor.
Kan’a röportajında 4 rehine olarak başka bir eve götürüldüklerini, orada 40 militanın 12 rehineyi bir evde topladığını anlatan Porat “Bize kötü davranmadılar. Çok insanca davrandılar, yani…” derken “İnsanca mı? Gerçekten mi?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Evet yani bizi koruyorlar. Orada burada bize içecek bir şeyler veriyorlar. Gergin olduğumuzu gördüklerinde bizi sakinleştiriyorlar. Çok korkutucuydu ama kimse bize şiddet uygulamadı.”
Askerlerin evi kuşatıp ateşe başladıklarında bir militanın kendisini canlı kalkan yapıp dışarı çıktığını, bu sayede kurtulduğunu ve fakat diğer rehineler yerde yatarken yoğun ateş açıldığını belirtip ekliyor: “Rehineler dahil herkesi ortadan kaldırdılar. Çünkü çok çok ağır bir çapraz ateş vardı. Çılgın çapraz ateşin ardından eve iki tank mermisi atıldı. Küçük bir kibutz evi… Ve herkes öldü. Hayatta kalan bir kadın dışında, onu daha sonra buldular.”
Porat ölümlerden açıkça orduyu sorumlu tutuyor.
Porat, İsrail Radyosu’na yaptığı açıklamada da İsrailli siviller arasında çok sayıda can kaybına yol açan “çok ağır çapraz ateş" ve “İsrail tank bombardımanı” olduğundan bahsediyor. İsrail Özel Kuvvetleri’ne atfen “Rehineler dahil herkesi ortadan kaldırdılar” diyor. Porat militanların davranışlarına dair de "Bize kötü davranmadılar. Kimse bize şiddet uygulamadı. Amaç bizi Gazze'ye kaçırmaktı, öldürmek değil" ifadelerini kullanıyor.
Haaretz 20 Ekim’deki haberinde ordu rehine alınan İsraillilerin evlerini bombaladıktan sonra Be’eri’de kontrolü ele aldığını belirterek durumu şöyle özetledi:
“Bedeli korkunç oldu: En az 112 Be’eri sakini öldürüldü. Diğerleri rehine alındı. Katliamdan 11 gün sonra, yıkılmış bir evde bir anne ve oğlunun cesedi bulundu. Enkaz altında hala cesetlerin olduğuna inanılıyor.”
i24 kanalının muhabiri ise Be’eri’deki gözlemlerini “Küçük ve şirin evler bombalandı ya da yıkıldı. Bakımlı çimler zırhlı bir aracın, belki de bir tankın paletleri tarafından parçalandı" diye aktardı.
Mondoweiss'in gözlemine göre 7 Ekim baskınından tam iki gün sonra birçok İsrailli rehine hâlâ hayattaydı. Mondoweiss "7 Ekim’de rehinelerin İsrail'in telaşla verdiği ilk tepkide çapraz ateşte ölmüş olmaları anlaşılabilir ama kibbutz ve içerdeki herkese saldırma kararının açık bir askeri hesaplamayla alındığı görünüyor" yorumunu yaptı.
Festival alanından kaçan Danielle Rachiel de yaşadıklarını “Kibbutzdaki döner kavşağa ulaştığımızda İsrail güvenlik güçlerini gördük. Başımızı öne eğdik, bizden şüpheleneceklerini biliyorduk, külüstür bir arabanın içindeydik… Teröristlerin geldiği yönden geliyorduk. Askerlerimiz bize ateş etmeye başladı. Ancak İbranice ‘Biz İsrailliyiz’ diye bağırdıktan sonra ateş kesildi ve güvenli bir yere götürüldük” diye anlattı.
İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan 26 Ekim’de BM kürsüsünde “hayvanlarla savaştıklarını” anlatırken “Hamas’ın vahşetini görmek için okutun” yazan bir QR kodu gösterdi. Bu kodu tarayan gazeteci Max Blumental “Yanmış cesetler ve kararmış vücut parçalarından oluşan yaklaşık 8 adet tüyler ürpertici görüntü buldum. Bir tanesinde çöp konteynerine yığılmış, tamamen kömürleşmiş erkek cesetleri görülüyordu. İsrailli görevliler hayatını kaybetmiş İsraillileri bu şekilde bertaraf eder miydi? Gilad Erdan’ın Hamas’ın vahşet fotoğraflarını göstermesinden 12 saat sonra ilgili Google Drive dosyasında (artık erişilemiyor) sadece bir kısa video vardı. Gizemli bir şekilde ortadan kaybolan fotoğraflar arasında yanmış cesetlerle dolu çöp bidonunun görüntüsü de bulunuyordu. Acaba Hamas tarafından ‘yakılarak öldürülen’ İsraillileri değil de Hellfire füzesiyle yakılan Hamas savaşçılarını gösterdiği için mi silinmişti?” diye soruyor.
İsrail rehineleri öldürmez mi? Ordunun Hannibal Protokolü’ne göre yapabilir.
İsrail basınındaki ifşaatlar Batı medyasında tam anlamıyla karartmayla karşılaşıyor. Gidişatı değiştirmese de bunların kayıtlara geçmesi gerekiyor. Belki savaşın sisinin en azından bizim kafamızda dağılmasına vesile olur.
İsrail gasp edilmiş topraklarda kendi varlığını Filistinlilerin yok edilmesine bağladığını icraatlarıyla zaten anlatıyor. Bunun için kendi vatandaşlarını da kurban edebileceğini kanıtladı. Hannibal kriterleri işte!
Ne kadar çok Filistinli öldürülürse 7 Ekim’de küle çevirdikleri İsrailliler hakkında da o kadar az konuşulacaktır.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025