Fehim TAŞTEKİN
Yeni yıla İran-Amerikan kapışmasına dair bahislerle girdik. ABD Başkanı Donald Trump giderayak halefi Joe Biden’a ‘savaş halinde bir Amerika mı bırakmak istiyor? Yoksa İran öldürülen Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin intikamını almak için bir şeyler mi planlıyor?
Eğer rejimler değişip yeni dünyalar kurulmazsa bundan böyle her ocağın üçü, 1979 devriminden sonra Amerikan elçiliğinde 444 gün süren işgalle simgeselleşen İran-Amerikan düşmanlığının perde açacağı yeni bir gün olacak sanki. Malum 3 Ocak 2020, Trump’ın emriyle Süleymani’nin Bağdat’ta güdümlü füzeyle öldürüldüğü tarih.
8 Ocak 2020’de Irak’taki Ayn el Esad Üssü'nde 109 Amerikan askerinde beyin zedelenmesine yol açan balistik füze salvolarını yeterli görmeyen İranlılar, yönetim üzerinde intikam baskısını sürdürüyor. Pek çok kez dillendirildiği üzere İranlılar en iyi intikamın Amerikan güçlerinin Orta Doğu’dan çıkarılması olacağını düşünüyor. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de son açıklamasında "Bölgede olduğunuz sürece, intikamımız henüz alınmadı" diye seslendi. Koşullar ABD’yi buna zorlayacak güçte değil. Olacağa da benzemiyor. Fakat intikamın çerçevesi, Amerikan karşıtlığındaki devamlılığı temin ediyor. Bu, İran’ın dış operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü’nün daha tehditkâr olacağı anlamına da geliyor. Bunun için ön cephe Irak. Elbette Irak siyasetinde Amerikan varlığını İran etkisine karşı elzem olarak görenlerin ya da Irak’ın Amerikan-İran kapışmasının ön cephesine dönüşmesine karşı çıkanların giderek güçlenmesi Tahran’ın harekat kabiliyetini sınırlıyor. Geçmişte Tahran’ın desteğine bel bağlamış önemli bazı Şii kanatların ‘milli’ duruş sergileyip İran’ın gündemine mesafe koyması önemsiz bir gelişme değil. Yine de ekonomik, dinsel, sosyal ve siyasal bağlara ilaveten Irak siyasetindeki aşırı bölünmüşlük ve ülkenin içinde bulunduğu girdaplar İran’a oyun alanı açıyor. Başbakan Mustafa Kazımi’nin Haşd el Şaabi’yi kontrol altına alma çabalarına rağmen bu yapı içindeki örgütlerin bazıları İran’ın yönlendirdiği ‘direniş ekseni’nde kalmakta kararlı.
***
Suikastın yıldönümü yaklaşırken düşmanlık yeniden depreşti. ABD’den intikam olasılığını ciddiye alan bazı adımlar geldi. CENTCOM ‘düşmana karşı ne kadar hazır ve hızlı olduklarını’ göstermek için B-52 nükleer bombardıman uçaklarını Kuzey Dakota’dan kaldırıp Orta Doğu semalarında birkaç kez gezdirdi. Nükleer denizaltı USS Georgia bölgeye gönderildi. 20 Aralık'ta ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne düzenlenen saldırı üzerine Beyaz Saray’da ekibiyle misilleme seçeneklerini tartışan Trump, “İran'a bir dost tavsiyesi. Bir Amerikalı ölürse bundan İran'ı sorumlu tutarım" diye diş gösterdi. Ruhani "Tarihte halklara savaş dayatan iki çılgın yaratık var. Biri Saddam, diğeri Trump" yanıtını verdi.
Pentagon bölgede bulunan USS Nimitz uçak gemisini de muhtemel bir saldırıdan etkilenmemesi için çekti. Amerikalı kaynaklar, Pentagon’da bölünme olduğundan bahsediyor. CNN’e konuşan savunma yetkililerinden birisi, Irak’ta Haşd el Şaabi’nin saldırı hazırlığına dair bilgiler olduğunu söylerken bir diğeri tehdidin abartıldığını, eli kulağında bir saldırıyı teyit eden istihbarat olmadığını ve USS Nimitz’i gerilimi düşürmek için çektiklerini belirtiyor. İkinci yetkili İran’a verdikleri mesajı şöyle özetliyor: “Biz sizi kışkırtmıyoruz siz de bizi kışkırtmamalısınız.”
Senaryo, olası Süleymani misillemesinin ötesine geçiyor. Malum 27 Kasım’da İran’ın nükleer programının öncülerinden Muhsin Fahrizade öldürülmüştü. Tahran’ın İsrail’i sorumlu tuttuğu saldırı, Trump’ın İran’ı vurma seçeneklerini masaya getirttiği bir güvenlik toplantısının ardından gelmişti. Bu suikastın işaret ettiği senaryo şuydu: Trump görev süresi bitinceye kadar İran'ı kışkırtıp Biden’ın önüne nükleer anlaşmaya dönemeyeceği mayınlar bırakmaya çalışıyor.
İranlılar en tepeden intikam yeminleri ederken yaratılan atmosfer her tür sahte bayrak operasyonlarına gayet elverişli. İranlılar bir yandan da oyuna gelmeyeceklerini söylüyor. Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in uyarısı çarpıcıydı:
"Irak'tan gelen yeni istihbarat, İsrailli ajan-provokatörlerin, Trump'ı sahte bir savaş nedeni ile karşı karşıya bırakmak için Amerikalılara karşı saldırılar planladıklarını gösteriyor. Tuzağa karşı dikkatli ol."
Hava puslu, hangi el nereden ne yapacak bilinmez. Misilleme denilince gözler ‘direniş ekseni’ndeki güçlere çevriliyor. Bu kritik süreçte "Evinizin içinde dahi bu işlediğiniz suçun karşılığını verecek kişilerin olması mümkündür" tehdidiyle gündeme gelse de Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani bir süre önce Bağdat’ta Haşd el Şaabi liderlerinden şu sıralar Amerikan hedeflerini vurmamalarını istemişti. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah da geçen hafta Trump çılgını gidinceye kadar dikkatli olmak gerektiğine işaret etmişti. Dün Bağdat’ta Haşd el Şaabi örgütleri Süleymani’yi anarken Ketaib Hizbullah’ın lideri Ebu Huseyin el Humeydavi “Bugün Amerikan elçiliğini işgal etmeyeceğiz” diye iğneledi!
Tehditkâr açıklamalarını sürdürse de Ruhani yönetimi, 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan Biden’ın nükleer anlaşmaya dönme niyetini bozacak bir pozisyona düşmekten kaçınıyor. Yani Trump’ı savuşturuncaya kadar İran siyasetinin pragmatik yanını öne çıkarıyor. İran iç siyasetinde de 18 Haziran seçimlerinde muhafazakârlar karşısında reformcuların ezici bir hezimet yaşamaması açısından Biden’la 2017’ye dönüş önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. Biden sözünü tutamasa bile İran ‘makul taraf’ pozisyonunda kalmayı önemsiyor. BM Güvenlik Konseyi’ndeki diğer üyelerle ilişkiler açısından da bu pozisyon önemli.
İran Meclisi nükleer anlaşmayla (JCPOA) gelen kısıtlamalardan aşamalı çekilmeyi, bu çerçevede uranyum zenginleştirmesini yüzde 20’ye çıkarmayı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın habersiz denetimlerine son vermeyi öngören bir yasa tasarısını oyladı. Ancak Ruhani, bununla Batılı muhatapları üzerinde baskı kurmak istese de Biden’ın atacağı adımları görünceye kadar yasayı uygulama eğiliminde değil. Bu mülahazalarla İran’ın kendini tutma siyasetinde ısrar edeceği söylenebilir.
***
Birinci ölüm yıldönümünde Süleymani’nin müzakereci kanadı temsil ettiğine dair tespitlerin hem İran hem Amerika tarafında öne çıkması da manidar. Eski nükleer müzakereci Said Celili “Bazıları dış siyasette pragmatik olmamız gerektiğini söylüyor. Doğrusu Süleymani pragmatik biriydi” diyor. Amerikan Foreign Policy dergisi de Süleymani’nin reformcular ile muhafazakârlar arasında dikkatli bir çizgi izlediğini, iç siyasi kavgalardan uzak durduğunu, 2009’daki gösterilerden sonra Yeşil Hareket’in liderlerine desteğinden dolayı şeytanlaştırılan eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani’yle kişisel bağlarını koruduğunu ve Rafsancani’nin 2017’de ölümünden sonra ailesini ziyaret ettiğini hatırlatıyor. Derginin hatırlattığı bir iki nokta daha var:
Süleymani 5+1 ile nükleer müzakerelere destek verdi; muhafazakârların hedefindeki Dışişleri Bakanı Zarif’i 2019’da istifa kararından döndürdü; yüksek popülaritesine rağmen Ruhani’ye karşı muhafazakâr kanadın adayı olmayı reddetti.
Ve bir şey daha: Maryland Üniversitesi’nin 2019’daki araştırmasına göre İranlıların yüzde 82’si Süleymani hakkında olumlu düşünüyordu. Ölümünden sonra popülaritesi daha da arttı. 2009’dan sonra uzun süre ev hapsinde tutulan muhalif lider Mehdi Kerrubi, ünlü romancı Mahmud Dovlatabadi, eski siyasi tutuklu Abdullah Mumeni ve oyuncu Navid Muhammadzadeh gibi sisteme ters düşen isimler de Süleymani için taziyelerini sunmuştu.
Atlantic Council’in yayımladığı “Süleymani suikastı, İran'a karşı 'caydırıcılığı' yeniden tesis edemedi” başlıklı yazıda da Süleymani’nin 2001’de Afganistan’da Taliban’ın devrilmesi için Amerikalılara yardımcı olduğu, Irak’ta IŞİD’e karşı savaşta Amerikalılar havadan bombalarken karadaki güçleri onun idare ettiği hatırlatıldı. Trump’ın azami baskı siyasetinin sonuç getirmediği, İran’ın petrol satmanın yollarını yine bulduğu ve Amerikan hedeflerini tehdit etme kapasitesini sürdürdüğü vurgulandı.
Hem Süleymani’nin ‘gizli’ diplomasideki yerine hem de suikastın perde arkasına dair bazı bazı bilgiler de dönemin Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi’den geldi. El Mayadin TV’nin belgeselinde yer alan açıklamalarına göre Abdülmehdi suikasttan 3 gün önce Trump tarafından arandı. Trump “Amerikalılar İranlıları iyi tanımıyor ama Iraklılar onları iyi biliyor” diyerek arabuluculuk istedi. Abdülmehdi de İranlıların savaş istemediğini belirtip “Ya İranlılarla doğrudan görüşün ya da 2003’teki gibi zımni bir anlaşmaya başvurun” tavsiyesinde bulundu. Trump "Siz iyi müzakerecilersiniz. Bu konuda elinizden geleni yapın. Biz buna hazırız” diyerek kapattı. Trump müzakere için Bağdat’a gelecek İranlının Süleymani olduğunu biliyordu. Abdülmehdi’nin ifadesiyle; "Süleymani'nin istişare için Irak'a gelmesi konusunda resmi bir anlaşma ve davet vardı."
Abdülmehdi, suikast kararının iki gün içinde alınmış olamayacağını, Trump’ın önceden hazırlanan planın parçası olarak kendisini aradığını düşünüyor. Yani Trump, İran tarafında bulabileceği en etkili ve en pragmatik müzakereciyi ortadan kaldırmış oldu.
2003’te Irak’ta işgalle gelen korkunç yıkımdan sonra ABD ile İran’ın paslaşarak bir düzen kurmasına hizmet eden zımni anlaşmanın mimarı da kuşkusuz Süleymani idi. Daha önce Süleymani’nin Suudi Arabistan’la gerilimi düşürmeye yönelik girişim çerçevesinde Tahran’ın mesajını iletmek için Bağdat’a geldiği belirtilmişti.
***
Trump, İran’ın Orta Doğu’daki kollarını kesmeyi ana hedef olarak belirleyince kendince Süleymani’yi ortadan kaldırarak kestirme yoldan ahtapotun başını koparmış oldu. Doğrusu öyle olacağını zannetti ya da buna inandırıldı. Süleymani yeterince popüler olduğu İran kamuoyunda kahramanlaşırken suikast İran-Amerika ilişkilerinin seyrini etkileyen yeni bir yüke dönüştü. Kaygılı Amerikalılar bunu ABD açısından “Sonu gelmez bir bedel” olarak da görüyor. Irak’tan Suriye’ye, Lübnan’dan Filistin’e pek çok yerde Süleymani’nin posterleri artık duvarlarda. ‘Şehadet tablosu’ uzun bir süre bu şekilde asılı kalabilir. Süleymani İsrail-Amerikan karşıtlığında yeni bir bilenme gerekçesi olurken İran da Trump’ın istediği istikamete bir milim dönmedi. Kuşkusuz İran çok hırpalandı, ekonomik-siyasi baskı inanılmaz boyutlara ulaştı. Vekil güçler de bulundukları coğrafyalarda istim üzerinde duruyor. İran sonsuz bir savaşa sürüklenmemek, parçalanma senaryolarından kaçınmak ve içerde sosyal patlamayı tetiklememek için ‘stratejik sabır’ kavramıyla esneklik gösteriyor. Kötücül tabloya rağmen Amerikan stratejisinin sonuç getirmediği de ortada. Belki Atlantic Council’in çıkarımını tekrarlamak gerekiyor:
“Yalnızca diplomasi İran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlamada etkili oldu. İlerlemenin tek mantıklı yolu bu.”
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025