Fehmi KORU
Anamuhalefet son seçimden de anamuhalefet olarak çıktı. CHP yine Türkiye’nin ikinci en çok oy alan partisi. Sistem değişikliğiyle yetkilerin yeniden dağıtıldığı ve büyük payın cumhurbaşkanlığı makamına verildiği günümüzde, varlığını hissettirmesi beklenen denge ve denetleme açığını giderme çabasına girmesi beklenen partidir CHP…
O göreve de MHP kendiliğinden talip oldu.
CHP kendisinden bekleneni yerine getirmenin çabasına girmek yerine hala seçimin sarsıntılarıyla meşgul. Artçı şokları CHP’nin kendisi tetikliyor.
Delegelerin yarısı imza verirse kurultay toplanacak ve genel başkanı değiştirecekmiş…
Toplama çarpma bilmiyorlar
İddia şu: Seçimde cumhurbaşkanı adayı gösterilen Muharrem İnce uzun yıllardır yüzde 25 oranını aşamayan CHP’nin talihini güldürmüş ve yüzde 30’u aşan (30.6) bir oy alabilmiş; partinin kendisinin oyu yüzde 22 dolayımında (22.6) kaldığı halde…
Eh, bu başarının sahibi başa getirilirse CHP’nin oy kısırlığı ortadan kalkacakmış…
Bu CHP’liler aritmatik de bilmiyor galiba.
Muharrem İnce seçime CHP’nin adayı olarak girdi, ama partisinin İYİ Parti ve Saadet Partisi ile kurduğu ittifak ve biraz da HDP sayesinde yüzde 30 oy alabildi.
İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin seçimde aldıkları oy ile cumhurbaşkanı adaylarının aldıkları oylar arasında da farklar var. Bir tür ‘çatı aday’ gibiydi İnce…
Stratejik oy kullandı bazı CHP’liler ve barajın altında kaldığı takdirde çıkaracağı 60 kadar milletvekilinin AK Parti’ye ‘bonus’ olarak gidebileceği endişesiyle içlerinden oyunu HDP’ye verenler de oldu. HDP’nin oyu ile cumhurbaşkanı adayının oyu arasında da bariz bir fark var.
Tabloda açıkça görülen bu farkları alt alta yazar ve CHP’nin aldığı oya eklerseniz, Muharrem İnce’nin aldığı oyun nereden geldiğini görebilirsiniz.
İnce, kampanyada büyük bir gayret gösterdiği ve AK Parti adayının seçim öncesinde yalnızca kendisini muhatap almasıyla en ciddi rakip görüntüsüne de büründüğü halde, başarısı sınırlı kaldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimini iddia ettiği gibi kazanamadığı gibi, neredeyse garanti gibi gördüğü ikinci tura da bırakamadı.
Ekmeleddin İhsanoğlu kadar bile olamadı
Hiçbir CHP’linin aklına gelmediğini gördüğüm için acı gerçeği belirtmek bana düşüyor: Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘çatı adayı’ olarak belirlenmiş Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aldığı yüzde 38.5’luk oya bile ulaşamadı Muharrem İnce…
Hazin, ama gerçek bu.
Ekmeleddin İhsanoğlu CHP+MHP’nin ‘çatı adayı’ idi bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde ancak her iki parti de adaylarını tam benimseyememişti. Halk, buna rağmen, daha önce ismini işitmediği ve arkasında teşkilat desteği de bulunmadığı için kampanya yapma fırsatına da sahip olmayan adaya yüzde 38.5 gibi yüksek bir oy verebilmişti.
HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş ile Ekmeleddin İhsanoğlu kazanan Tayyip Erdoğan’ı bayağı zorladılar o seçimde.
Tayyip Erdoğan bu son seçimde o kadar zorlanmadı.
CHP’de lider değişmez mi, bu amaçla kurultay toplanmaz mı?
Lider değiştirmek ve bu amaçla kurultay toplamak elbette her zaman mümkündür; ancak bunu 24 Haziran seçiminin sonuçlarını gerekçe göstererek gerçekleştirme girişimi hayli yüzeysel kalmakta.
Kurultay yapacaksa, CHP, bunu ‘popüler’ Muharrem İnce’nin halk tarafından tanınmayan Ekmeleddin İhsanoğlu kadar bile neden başarılı olamadığını sorgulamak ve partinin her seçimde yaşadığı hayal kırıklıklarını geride bırakarak içinden bir türlü çıkılamayan kısır döngüden kurtulmak için neler yapılması gerektiğini araştırmak için yapmalı.
İçine düştüğü iç çatışma CHP’nin ülkede köklü bir sistem değişikliğine gidildiğini ve bu yeni sistemde politikanın paradigmalarının da değişime zorlanacağını görmesini engelliyor.
Sistem değişti, AK Parti sistemi değiştirmiş güç olarak günü ve geleceği kendi lehine olacak doğrultuda planlayıp ona göre bir davranış tarzıyla hareket ediyor; CHP ise bunun bile farkında değil.
Farkına vardırmak için seçmen bu seçimde oyunu ondan esirgedi, ancak CHP yine de uyanamadığı görüntüsünü veriyor.
Ne yapsak da CHP’yi uyandırsak?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025