Fehmi KORU
Her insanda bıraktığı başka pek çok olumsuz his vardır da, 15 Temmuz hain darbe girişiminin benim için unutulması imkansız dümura uğratıcı pis etkisi, ‘‘Askeri müdahaleler devri kapandı, artık bu ülkede darbe olmaz’’ kanaatimi yerle bir etmesi oldu.
Vatanı savunma görevinin sahibi olan orduyu siyasi emeller için kullanmanın tarihi eski çağlara kadar dayanıyor. Modern çağlar, demokrasinin yaygınlaşması bile, bu kötü alışkanlığı bütünüyle ortadan kaldıramadı.
Darbeciler her yerde
Yunanistan’ı hatırlayın. Komşumuzda askerler Türkiye’yi de gerekçeleri arasına alarak 1967 yılında yönetime el koydular ve kendileriyle irtibatlı birinin Kıbrıs’ta da benzer bir oldu-bittiyi yaşatması üzerine başlayan ‘barış harekatı’ sonunda (1974), ancak o zaman, cunta devrilebildi.
İspanya’da Jandarma Komutanı Yarbay Antonio Tejero Morino’nun Meclis’i basarak demokrasiye ara vermeye kalkışmasının tarihi daha da yeni: Şubat 1981…
Demokrasi’nin beşiği İngiltere’de İşçi Partili Harold Wilson’un başbakanlığı döneminde (1967 yılında) az kalsın bir askeri darbe yaşanacağını ve istihbaratçı-subay işbirliğiyle kotarılmış askeri müdahale yanlılarının Kraliçe’nin akrabası da olan Kont Mountbatten’i bu amaçla lider olarak seçtiklerini bir BCC belgeseli sayesinde tam 30 yıl sonra öğrenebildik.
Wilson’un ‘Sovyet ajanı’ olduğu iddiasının tetiklediği bu olay Kont’un ayak sürümesi sayesinde nihai amacına ulaşamadı. Bu arada, askeri birliklerin Heathrow Havalimanı yakınlarında programda olmayan tatbikatlara başlamasından ürken başbakanın âni istifası da niyetleri suya düşürdü.
Askerleri kışkırtan ve onları ‘‘Mountbatten’i lider seçin ve Sovyet ajanını devirin’’ diye teşvik eden ise Daily Mirror gibi çok satan etkili bir gazetenin de sahibi olan basın baronu Cecil King’di…
Bizde de Talat Aydemir’in iki başarısız silahlı kalkışmasında (22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963) Hürriyet’in eski patronu Erol Simavi’nin adı geçmiştir.
Osmanlı Tarihi aynı zamanda darbeler tarihidir de
Osmanlı Tarihi’nin en az bilinen yönlerinden biri askeri müdahalelerle padişahların devrilmesi olaylarıdır. 1603 ile 1703 yılları arasında hüküm süren 9 padişahtan 5’i zorla tahttan indirilmiş, 2’si hayatını da Yeniçeriler elinde kaybetmişti.
Tarihimizin Osmanlı dönemi, bugün İlber Ortaylı’nın da yazısında işaret ettiği üzere, daha Fatih’in ilk tahttan inişi ve Yavuz’un babası 2. Bayezid’i tahttan inmeye zorlamasından başlayarak, sürekli askeri müdahaleler tarihidir.

Genç tarihçi Burak Onaran’ın şu yakınlarda çıkan ‘Padişah’ı Devirmek’ başlıklı doktora tezine dayanan kitabı (İletişim Yayınları) bu alanda göz açıcı bilgiler hazinesidir.
Yılmaz Öztuna da, ‘Bir Darbenin Anatomisi’ kitabında, modern askeri müdahalelerin başlangıcı olarak gördüğü Osmanlı’nın en kahraman ve en diplomat padişahı Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinde (1876) başvurulan kumpası çok etkili bir dille anlatır.
Sadrazamlık makamında yeniden gözü olan Mithat Paşa’nın şahsi hırslarına alet ettiği Hüseyin Avni Paşa’nın başının altından çıkmıştır o darbe. Saray’ın etrafına Türkçe bilmeyen askerler ‘‘Sultanınız sizleri selamlamak arzusunda’’ kandırmasıyla götürülmüş, içeride de Padişah’a, ‘‘Dışarıya bakın, Saray’ın etrafı çevrildi, ‘Evlatlarım’ diye hitap ettiğiniz askerleriniz artık sizi istemiyor’’ baskısı yapılmıştı. Direnince damarları kesilip üstelik bir de Padişah’ın intihar ettiği yalanı uydurulmuştu.
’Demokrasi’ iddialı dönemdeki askeri müdahaleleri ve herbirinin ardından yaşanan olağandışı kepazelikleri anmak bile istemiyorum.
15 Temmuz ihaneti
Arkasında geniş halk desteği bulunan ve askerin siyaset üzerindeki etkisini azaltmak için cesur adımlar da atmış bir iktidarı yerinden etmek için harekete geçen 15 Temmuz sergerdeleri geçmişin kötü hatıralarını günümüzde hortlattıkları için de suçludurlar.
En başta da bizlerin ‘‘Askeri müdahaleler devri kapandı, bundan böyle artık darbe olmaz’’ kanaatimizi yerle bir ettikleri için…
O hain girişimin bir olumlu sonucu da oldu: Halkın demokrasiye sahip çıkmak için ölümü bile göze aldığı, kendisinin üzerine silahlarını çeviren maceracıları püskürtmek için hayatını gözden çıkarabilecek cesarete sahip olduğu bu sayede herkes tarafından görüldü.
Darbeler devrini halkımız sayesinde kapanmış sayabiliriz.
Şerden hayır çıkar mı, çıkar!
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025