Fehmi KORU
CIA başkanının ABD başkanına tavsiye ettiği Netflix filmi.. İnsanlık dışı uygulamalar.. Ve çıkış yolu…
New York Times’ta çıktığında kaçırmışım, İsrail gazetesi Jerusalem Post’un sayfalarını karıştırırken karşıma çıkınca dönüp okudum makaleyi. Yazarı, Amerikan Merkezi İstihbarat Örgütü CIA’nin dört yıl (2013-2017) başkanlığını yapmış olan John Brennan. Barack Obama’nın ikinci kez seçildiğinde o göreve atadığı, Donald Trump’ın da başkan olur olmaz görevden aldığı kişi.
Vaktiyle başında bulunduğu örgüt (CIA) düşünüldüğünde yazısının başlığı şaşırtıcı: “Biden bu Filistin filmini neden izlemeli.”
Filistinli bir kadın yönetmenin filmini Brennan izlemiş, çarpılmış.
Yazısını okuduktan sonra ben de izledim ‘The Present’ (Hediye) filmini ve dün geceyi her zamankinden daha rahatsız geçirdim.
Netflix’te var ve Farah Nabulsi imzalı, bol ödüllü, kısa filmler kategorisinde Oscar’a da aday gösterilmiş bu filmi izlemeyi herkese tavsiye ederim.
Kısa fakat bu haliyle müthiş etkileyici film, Batı Şeria’da yaşayan ve fazla uzak olmayan kente kalıcı ihtiyaçları için inmeye kalktığında İsrail askerlerinin nöbet tuttuğu kontrol noktalarından geçmesi gereken bir Filistinli’nin birkaç saatini sergiliyor.
Yusuf evlilik yıldönümünde eşine hediye olarak evdeki bozuk buzdolabının yerine yenisini almak istiyor. Küçük kızı Yasmin’le yola çıkıyorlar. Hem giderken hem de dönüşte, kontrol noktasındaki İsrailli askerler, yanındaki çocuğunun gözleri önünde Yusuf’a insanlık dışı muameleler uyguluyor.
Brennan’ın, filmi onun izlemesini istemesinin sebebi, aradaki Trump döneminde İsrail-Filistin denklemindeki üstünlüğün bütünüyle İsrail’e kaymasının getirdiği dengesizliğin yol açtığı nobran devlet anlayışının Biden’ın farkına varması arzusu.
İsrail’e milyarlarca dolar destek çıkılırken Filistin Yönetimi’ne çerez kabilinden yapılan yardımları kesmişti Trump. Ülkelerine dönüşlerine izin verilmeyen göçmenlere iletmesi için ABD tarafından Birleşmiş Milletler’e taahhüt edilen ödeneği de durdurmuştu.
ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararıyla, işgal ettiği topraklarda yaşayan Filistinlilere reva gördüğü aşağılayıcı uygulamaları daha da yoğunlaştırması için İsrail’deki Benjamin Netanyahu yönetimine açık çek vermiş oldu Trump.
Raporlar, raporlar
İnsan Hakları Örgütü’nün (Human Rights Watch, HRW) bu hafta açıklanan son raporunda, İsrail için, uluslararası hukukta ‘insanlığa karşı işlenmiş suç’ sayılan ‘sistemli ayrımcılık’ (apartheid) suçlaması yapılıyor. İsrail dışişleri bakanlığı o raporu ‘çöpe atılacak değerde’ görse de HRW itibarlı bir örgüt ve raporu dikkate alınacaktır.
[‘Apartheid’ sözcüğü uzun yıllar (1948-1994 arasında) Güney Afrika’daki siyah ve sarı ırktan olanlara karşı en şiddetli ayrımcılığı uygulayan beyaz ırkın üstünlüğüne dayalı rejim için kullanılmıştı.]
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (International Criminal Court, ICC) ‘insanlığa karşı işlenen suç’ saydığı sistemli ayrımcılık için belirlediği kriterler açık: Bir ırkın diğerine belirgin bir üstünlük kurması, ötekileştirilmiş grubun baskı altında tutulması ve gayr-ı insani uygulamalar…
Rapor bu üç kriterin İsrail’de söz konusu olduğunu sergiliyor.
ICC (Uluslararası Ceza Mahkemesi) de İsrail’in işgal ettiği topraklarda insan hakları ihlalleri yaptığına dair şikayetleri soruşturmak, İsrail devletini ve uygulamalarda görev alanları yargılamak kararı aldı.
Birleşmiş Milletler de son yıllarda yeniden devrede. 2017’de İsrail’i sistemli ayrımcılıkla suçlayan bir rapora destek verdi BM. Ayrıca, 47 BM uzmanı, geçen yıl, Batı Şeria’da işgal altında tuttuğu Filistinlilere ait topraklarda genişlemesine yol açan İsrail politikalarının sistemli ayrımcılık (apartheid) sayılacağı uyarısında bulunmuştu.
İsrail’in kendi içinden de insanlık dışı uygulamalara itirazlar yükseliyor. Bir sivil toplum örgütü olan B’Tselem şu yakınlarda İsrail’i apartheid uygulamakla suçlayan bir rapor yayımladı.
Dünkü Haaretz gazetesinde Gideon Levy ile Jerusalem Post’ta Tovah Lazaroff’un İsrail’de hüküm süren siyasi iklimin raporlara yansıyan ‘apartheid’ suçlamalarına hak verir hal aldığına dair etkili eleştirileri yayımlandı.
CIA’ya dört yıl başkanlık etmiş Brennan, kendisinin Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde geçirdiği öğrencilik günlerinde (1970’lerde) gittiği İsrail’de gördüğü manzaralar ile ‘Hediye’ filminde sergilenen tablo arasında hiç fark olmadığı tespitinde bulunuyor. O sıralar, İsrail’in, etrafını düşman devletlerle çevrili saydığı için kendisini güvensiz hissettiğini söyleyebildiğini, şimdi ise durumun çok farklı olduğunu özellikle vurgulayarak…
Mısır ve Ürdün’le sonradan barıştı İsrail; şimdilerde de Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Bahreyn, Sudan, Fas ile ‘İbrahim İttifakı’nda dost oldu..
Brennan’a göre, bu gelişmelerin Filistinlilerin durumunu iyileştirmesi gerekirken İsrail’in onlara karşı uygulamaları daha da sertleşmiş bulunuyor.
Gideon Levy, yazısının sonlarına doğru önemli uluslararası örgütlerin raporlaştırdıkları aşırı uygulamaların gerçekten de ‘apartheid’ sayılması gerektiğinin, sonunda Washington, Berlin, Paris ve Londra’da da yankı bulacağını hatırlatıyor.
Yazısının devamını da aktarayım: “Orada birileri şu soruyu da soracaklardır: Birincisi (Güney Afrika) için geçerli olan mekanizmaların ikinci ‘apartheid devlet’ (İsrail) için de söz konusu olması gerekmez mi? Neden olmasın ki? İkincideki beyazlar Yahudi oldukları için mi? Holokost yaşandığı için mi? Ne münasebet.”
İsrail’de Benjamin Netanyahu’nun şahsında en etkili temsilcisini bulmuş ayrımcı anlayış ve uygulamalar sonunda her yerde rejime tepkilere dönüşüyor.
Yalnız dışarıda veya Filistinliler tarafından da değil; İsrail’de de pek çok insan “Yeter artık” noktasına gelmiş durumda.
Ülkesi dışındaki bir ülkede (İngiltere) doğmuş, orada eğitim almış ve seçtiği alanda başarılı da olmuş Bn Farah Nabulsi’yi, 40 yaşından sonra işlerini bırakıp sinema sanatını kullanarak Filistinlilerin çilesini anlatma yoluna sevk eden de, onun filminin izleyenlerde bıraktığı izlenim de aynı his: “Yetsin artık” hissi…
Filmde Yusuf’un çaresizliği küçük Yasmin’in pratik zekasıyla babanın kızına duyduğu gurura dönüşüyor. Filistin gençlerine bir mesaj bu.
Brennan umudunu Trump’ın bozduğu dengeleri tersine döndürmeye ahd etmiş görünen Joe Biden’e bağlamış olsa da, esas anlamlı başarının, bu bölgedeki bozulmuş bütün dengelerin yerlerini daha anlamlı değişimlere bırakmasından geçtiğine inanıyorum.
Değişim buradan başlamalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025