Hadi ULUENGİN
VELEV ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) çıkışını sözün gelişi ve lâtife kabilinden yapmış olsun.
Yani ifade ettiği gibi Vladimir Putin’le aralarında geçen diyalogda Rusya önderi “Niye illâ AB’ye diye tutturuyorsunuz” şeklinde üstüne vazife olmayan bir lâf buyurdu.
Erdoğan da buna karşılık taşı gediğine oturtmak için “O hâlde bizi Şanghay’la evlendirin de Brüksel’i boşayalım” gibisinden yarı şaka yara ciddi bir yanıt verdi.
Yahut diğer bir ihtimalin geçerlilik taşıdığını varsayalım.
***
ŞÖYLE ki, Ankara lideri bu defa da ülkemiz üyeliğini yokuşa süren Avrupa Birliği’ni “ürkütmek” (!) amacıyla ve ortada fol yok, yumurta yokken ŞİO’yu gündeme getirdi.
ABD’ye kızan İnönü’nün “Başka bir dünya kurulur ve yerimizi alırız” şeklindeki cümlesine benzer biçimde ve AB’yi hareketlenmeye zorlamak için Türkiye’nin elinde başka kartlar da olduğunu çağrıştırdı. Dolayısıyla Asya’daki örgütten söz etmek ihtiyacını hissetti.
Hadi buna “şantaj diplomasisi” demeyelim de “itekleme atılımı” diye tanımlayalım.
***
HER iki durumda da yaklaşım yanlıştır! Çünkü en önce bir, Putin aslında bütün Rusyalar tarihini belirlemiş olan Batıcılar - Slavofiller ikileminde esas olarak bu sonuncuya dâhildir.
O mirası devraldığını içerideki ve dışarıdaki otoriter yaklaşımıyla çoktan ispatladı.
Dolayısıyla, Tanzimat’tan beri Batı’yı seçmiş ve bunu toplumsal projeye dönüştürmüş bir Türkiye başbakanı “niye AB diye tutturdunuz” demek cüretini gösteren o Putin’e “zira rotamız orayadır” yanıtını verebilirdi ve vermeliydi! Taş ancak böyle gediğine otururdu.
Kaldı ki son zamanlarda ulusalcılığın gerçek niteliğini daha iyi kavradığı anlaşılan Erdoğan aynıulusalcılığın ülkemizi yukarıdaki toplumsal projeden uzaklaştırmak için hanidir “Avrasya seçeneği” şamatasıyla ŞİO’yu alternatif diye yutturmaya çalıştığını görmüyor mu?
Üstelik Kremlin lideri tabii ki adı var sanı yok; her hâlükârda da dünya sathında damgası yok birŞanghay Örgütü’nün Brüksel’le kıyaslanamayacağını bilecek kadar akıllıdır.
***
VLADİMİR Putin bunu bilir de o Brüksel’in kendisi bilmez mi? Soru abes kaçıyor!
Çünkü ne kadar tökezliyor ve ne kadar iç bünyede dahi hayal kırıklığı yaratıyor olursa olsun, AB yine de uluslararası çapta varolan yegâne siyasi, iktisadi ve mali yapılanmadır!
Yukarıdaki ŞİO’ye ek olarak kâh Asya’daki ASEAN, kâh Latin Amerika’daki MERCOSUR, kâh Afrika’daki OUA falan, bunlar aslında kâğıt üstünde kalan kurumlardır.
Her hâlükârda da değil AB’yle aşık atmak, onun eline su bile dökemezler.
Kaldı ki bizim projemiz açısından en hayati ve belirleyici unsuru Avrupa Birliği’nin politika, ekonomi ve finansa ek olarak bir de etik değerler manzumesi sunması oluşturuyor.
AB sözkonusu “ahlâkiyat”ta tek referans ve tek mihenk taşıdır. Başka emsal yoktur.
Ve müsaade buyurun da Yaşlı Kıta başkentleri bu istisnai özelliğin bilincinde olsunlar!
***
O HÂLDE Türkiye “ŞİO seçeneği de var” diye “itekleme” yapmak istemiş olsun, doğrusu böyle“tehditvari” bir yaklaşım o başkentlerin bir kulağından girer ve diğer kulağından çıkar.
Hatta aksine, zaten Ankara’yı baştan beri reddedenlerin eline “zaten bizden değildiler, şimdi bir de şantaja kalkışıyorlar” kozunu vereceği için hiçbir getirisi olmaz.
Dolayısıyla Başbakan’ın “Şanghay çıkışı”nı toplumsal projemiz açısından olduğu kadar diplomatik atak açısından da hedefi tutturamamış bir girişim olarak görmek gerekiyor
Ve tabii üçüncü ve en vahim bir ihtimal daha var: O da Erdoğan’ın bilinçaltında ve gönlünde Batı’dan ve Batılı değerlerden farklı bir aslanın yattığı varsayımıdır.
Bu konuyu daha geniş çerçevede incelemeyi başka bir yazıya bırakıyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015