Hasan CEMAL
Arda Turan’ın daha çocukken Ali Sami Yen’de, kale arkasında top toplayıcı olarak koştururken bir maçta tesadüfen yakalanmış o fotoğraf karesini çok sevmiştim.
Çorlu yakınlarındaki Alpullu Şeker Fabrikası’nda yaşıyoruz ailecek.
1950’lerin başları.
Ancak altı yedi yaşındaydım.
Babam bana, iyi anımsıyorum, Gislavet marka hafif topuklu lastik pabuç almıştı yaz tatili için.
Arsadan bozma sert zeminli toprak sahada her zaman olduğu gibi benden büyüklerle Allah’ın günü futbol oynuyorum.
Büyüklerin kendi aralarına aldıkları tek kopil benim ki, bundan da üstü örtülü bir gurur duyuyorum.
Bir gün topa sert giriyorum ama yerden kalkamıyorum.
Müthiş bir acı!
Sağ bacağımın iki kemiği birden kırılmış...
Hatırlıyorum.
Boydan boya alçıya alınmış bacağımla bir ay yatağımda kıpırdamadan yatarken, neredeyse bütün düşlerimi futbol süslemişti. Ben de günün birinde tribünleri ayağa kaldıran büyük birfutbolcu olacaktım.
Ama o günler hiç gelmedi.
O güzel çocukluk hayallerim ne yazık ki hep geçmişte kaldı.
Ama futbolu çok sevdim.
Bu yazı, Arda Turan’la ilgili. Peki o zaman bu girişin ne alakası var diyebilirsiniz.
Ama var işte.
Arda’nın o fotoğraf karesi gözümün önünden gitmez.
Daha çocukken Ali Sami Yen’de, kale arkasında top toplayıcı olarak koşturup Cim Bom’u desteklediği bir maçta tesadüfen yakalanmış o fotoğraf karesini çok sevmiş, ondan etkilenmiştim.
O zamanlar herhalde Arda’nın da çocukluk hayallerini süsleyen tek şey, bir gün sarı kırmızı formasıyla Ali Sami Yen’e çıkıp tribünleri ayaklandırmaktı.
Benim gibi birçok futbol fanatiğinin aksine Arda o güzel günleri gördü. Hayallerini gerçekleştirdi.
Biz de ne çok alkışladık Arda’yı...
Bazıları şimdi bir film şeridi gibi gözümün önünden geçip gidiyor. Ama bir tanesi var ki hiç unutmam.
Tıpkı son Kazakistan milli maçındaki gibi, son nefesimizi verirken, bir son dakika golüyle bizi yine ipten almıştı Arda...
Basel’de yaşadığımız gerçekten korkunç bir geceydi. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında İsviçre fena halde bastırıyordu bizim Milli Takım’ı.
1-0 öndeydi.
Kalede Volkan, üst üste şahane kurtarışlar yapmasa fark açılabilirdi. Fatih Hoca’nın iyi bir zamanlamayla oyuna aldığı Semih her zamanki ‘Semihliği’ni yapıp fevkalade bir kafa golüyle durumu 1-1 yaptığında oyunun sonu gelmişti.
Futbolun tam bir Çin işkencesine dönüştüğü zamanları yaşıyor, hadi bir gol, hadi bir gol diye kıvranıyorduk.
Dakika 84, aman Allah’ım!
Rakip sahada kaptırdığımız bir topla kalemize doğru müthiş bir kontr-atak patladı, 5’e 2 yakalandık.
Son sürat akıyorlar kalemize. Kulübede Fatih Hoca bakamıyor. Yapmayın, yoksa gol mü geliyor?.. Aslan Volkan, muhteşem bir kurtarış daha ‘Basel Panteri’nden.
90 dakika doldu.
Tam bir çaresizlik!
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final elden kaçıyor galiba...
4 dakika uzatma.
3 dakikası geçti bile...
Kaldı 1 dakika.
Allah’ım bir gol!
Arda soldan yılan gibi kıvrılıyor.
Rakibinin üstüne üstüne, yampiri yampiri, kaya üstünde yürüyen yengeç gibi, “Bak ben seni şimdi geçeceğim” diye ilerliyor.
Ve geçiyor, genellikle geçtiği gibi...
Şöyle bir kafasını kaldırıp kaleyi gördüğü anda da, yaratana sığınıp öylesine bir vole patlatıyor ki, milli takımı da, hepimizi de ipten kurtarıyor.
Ayaklardayız.
Basel’de basın tribünü şaşkın, bizleri hayretle izliyor. Elimi öylesine vuruyorum ki masaya, benim bilgisayar havalara uçuyor, ama neyse ki, yanımdaki meslektaşımın şık bir kurtarışıyla onun kucağında kalıyor.
Arda, tıpkı son Kazakistan maçındaki gibi ‘Ardalığı’nı yapmış takımını kurtarmıştı.
Arda yalnız benim gibi damardan Galatasaraylıların değil, futbolu seven herkesin gönlünde taht kurmuş ender futbolcularımızdan biridir.
Cim Bom’u, bizi, Fatih Hoca’yı son anda bırakıp Atletico Madrid’e gidince ona biraz kırılmadım değil.
Ama biliyorum La Liga büyük bir sahne, dünya futbolunda zirvelere tırmanabilmesi için harika bir fırsat kapısı...
Ve o zirvelere kendi adını dikmek için bu kapıyı açmak zorunda olduğunu haklı olarak hissediyor Arda...
Zirveler aynı zamanda uçuruma en yakın yerlerdir. Bir anda yuvarlanabilirsin de aşağı. Bu bakımdan özellikle şöhret ve para tehlikeli olabilir.
Ama Arda ‘dip’ten geliyor!
Kale arkasında top toplayıcılıktan geliyor.
Tırnaklarıyla kazarak geliyor.
Aklıyla ve vicdanıyla geliyor. Kazakistan maçından sonra yaptığı barış çağrısı da bunu gösteriyor.
Bu gece de Arda’dan ve Milli Takımımızdan Viyana’da galibiyet bekliyoruz. Gelecek yıl hep birlikte Avrupa Şampiyonası’na gidebilmek için Avusturya’yı geçmemiz lazım.
Ama sevgili Kaptan, Arda, gelin hiç olmazsa bu gece kalbimizin sağlam olup olmadığını sınamaya kalkışmayın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024