Hasan CEMAL
“Nusaybin’de taş üstünde taş, baş üstünde baş komayın!”
Bu sözler Devlet Bahçeli’nin.
Grup toplantısındaki konuşmasını televizyonda izlerken ürperdim.
Bir katliam çağrısı...
Ya da tenkil zihniyetinin olanca açıklığıyla hortlaması...
Tenkil, topluca ortadan kaldırmaktır.
Toplu kıyımdır.
Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamaktır.
1938 Dersim, devletin derinliklerinde hiçbir zaman kaybolmamış olan ‘tenkil zihniyeti’nin bu topraklarda yaşanmış en korkunç örneklerinden biridir.
Demirel, 1991’in Şubat ayında Ankara’daki Anadolu Kulübü’ndeki bir akşam bana şöyle demişti:
“1938’de, Dersim’de korkunç şeyler olmuştur.”
Demirel döneminin dışişleri bakanlarından ve 1938 Dersim’de emniyet müdürü olarak bölgede görev yapmış olan İhsan Sabri Çağlayangil, kendisi de Dersimli olan CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu’nun teybine 1986 yılında der ki:
Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu, zehirli gaz kullandı, mağaraların kapısının içinden... Bunları fare gibi zehirledi.
Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler.
Eski hava kuvvetleri komutanlarından, 12 Mart Darbesi’nin altında imzası olan rahmetli Muhsin Batur Paşa anılarında, genç bir havacı subay olarak Dersim’deki ‘özel görevi’nden şöyle söz eder:
Elazığ’ın biraz uzağında, Harput’un eteklerinde çadırlı ordugâh kurduk. Bir müddet sonra ilk durak Pertek olmak üzere harekete geçtik. Ve iki ayı aşkın süre özel görev yaptık.
Okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum.
‘Özel görev’ neydi,
Muhsin Paşa onca yıl sonra bile anlatmaktan niçin kaçınmıştı, sorularını geçiyorum.
Dersim ’38 tam bir tenkil operasyonuydu.
2010 yılında Tayyip Erdoğan şöyle diyecekti:
“Dersim’de 50 bin kişi katledildi, 1938 yılında...” (*)
Dersim’de “taş üstünde taş, baş üstünde baş komayan” bu tenkilzihniyeti günümüzde yeniden hortlamış durumda.
Ne yazık ki öyle.
Aradan yıllar geçtikten sonra Cizre de, Sur da Dersim gibi anlatılacak ve ne hazindir ki, yaşanan acılar daha büyük acılara zemin hazırlayacaktır.
Kimileri de, dün ve bugün olduğu gibi ‘devlet aklı’nın gereği olaraktenkil zihniyetini yarın da savunmaya devam edecekler.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, 1923’ten beri 29 isyana yol açan bir sorunu çözememiştir.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, kendi vatandaşlarının bir bölümünün kimliğini, dilini inkâr etmiş ama 29 isyana yol açan bir sorunu 1923’ten beri çözememiştir.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, kendi vatandaşlarının bir bölümünü yıllar boyu köyünden mezrasından zorla sürgün etmiş, evini barkını yakmış yıkmış ama 29 isyana yol açan bir sorunu 1923’ten beri çözememiştir.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, hukuku hiçe saymış, Susurluklar, Ergenekonlar yaratmış, binlerce ‘faili meçhul cinayet’ işlenmesine zemin hazırlamış ama 29 isyana yol açan bir sorunu 1923’ten beri çözememiştir.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, bazen darbeler yapmış, demokrasiyi tamamen askıya almış, hukukun üstünlüğü anlayışını hiçe saymış, Diyarbakır Askerî Cezaevi örneğinde olduğu gibi kendi vatandaşlarına bok bile yedirilen işkencehaneler kurmuş ama 29 isyana yol açan bir sorunu 1923’ten beri çözememiştir.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, 1923’ten beri sorunu çözememiş, tam tersine azdırmış, derinleştirmiştir.
Bu nasıl ‘devlet aklı’dır ki, Türkiye’nin kalkınmasına, refahına yatırılacak kaynakları savaşa harcamıştır.
Bu nasıl devlet aklıdır ki, elli bin vatandaşının 1984’ten beri ölümüne yol açmıştır.
Bu nasıl bir ‘devlet aklı’dır ki, 1923’ten beri kan ve gözyaşına neden olan vahim hatalarından bir türlü gereken dersleri çıkaramamıştır.
Ve bu nasıl bir ‘devlet aklı’dır ki, ne acı ya da acıklıdır ki, bunca yıldır bunca kan ve gözyaşına rağmen trajediye doymamış bu topraklarda çözümü daha hâlâ namlunun ucunda sanmaktadır.
Böyle bir ‘akıl’a ancak şaşılır!
1923’ten beri hep aynı şeyleri yapıp farklı bir sonuç beklediği için şaşılır bu ‘devlet aklı’na... Nokta!
*Hasan Cemal, “Barışa Emanet Olun”, sayfa 251-254.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024